İçinde f olan 6 harfli 445 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- EFELEK
-
-
[isim]
Labada
-
[isim]
Labada
- İTİKAF
- ...
- KÖFTER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil
-
[isim]
Üzüm şırasıyla nişasta kaynatılıp dökülerek kesildikten sonra kurutulan bir çeşit pestil
- MELFUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Sarılmış, bağlanmış, eklenmiş
-
[sıfat]
Sarılmış, bağlanmış, eklenmiş
- NÜHÜFT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde bir birleşik makam
- FASİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Familya
- "Hepsi de bu asrın bir nevi insan fasilesine mensuptular." (Peyami Safa)
-
[isim]
Familya
- FENNEN
- ...
- UFALIŞ
- ...
- FASSAL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- "Gayet fassal, dedikoducuydu da..." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İftira atan, gerçek olmayan isnatlarda bulunan (kimse)
- FILDIR
-
-
[sıfat]
Çabuk, hızlı, telaşlı
- "Kara yağız, az tombul, fıldır göz, son derece kanı sıcak biridir." (Salâh Birsel)
-
[sıfat]
Çabuk, hızlı, telaşlı
- FORMAT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Biçim (II)
-
Boyut
-
[isim]
Biçim (II)
- UFACIK
-
-
[sıfat]
Çok ufak, küçücük
- "Ufacık, minyatür bir yüzü, aynı ufaklıkta vücudu vardı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çok ufak, küçücük
- KÖRFEZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- "Körfezin karşı kıyısında bir kömürcü kayığı demirlemişti." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Kuytu, işlek olmayan
- "Orası pek körfez bir yer."
-
[isim]
Karanın içine sokulmuş deniz parçası
- SÖRFÇÜ
-
-
[isim]
Sörf sporu yapan kimse
-
[isim]
Sörf sporu yapan kimse
- CAFCAF
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Gösteriş, şatafat
- "Cafcafından geçilmiyor."
-
[sıfat]
Ağız kalabalığı ile bir şeyi elde eden, şirret
-
[isim]
Gösteriş, şatafat
- EFSANE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
-
Gerçeğe dayanmayan, asılsız söz, hikâye vb
- "Hamdi'nin hayatına dair uydurulmuş efsanelerden birisi de onun müthiş bir aşk yüzünden bu hâle geldiğidir." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[isim]
Eski çağlardan beri söylenegelen, olağanüstü varlıkları, olayları konu edinen hayalî hikâye, söylence
- FARIMA
-
-
[isim]
Farımak işi
-
[isim]
Farımak işi
- FAŞİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb
-
Faşizm yanlısı olan kimse, görüş vb
- FERMAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Buyruk, emir
-
Osmanlı İmparatorluğu'nda padişahın verdiği, uyulması gerekli hükümleri taşıyan yazılı buyruk, yarlık
- "Bizde Tanzimat fermanı henüz okunmamıştır." (Necati Cumalı)
-
[isim]
Buyruk, emir
- FORMOL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Formaldehidin % 40'lık değişik sulu çözeltisi
-
[isim]
Formaldehidin % 40'lık değişik sulu çözeltisi