İçinde en olan 9 harfli 588 kelime var. İçerisinde EN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında en olan kelimeler listesine ya da Sonu en ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- NİTELENME
-
-
[isim]
Nitelenmek işi, vasıflanma
-
[isim]
Nitelenmek işi, vasıflanma
- EHVENİYET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ehvenlik
- "Pansiyon sahipleri, kirada gösterdikleri bu ehveniyeti diğer hileli muamelelerinde kabartmanın yolunu bilirler." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Ehvenlik
- ENSELEMEK
-
-
[-i]
Kaçan veya saklanan birini yakalamak
- "... polisim de hırsızı enselemek istiyorum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[-i]
Kaçan veya saklanan birini yakalamak
- HORNBLENT
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Doğal alüminyum, kalsiyum, demir ve magnezyum silikatından oluşmuş, koyu yeşil veya kara renkte parlak bir amfibol türü
-
[isim]
Doğal alüminyum, kalsiyum, demir ve magnezyum silikatından oluşmuş, koyu yeşil veya kara renkte parlak bir amfibol türü
- İĞNELENME
-
-
[isim]
İğnelenmek işi
-
[isim]
İğnelenmek işi
- KAŞELENME
-
-
[isim]
Kaşelenmek durumu
-
[isim]
Kaşelenmek durumu
- BENCİLLİK
-
-
[isim]
Bencil olma durumu, hodbinlik, egoistlik, egoizm, enaniyet
- "İlerleyen bencillikleri, yeni hileleri ... en önce o hissetti." (Hamdullah Suphi Tanrıöver)
-
[isim]
Bencil olma durumu, hodbinlik, egoistlik, egoizm, enaniyet
- GENELLEME
-
-
[isim]
Genellemek işi
-
Zihnin genel düşünceler yapması işlemi veya özelden genele geçiş, tamim
- "Genellemelere yatkın yapınız ancak bildiğinizi bir daha tanımanıza izin veriyor." (Tomris Uyar)
-
Bir işlemin sonucu olan genel kavram, yargı, bilim yasası veya kuram
-
[isim]
Genellemek işi
- KİRLENMEK
-
-
[nsz]
Kirli duruma gelmek, pislenmek
-
Kadının ırzına geçilmek, iffeti bozulmak, lekelenmek
-
Kadın aybaşı olmak
-
Onuru lekelenmek
-
[nsz]
Kirli duruma gelmek, pislenmek
- MUAYENECİ
-
-
[isim]
Araştıran, yoklayan kimse
- "Eskiden İstanbul gümrüğünde muayeneciymiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Araştıran, yoklayan kimse
- RENKLEMEK
-
-
[-i]
Boyamak, renk vermek
-
[-i]
Boyamak, renk vermek
- YÖNLENMEK
- ...
- CENAPLARI
- ...
- DENGELEME
-
-
[isim]
Dengelemek işi
-
[isim]
Dengelemek işi
- YELLENMEK
-
-
[nsz]
Körük, yelpaze vb. araçların yaptığı yelin etkisinde kalmak
-
Kalın bağırsaktaki gazı çıkarmak, osurmak
-
[nsz]
Körük, yelpaze vb. araçların yaptığı yelin etkisinde kalmak
- YELTENMEK
-
-
[-e]
Yapamayacağı bir işe girişmek, özenmek, heves etmek, meyletmek
- "Bu cehaletinizi bilmeden muharrirliğe yelteniyorsunuz." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-e]
Yapamayacağı bir işe girişmek, özenmek, heves etmek, meyletmek
- YÜKLENMEK
-
-
Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
- "Daha şimdiden evin bütün işleri Peyker'in üstüne yüklenmiş." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kendi ağırlığını başka bir şey üzerine vermek, bedeniyle abanmak
- "Araba durdukça önümdekine, kalktıkça arkamdakine yükleniyorum." (Burhan Felek)
-
[-i]
Bir yükü taşımayı üstüne almak
- "Bavulları yüklendi."
-
Üstüne düşmek, zorlamak
- "Hep birden yüklenmişlerdi o zaman Rahmi'ye; saygısızlık ettin, kırdın diye." (Tarık Buğra)
-
[-i]
Bir şeyi yapmayı kabul etmek, üstüne almak
-
Yükleme işi yapılmak veya yükleme işine konu olmak
- ÖZETLENME
-
-
[isim]
Özetlenmek işi
-
[isim]
Özetlenmek işi
- SERTLENME
-
-
[isim]
Sertlenmek durumu
- "Eli sevgiyle çocuğun başını okşarken sesi sertlenmeye çalışarak tekrar tekrar soruyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Sertlenmek durumu
- SESLENMEK
-
-
[nsz]
Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek
- "Birkaç adım yürüdü, seslendi.- Yusuf Bey, Yusuf Bey." (Samim Kocagöz)
-
[-e]
Bir şey söylemek için sesini çıkarmak veya cevap vermek
- "Kendisini kurtarmaları için ev sahiplerine seslenecek, işaret edecek oldu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Sözü birine veya birilerine yöneltmek, birine karşı söylemek, hitap etmek
-
[nsz]
Uzaktan bağırarak çağırmak, ünlemek