İçinde g olan 5 harfli 438 kelime var. İçerisinde G harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında g harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu g harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ARGAÇ
-
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında enine atılan iplik, atkı
-
[isim]
Dokuma tezgâhlarında enine atılan iplik, atkı
- GENİŞ
-
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- "Geniş, bomboş bir taşlığın serin, rutubetli küf kokusu duyuldu." (Peyami Safa)
- "Bu vahim skandalı, bu mahdut dışarlık çocuğu niçin bu kadar geniş karşılıyordu?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Alanı büyük olan, makro, dar karşıtı
- "Bu ağaç, bir geniş bostan duvarının dış tarafında idi." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Bol (elbise)
-
Kapsamı büyük, dar sınırlar içinde kalmayan, yaygın, makro
- "Geniş anlamlı."
-
Kolay kolay tasalanmayan, hoşgörülü, rahat
- "Besbelli geniş, olabildiğince umursamaz görünmek istiyordu." (Atilla İlhan)
-
Çok
- "Geniş iş alanları sağlandı."
-
[sıfat]
Eni çok olan, enli, vâsi
- GÜNEÇ
-
-
[isim]
Çok güneş alan yer
-
[isim]
Çok güneş alan yer
- SİLGİ
-
-
[isim]
Kalem veya daktiloyla yazılmış, çizilmiş şeyleri silmeye yarayan, birleşiminde kauçuk olan madde
-
Tebeşirle yazılmış şeyleri silmeye yarayan keçe, sünger veya kumaş parçaları
-
Hamam takımı, havlu
-
[isim]
Kalem veya daktiloyla yazılmış, çizilmiş şeyleri silmeye yarayan, birleşiminde kauçuk olan madde
- BELGİ
-
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan
-
Şiar
-
[isim]
Bir şeyi benzerlerinden ayıran özellik, alamet, nişan
- GÜNLÜ
-
-
[sıfat]
Tarihli
- "25 Ağustos 1967 günlü yazı."
-
Belli bir zamanla sınırlı
- "Bu yazı günlüdür."
-
[sıfat]
Tarihli
- TANGO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Özel ritimli ağır bir dans
-
Bu dansın müziği
- "Radyoda eski tangoları dinlemeyi severim."
-
Aşırı bir biçimde son modaya uyarak giyinmiş (kadın)
- "Yolda tangolara rast geldim, ne süslü, ne nazik..." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Özel ritimli ağır bir dans
- AGORA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı
-
[isim]
Yunan klasik devrinde, sitenin yönetim, politika ve ticaret işlerini konuşmak için halkın toplandığı alan, halk meydanı
- DENGE
-
-
[isim]
Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans
- "İnsan başka türlü düşünmez: aklına danışır, duygularını dinler, ikisi arasında dengeyi sağlayacak bir yol bulmaya çalışır." (Azra Erhat)
- "Sular dizimize çıktı, göğsümüze, derken ayaklarımız kaydı, dengemizi kaybettik." (Mahmut Yesari)
-
Zihinsel ve duygusal uyum, istikrar
- "Ruhsal denge."
-
Siyasi güçlerin, yetkilerin birbirini sınırlayacak biçimde dağıtılması
-
Ekonomik hayatın uyumlu düzeni
-
Birbirini ortadan kaldıran güçlerin sonucu olan durma hâli
-
[isim]
Bir nesnenin veya bir insanın devrilmeden durma hâli, muvazene, balans
- GAMLI
-
-
[sıfat]
Kaygılı, tasalı, sıkıntısı, üzüntüsü olan, mağmum
- "Babası onun bu taşkın hareketine gamlı gözlerle bakıyordu." (Peyami Safa)
-
Sıkıntı veya üzüntü veren
-
[sıfat]
Kaygılı, tasalı, sıkıntısı, üzüntüsü olan, mağmum
- LAGÜN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Deniz kulağı
-
[isim]
Deniz kulağı
- AÇGÖZ
-
-
[sıfat]
Açgözlü
-
[sıfat]
Açgözlü
- GİREN
-
-
[isim]
Hafif bulutlu, sisli hava
-
[isim]
Hafif bulutlu, sisli hava
- GÜDÜK
-
-
[sıfat]
Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa
- "Güdük minare."
-
Kuyruğu kesik veya kopmuş
-
Yetersiz, sonuç vermemiş
- "Boş elleri ve yavan bakışları ile ne güdük bir görünüşü var." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Eksik yanı olan, tamamlanmamış, kısa
- GÜTME
-
-
[isim]
Gütmek işi
- "Oğlan okula gitmeden davar gütmeye başlar." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Gütmek işi
- AMİGO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Çoğunlukla spor yarışmalarında seyircileri coşturan kimse
-
[isim]
Çoğunlukla spor yarışmalarında seyircileri coşturan kimse
- SARİG
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Amerika'da yaşayan, genellikle yavrularını sırtında taşıyan keseli hayvanlardan bir tür sıçan (Didelphys dorsigera)
-
[isim]
Amerika'da yaşayan, genellikle yavrularını sırtında taşıyan keseli hayvanlardan bir tür sıçan (Didelphys dorsigera)
- DALGI
-
-
[isim]
Gaflet, aymazlık
-
[isim]
Gaflet, aymazlık
- GADİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Haksızlık etme, zarar verme
- "Önce kendini gadre uğramış sanan Nahit rolünü öğrenince utandı." (Tarık Buğra)
-
Acımasızlık, merhametsizlik, kıygı
-
[isim]
Haksızlık etme, zarar verme
- SİMGE
-
-
[isim]
Sembol
-
[isim]
Sembol