İçinde efe olan 8 harfli 23 kelime var. İçerisinde EFE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında efe olan kelimeler listesine ya da Sonu efe ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E E F Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
EFE
2 Harfli Kelimeler
FE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TEFEHHÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Anlama
-
[isim]
Anlama
- TEFESSÜH
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Çürüme, bozulma, kokuşma
-
Kişi, toplum vb. özelliğini, niteliğini yitirerek bozulma, kokuşma
-
[isim]
Çürüme, bozulma, kokuşma
- NEFESLİK
-
-
[isim]
Bir soluk alıncaya kadar geçen süre
-
Hava alma yeri, hava deliği
- "Bir vapur ocağı başında çalışan ateşçilere taze deniz havası ulaştıran nefeslikler gibi ferahlatmasa." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Bir soluk alıncaya kadar geçen süre
- ŞEREFELİ
- ...
- REFERANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir kimsenin yararlığını, yeteneğini gösteren belge
-
Başvurulması gereken kaynak
-
Tavsiye
-
[isim]
Bir kimsenin yararlığını, yeteneğini gösteren belge
- REFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[-i]
Yukarı kaldırmak
-
Ortadan kaldırmak, gidermek
-
[-i]
Yukarı kaldırmak
- DEFETMEK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[nsz]
Kovmak
- "Eğer buraya karşı bir tecavüze kalkışırlarsa defedeceğim." (Aka Gündüz)
-
[-i]
Savmak, savuşturmak
- "Tedhiş kasırgasını üzerlerinden defetmek için hiçbir gösterişi esirgemediler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[nsz]
Kovmak
- TIKNEFES
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- "Yoksa bu tozu dumana katarak yaralı yaban domuzu gibi kaçan canavara yetişmek tıknefes lalanın kârı değildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Herhangi bir sebeple solunum sıkıntısı olan, güçlükle kesik kesik nefes alan
- SEFERBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
- "Yarım saat içinde oteli bir hastane şekline sokmuş, hepimizi seferber etmişti." (Reşat Nuri Güntekin)
- "... anası, kardeşi, konu komşu, bilen bilmeyen, polis, jandarma, herkes seferber oldu. Nevin bulunamadı." (R. Çalapala)
-
[sıfat]
Savaşa hazırlanmış veya girmiş (askerî birlik)
- KEFENSİZ
-
-
[sıfat]
Kefene sarılmamış
- "Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı, / Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı." (Mehmet Akif Ersoy)
-
[zarf]
Kefene sarılmadan
- "Kefensiz gömülmüş."
-
[sıfat]
Kefene sarılmamış
- TEFERRÜT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tek, yalnız olma, herkesten uzaklaşarak yalnız kalma
-
Benzeri bulunmama, benzersiz olma, sivrilme
-
[isim]
Tek, yalnız olma, herkesten uzaklaşarak yalnız kalma
- EFENDİCE
-
-
Efendi gibi
- "Her hâli ile insancıl, sevecen, efendice bir tavırdır." (Haldun Taner)
-
[zarf]
Efendiye yaraşır bir biçimde
-
Efendi gibi
- KEFENLİK
-
-
Kefen olarak kullanılmaya elverişli (bez)
- "Kefenlik kumaş."
-
Kefen olarak kullanılmaya elverişli (bez)
- EFELENME
-
-
[isim]
Efelenmek işi
- "Dur hele yerinde bakalım sen, efelenmeyi bırak!" (Necati Cumalı)
-
[isim]
Efelenmek işi
- KÜNEFECİ
- ...
- EFELENİŞ
-
-
[isim]
Efelenme işi veya biçimi
-
[isim]
Efelenme işi veya biçimi
- SEFERLİK
-
-
[sıfat]
Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan
- "İki seferlik yol parası."
-
[sıfat]
Herhangi bir defaya yetecek miktarda olan
- TEFEKKÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düşünme, düşünüş
-
[isim]
Düşünme, düşünüş
- TEFEYYÜZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yükselme, ilerleme
- "Tefeyyüz mektubu."
-
Feyzalma
-
[isim]
Yükselme, ilerleme
- KEFELEME
-
-
[isim]
Kefelemek işi
-
[isim]
Kefelemek işi