İçinde eh olan 5 harfli 34 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eh olan kelimeler listesine ya da Sonu eh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

EH, HE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TEHİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sonraya bırakma, erteleme
    • "Satış işinin güçlüğünü ondan iyice öğrendim, tehir etmeye mecbur oldum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Geciktirme

BEHEY

  1. [ünlem] Çıkışma bildirmek için kullanılan bir söz
    • "Behey Allah'tan korkmaz!" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

FEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlama, kavrama

MEHDİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru yolda olan, hidayete ermiş olan

SEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hisse bedeli
  2. Pay, hisse

MEHİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Önel

FEHVA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlam
  2. Kavram, terim, deyim

EHVEN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Daha az kötü, yeğ, zararsız
    • "Bütünlemeye kalmak, sınıfta kalmaktan ehvendir."
  2. Ucuz

LEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Erime noktaları düşük metalleri tutturma işlemlerinde kullanılan, kalay ve kurşun alaşımlarının genel adı
  2. Bu alaşımla yapılan işlem

ŞEHİR

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Nüfusunun çoğu ticaret, sanayi, hizmet veya yönetimle ilgili işlerle uğraşan, genellikle tarımsal etkinliklerin olmadığı yerleşim alanı, kent, site
    • "İzmir üzerine dünyada bir şehir daha yoktur diyorlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

BEHER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Her bir

SEHER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı
    • "... deniz ise sanki dibinden doğmaya başlayan güneşle seher vaktinin nemli, taze cilasını almıştı." (Refik Halit Karay)

BEHRE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Pay, nasip, hisse

VEHİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kuruntu
    • "Onlar bu vehimle ellerinden gelse / Rüyalara sansür koyacaklar bir gün." (Arif Nihat Asya)
    • "Göreceksiniz işin sonu, bize vehme kapıldığımızı anlatacak." (Refik Halit Karay)
    • "Etrafımda bütün sisleri ve kokularıyla onu görür gibi bir vehme düşerim." (Reşat Nuri Güntekin)

KEHLE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bit
    • "Günah kirli, kehle yüklü / Çamaşırlarımı yudum." (Ahmet Muhip Dranas)

MEHAZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir eser yazılırken başvurulan kaynak

NEHİY

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işin yapılmasını yasak etme, engelleme, menetme

REHİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tutu
    • "Hâlbuki yalının rehinde olduğunu pekâlâ işitmiştim." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
    • "Beş lira için ananın saatini rehine koyduğunu unuttun mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ŞEHİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutsal bir ülkü veya inanç uğrunda ölen kimse
    • "Ey mavi göklerin kızıl ve beyaz süsü. Kız kardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü." (Arif Nihat Asya)
    • "Biraz sonra Veysel'in arkadaşlarından biri daha şehit oldu." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Arkadaşı, düşmanlarla cenge varır ve şehit düşer." (Reşat Enis)

KADEH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçki içmeye yarayan ayaklı bardak
    • "Şimdi kadehleri masaya diziyordu." (Refik Halit Karay)
    • "Localarda kadınlar erkekler, kadeh kaldırıyorlar, gülüşüyorlardı." (Necati Cumalı)
    • "Limonata bardaklarını içki kadehi gibi tokuşturarak neşeleniyor görünür." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. [sıfat] Bu bardağın alabileceği miktarda olan

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü