İçinde olan 7 harfli 83 kelime var. İçerisinde GÖ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında gö olan kelimeler listesine ya da Sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖZDAĞI

  1. [isim] Sonradan verilecek bir ceza ile korkutma, yıldırma, tehdit
    • "Ona korku ve gözdağı aracı ile birtakım emirler verilir, yasaklar konur." (Haldun Taner)
    • "Sarhoş ağabeyi, parası pulu ile gözdağı vermeye kalktı onlara." (Necati Cumalı)

GÖVERİŞ

  1. [isim] Göverme işi veya biçimi

UZGÖREN

  1. [sıfat] Uzgörür

AÇGÖZLÜ

  1. [sıfat] Mala, yiyeceğe ve içeceğe doymak bilmeyen, açgöz, gözü aç, doymaz, tamahkâr, haris, hırslı, cam göz, tokgözlü karşıtı
    • "Bir sürü dedikodudan çekindim, eksik olmasın muhtar pek açgözlü değilmiş." (Aka Gündüz)

GÖMÜLÜŞ

  1. [isim] Gömülme işi veya biçimi

GÖRGÜLÜ

  1. [sıfat] Görgüsü olan
    • "Bildiğini iyi bilen, görgülü, kendine güveni tam olan bir erkekti." (Necati Cumalı)

GÖRÜNÜŞ

  1. [isim] Gözün ilk bakışta veya zihnin dolaysız olarak algıladığı şey
  2. Gerçeğe uymayan dış görüntü, zevahir
    • "Görünüşe aldanmamalı."
  3. Bulunulan bir yerden görülebilen alan, görünüm, manzara
    • "Van gölünün görünüşü eşsizdi." (Necati Cumalı)
  4. Fiillerin belirttiği oluşların süresi, gelişmesi ve bitmesiyle ilgili bütün biçimleri kapsayan dil bilgisi kategorisi
    • "Atıldı atılacak, düştü düşecek; gelmiş olmak, gidecek olmak."

GÖZLEĞİ

  1. [isim] Gözetleme yeri
  2. Dağların yüksek yerlerinde nişan almak için ağaç veya taştan yapılan belli yer

GÖRENEK

  1. [isim] Bir şeyi eskiden beri görüldüğü gibi yapma alışkanlığı, âdet, alışkı
    • "Muhitin ve göreneğin şımarttığı bu kız beni de tahrik ederse ne yapacaktım?" (Aka Gündüz)

GÖKYOLU
...
GÖKYÜZÜ

  1. [isim] Göğün görünen yüzeyi, sema
    • "Gökyüzünün başka rengi de varmış / Geç fark ettim taşın sert olduğunu." (Cahit Sıtkı Tarancı)

GÖLLEME

  1. [isim] Göllemek işi

PARAGÖZ

  1. [sıfat] Parayı çok seven, paraya çok düşkün, para canlısı (kimse)
    • "Bundan dolayı bu paragöz adamın sırf körpeliğinden dolayı aldığı ufak tefek kızcağızı herkes görmek istiyordu." (Halide Edip Adıvar)

GÖZALTI

  1. [isim] Birinin, güvenlik kuvvetleri tarafından belli bir yerde belli bir süre alıkonulması, gözetim, nezaret

GÖKTÜRK
...
HOŞGÖRÜ

  1. [isim] Her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumu, müsamaha, tolerans
    • "Pek az kimseye göstermiş olduğu bir hoşgörüden yararlandım." (Abdülhak Şinasi Hisar)

GÖLGELİ

  1. [sıfat] Gölge altında olan
  2. Nitelik ve ayrıntıları iyice bilinmeyen

GÖRÜNÜM

  1. [isim] Bir şeyin dıştan bakıldığında görünen biçimi, görünme durumu, görünüş, manzara

GÖNÇLÜK

  1. [isim] Zengin olma durumu

GÖRÜNGE

  1. [isim] Perspektif
    • "Romanda gerçek kişileri arayanlar roman sanatına pek dar görüngelerden yaklaşıyorlar." (Selim İleri)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü