İçinde es olan 6 harfli 124 kelime var. İçerisinde ES bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında es olan kelimeler listesine ya da Sonu es ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
ES, SE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CANFES
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş
- "Arabistan'dan getirdiği birtakım ipekler, canfesler ve kumaşlarla giyinir." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Canfes yastıklar üzerinde, müslinlere bürünmüş bir halayık portakal soyuyor." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Üzerinde desen bulunmayan, ince dokunmuş, parlak, tok, ipekli kumaş
- MESANE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
İdrar torbası
-
[isim]
İdrar torbası
- KERMES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı
-
Küçük şehirlerde bayram veya panayır günlerinde yapılan eğlenceli toplantı
-
[isim]
Bir derneğe, bir çalışmaya yardım sağlamak amacıyla genellikle açık havada satış yapılarak gelir sağlanan toplantı
- ESPİYE
- ...
- PERESE
-
-
[isim]
Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi
-
Durum, derece, kerte
- "İş bu pereseye geldikten sonra..."
-
[isim]
Duvarcıların doğrultu bulmakta kullandıkları şakul ipi
- PRESÇİ
-
-
[isim]
Pres kullanan kimse
-
[isim]
Pres kullanan kimse
- MAHBES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cezaevi
-
[isim]
Cezaevi
- ESTOMP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kara kalem resimde çizgiyi veya pastel boyasını yaymak için kullanılan, kendi üzerine sarılmış kâğıt veya deri
-
[isim]
Kara kalem resimde çizgiyi veya pastel boyasını yaymak için kullanılan, kendi üzerine sarılmış kâğıt veya deri
- KESİCİ
-
-
[isim]
Kesme işini yapan kimse
- "Yol kesici."
-
Kasaplık hayvanları kesen kimse
-
Kesme işinde kullanılan araç
-
[isim]
Kesme işini yapan kimse
- VESAİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Diğer
- "Banyo, tuvalet, vesair kısımlar, o ne temizlik, o ne genişlik, insanın yüzüne gülen o ne ferahlıktı." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Diğer
- VESİLE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sebep, bahane
- "Arkadaşlar birer vesile ile dağıldılar ve beni Besim Bey'le yalnız bıraktılar." (Memduh Şevket Esendal)
- "İkide birde içimizden birine çatmak için vesile arıyordu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Bir vesile bulup size takdim edilmek pek kolay bir iş oldu." (Hüseyin Cahit Yalçın)
- "Evinde bazen namaz kılar ancak bir vesile olursa camiye giderdi." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Elverişli durum, fırsat
- "Muhasebeci, yerden temennalar, gevrek kahkahalar arasında bir vesile ile, kuru üzümden iki çekilmiş yirmi iki grado sert rakısını methetti." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Sebep, bahane
- MESELA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[edat]
Söz gelişi
- "Bir hayvan mesela bir kedi..."
-
[edat]
Söz gelişi
- MESELE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sorun
- "Nevin meseleyi derhâl anlayarak kapıya geldi, arabacıya seslendi." (Peyami Safa)
- "Orada kimseyi kıskanmamışken bu sonuncu kumasını büyük mesele yaptı." (Refik Erduran)
-
Güç iş
- "Bunların Fransızcasını sökmek bir mesele, manalarını sökmek ikinci bir meseledir." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Problem
-
[isim]
Sorun
- SUPLES
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Güreşte hasmın sırtını yere getirmek için kendi üzerinden aşırılarak yapılan bir atma hareketi
-
Esneklik
-
[isim]
Güreşte hasmın sırtını yere getirmek için kendi üzerinden aşırılarak yapılan bir atma hareketi
- DESPOT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse
-
Her istediğini ve dilediğini yaptırmak isteyen kimse, tiran
-
[sıfat]
Zorba
-
[isim]
Bir ülkeyi zora ve baskıya dayanarak yöneten kimse
- TESTİS
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Er bezi
-
[isim]
Er bezi
- MESABE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Derece, değer, rütbe
-
[isim]
Derece, değer, rütbe
- TESDİS
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sayısını altıya çıkarma veya altıya bölme
-
Bir gazelin her beytine dört dize ekleyerek altılı duruma getirme
-
[isim]
Sayısını altıya çıkarma veya altıya bölme
- ÖYLESİ
-
-
[sıfat]
Ona benzer, onun gibi
- "Bu otlakçıya canım kurban kardeşim! Bu herif öylesi değil ki!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[sıfat]
Ona benzer, onun gibi
- TESKİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma
- "Ev sahibi erkek beni, kadın da onu teskine uğraşıyordu." (Burhan Felek)
- "Gönlüme teselli kendimde buldum / Sabır ile teskin ettim özümü." (Âşık Veysel)
-
[isim]
Acı, öfke, heyecan vb. duyguları yatıştırma, dindirmeye çalışma