İçinde eb olan 6 harfli 45 kelime var. İçerisinde EB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eb olan kelimeler listesine ya da Sonu eb ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
BE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- CEBELİ
-
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
-
Aynı dönemde illerdeki atlı inzibat kuvveti
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde, savaş sırasında tımar, zeamet sahiplerinin dirlikleri oranına göre yanlarında götürmekle yükümlü bulundukları atlı asker
- ŞEBEKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
-
Üniversite öğrencilerinin kimlik kartı
-
Birbiriyle bağlantılı ve gizli çalışan kimselerin tümü
- "Bütün dünyaya eroin gönderen geniş bir şebekenin peşindeydiler." (Reşat Enis)
-
[isim]
Ülke çapında yaygınlaştırılmış ulaşım ve iletişim örgüsü, ağ
- MEBZUL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bol, çok
-
[sıfat]
Bol, çok
- TEBLİĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bildirme, haber verme
- "Heyet reisi selamlarının size tebliğine beni memur ettiler." (Peyami Safa)
- "Çağırsalar çağırsalar, sürgüne gideceğini tebliğ etmek için çağırırlar." (Atilla İlhan)
-
Bildiri
- "İşte size tebliğde bahsettiğimiz saz şairi Âşık Mehmet, diye tıknaz adamı takdim etti." (Haldun Taner)
-
[isim]
Bildirme, haber verme
- EDEBEN
- ...
- ÇELEBİ
-
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
-
Hristiyan tüccar
- "Çelebi, tütün mü alacaksınız?"
-
[sıfat]
Görgülü, terbiyeli, olgun (kimse)
- "Yeleği gümüş köstekli, fesi kalıpsız, orta yaşlı bir adamdı. Son derece Osmanlı ve çelebi." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Bektaşi ve Mevlevi pirlerinin en büyüklerine verilen unvan
- ZEBANİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cehennem bekçisi
-
Zebella
-
[isim]
Cehennem bekçisi
- HALEBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Genellikle kumaş ölçmekte kullanılan, uzunluğu 50-70 cm arasında olan bir ölçü birimi
-
[isim]
Genellikle kumaş ölçmekte kullanılan, uzunluğu 50-70 cm arasında olan bir ölçü birimi
- TEBYİZ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yazı ile ilgili taslağı temize çekme
- "Eserimin tebyizinden artan şu boş deftere gelişigüzel bu satırları yazdım." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bir yazı ile ilgili taslağı temize çekme
- EBRUCU
-
-
[isim]
Renkleri karıştırarak süs kâğıtları üzerine ebru yapan sanatçı
-
[isim]
Renkleri karıştırarak süs kâğıtları üzerine ebru yapan sanatçı
- GÖÇEBE
-
-
[sıfat]
Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan (kimse veya topluluk), göçer, göçkün
- "Karakaçanları, sürüleriyle dağ dağ dolaşan göçebe çobanlarıdır." (Ahmet Haşim)
-
Mevsimlere göre ülke veya yer değiştiren (hayvan)
-
[sıfat]
Değişik şartlara bağlı olarak belli bir yöre içinde çadır, hayvan ve öteki araçlarla yer değiştiren, yerleşik olmayan (kimse veya topluluk), göçer, göçkün
- GAZEBO
- ...
- REBABİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Rebap çalan kimse
-
[sıfat]
İnce, duygulu
- "Mesela en rebabi olan bir fazilet ... aşk, değil mi?" (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Rebap çalan kimse
- VEBALI
-
-
[sıfat]
Vebaya yakalanmış olan
-
[sıfat]
Vebaya yakalanmış olan
- DEBBAĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Sepici
-
[isim]
Sepici
- CEBİRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
-
[isim]
Kırık ve çıkık kemikleri yerinde tutmak için kullanılan tahta, mukavva veya tenekeden yapılmış, üzeri sargıyla kaplanan levha, süyek, koaptör
- TALEBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öğrenci
-
[isim]
Öğrenci
- FLEBİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Toplardamarlarda iç zar iltihabı
-
[isim]
Toplardamarlarda iç zar iltihabı
- NEBBAŞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Mezar soyguncusu
-
[isim]
Mezar soyguncusu
- ŞEBNEM
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Çiy
-
[isim]
Çiy