İçinde gö olan 7 harfli 83 kelime var. İçerisinde GÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gö olan kelimeler listesine ya da Sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GÖZDAĞI
-
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
- "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
- GÖVERİŞ
-
-
[isim]
Göverme işi veya biçimi
-
[isim]
Göverme işi veya biçimi
- UZGÖREN
-
-
[sıfat]
Uzgörür
-
[sıfat]
Uzgörür
- AÇGÖZLÜ
-
-
[sıfat]
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
- "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
- GÖMÜLÜŞ
-
-
[isim]
Gömülme işi veya biçimi
-
[isim]
Gömülme işi veya biçimi
- GÖRGÜLÜ
-
-
[sıfat]
Görgüsü olan
- "Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti." (Necati Cumalı)
-
[sıfat]
Görgüsü olan
- GÖRÜNÜŞ
-
-
[isim]
Gözün ilk bakışta veya zihnin dolaysız olarak algıladığı şey
-
Gerçeğe uymayan dış görüntü, zevahir
- "Görünüşe aldanmamalı."
-
Bulunulan bir yerden görülebilen alan, görünüm, manzara
- "Van gölünün görünüşü eşsizdi." (Necati Cumalı)
-
Fiillerin belirttiği oluşların süresi, gelişmesi ve bitmesiyle ilgili bütün biçimleri kapsayan dil bilgisi kategorisi
- "Atıldı atılacak, düştü düşecek; gelmiş olmak, gidecek olmak."
-
[isim]
Gözün ilk bakışta veya zihnin dolaysız olarak algıladığı şey
- GÖZLEĞİ
-
-
[isim]
Gözetleme yeri
-
Dağların yüksek yerlerinde nişan almak için ağaç veya taştan yapılan belli yer
-
[isim]
Gözetleme yeri
- GÖRENEK
-
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
- GÖKYOLU
- ...
- GÖKYÜZÜ
-
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)
-
[isim]
Göğün görünen yüzeyi, sema
- GÖLLEME
-
-
[isim]
Göllemek işi
-
[isim]
Göllemek işi
- PARAGÖZ
-
-
[sıfat]
Parayı çok seven, paraya çok düşkün, para canlısı (kimse)
- "Bundan dolayı bu paragöz adamın sırf körpeliğinden dolayı aldığı ufak tefek kızcağızı herkes görmek istiyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Parayı çok seven, paraya çok düşkün, para canlısı (kimse)
- GÖZALTI
-
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
-
[isim]
Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret
- GÖKTÜRK
- ...
- HOŞGÖRÜ
-
-
[isim]
Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans
- "Pek az kimseye göstermiş olduğu bir hoşgörüden yararlandım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans
- GÖLGELİ
-
-
[sıfat]
Gölge altında olan
-
Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen
-
[sıfat]
Gölge altında olan
- GÖRÜNÜM
-
-
[isim]
Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara
-
[isim]
Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara
- GÖNÇLÜK
-
-
[isim]
Zengin olma durumu
-
[isim]
Zengin olma durumu
- GÖRÜNGE
-
-
[isim]
Perspektif
- "Romanda gerçek kişileri arayanlar roman sanatına pek dar görüngelerden yaklaşıyorlar." (Selim İleri)
-
[isim]
Perspektif