İçinde f olan 5 harfli 410 kelime var. İçerisinde F harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında f harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu f harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- İSTİF
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Eşya veya başka nesnelerin düzgün bir biçimde üst üste konulmasıyla oluşan yığın
- "Manav Rahmi marullarını ta tavana kadar istif etmiş, aralarına yer yer domatesler sıkıştırmış." (Oktay Rifat)
- "Adamcağız o akşam, arkasından bir bisiklet çıngırağı duymuş fakat istifini bozmamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Kereste, tahta vb. ağaç ürünlerini kurutmak veya bekletmek amacı ile belirli düzenlerde üst üste dizerek yapılan yığın
-
Stok
-
[isim]
Eşya veya başka nesnelerin düzgün bir biçimde üst üste konulmasıyla oluşan yığın
- MASİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[sıfat]
Kütlesi, görünürdeki bütün hacmi kaplayan, kaplama veya doldurma olmayan, som
-
[sıfat]
Kütlesi, görünürdeki bütün hacmi kaplayan, kaplama veya doldurma olmayan, som
- FELEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gök, gökyüzü, sema
- "Oyuna bir de kalender, feleğin çemberinden geçmiş ihtiyar komiser koyacaksınız." (Haldun Taner)
- "Bir gün burada koyu ateş renginde bir hotoz görmüştür ki feleğini şaşırmıştır." (Salâh Birsel)
- "Desenize ki işimiz iş; felekten öyle bir gün çalacağız." (Osman Cemal Kaygılı)
-
Dünya, âlem
-
Talih, baht, şans
- "Felek oyun etmişti onlara, yiğitlerden ikisi uyuya kaldı." (Cemil Meriç)
-
Askerî mızıkada zilli bir müzik aracı
-
[isim]
Gök, gökyüzü, sema
- FLÖRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Dürtücü kılıç
-
Bu kılıç kullanılarak oynanan bir tür kılıç oyunu
-
[isim]
Dürtücü kılıç
- VEFAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölüm
- "Merkez, kadının dosyasına vefat kaydını geçirdi." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Ölüm
- FORSE
- ...
- MATUF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir yöne eğilmiş
-
Yöneltilmiş
-
[sıfat]
Bir yöne eğilmiş
- ÇIFIT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Hileci, düzenbaz
-
[sıfat]
Hileci, düzenbaz
- FLÖRT
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki
- "Cemal hiç de benimle flört yapmaya kalkmamıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
Birbirine duygusal ilgi duyan kadın ve erkek
- "Gerçi birçok flörtleri olmuş ama karar verip de içlerinden biriyle yuva kurmak cesaretini gösterememişti." (Haldun Taner)
-
Siyasal bir parti, yabancı bir ülke vb.ne tam olarak bağlanmadan yaklaşma
-
[isim]
Kadınla erkek arasındaki duygusal ilişki
- FALCI
-
-
[isim]
Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
- "Falcılar, gelecekte olacakları bir bir bilir ve söyler." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Fala bakmayı kendine geçim yolu yapan kimse
- FERAH
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Bol, geniş
- "Ferah bir ev."
-
Havadar, aydınlık, iç açıcı (yer)
- "Bu kahvenin ferah ve sevimli bir taraçası vardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Bol, geniş
- KEFEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
- "Gül değil, arkasında kanlı kefen / Sen misin, sen misin garip vatan?" (Namık Kemal)
-
[isim]
Ölünün gömülmeden önce sarıldığı beyaz bez, yakasız gömlek, yakasız mintan
- FIRAT
- ...
- KEYİF
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vücut esenliği, sağlık
- "Keyfiniz nasıl?"
- "Türkü söylüyorsun, keyif çatıyorsun." (Peyami Safa)
- "Bize hakaret eden, bize utangaçlık yükleyen bu zincir şarkıları, düşmanın kulağına keyif verecektir." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Gelmeyecekmiş, keyfi bilir!"
-
Canlılık, tasasızlık, iç rahatlığı
- "Bu keyif ne kadar sürerdi? Tahminime göre beş on dakikadan fazla sürmezdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Rahat, huzur, afiyet
-
İstek, heves, zevk
- "Ağır ağır keyifle başladım kahvemi çekmeğe." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Alkollü içki ve başka uyuşturucu maddeler kullanıldığında insanda görülen durum
-
Yolsuz ve kural dışı istek
- "Niye bir memurun keyfine boyun eğiyorsunuz?" (Necati Cumalı)
-
Esrar
-
[isim]
Vücut esenliği, sağlık
- MEFUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
-
Bir işin etkisinde olan
-
[isim]
Tümleç
-
[sıfat]
Yapılmış, işlenmiş
- FETVA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge
- "Şimdi müftüye gideceğim, fetva çıkarıp senden boşanacağım." (Aka Gündüz)
-
[isim]
İslam hukuku ile ilgili bir sorunun dinî hukuk kurallarına göre çözümünü açıklayan, şeyhülislam veya müftü tarafından verilebilen belge
- FASIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen
-
Kötülük eden, fesatçı
-
[sıfat]
Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen
- FELAH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kurtuluş, selamet, onma
- "Şu bizim halkı uyandırmadadır varsa felah." (Mehmet Akif Ersoy)
- "Kadın delifişeğin biri ise yine felah bulamazsın." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Kurtuluş, selamet, onma
- NAFTA
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün
-
[isim]
Petrolden 100-250 °C arasında damıtılan ürün
- ÜFLEÇ
-
-
[isim]
Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, alev püskürten araç, hamlaç
-
Laboratuvarlarda yüksek ısı elde edilen araç, hamlaç
-
[isim]
Kaynak yapımında, metalleri kesme ve eritme işlemlerinde kullanılan, alev püskürten araç, hamlaç