İçinde du olan 7 harfli 70 kelime var. İçerisinde DU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında du olan kelimeler listesine ya da Sonu du ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DURAKLI

  1. [sıfat] Durağı olan
  2. Hep aynı yerde kalan, hep aynı yerde tekrarlanan

HUDUTLU

  1. [sıfat] Sınırlı, sınırlanmış

ODUNLUK

  1. [isim] Odun konulan yer
    • "Aşağıda mutfak, yanında bir bulaşıkhane ile bir uşak odası, bir odunluk, bir kömürlük." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. [sıfat] Odun durumuna getirilip yakılmaya elverişli (ağaç)
  3. Kabalık, anlayışsızlık

MEVDUAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan para, tevdiat
    • "Vadeli mevduat. Vadesiz mevduat."
  2. Yatırım

UYDURMA

  1. [isim] Uydurmak işi
  2. Gerçek olmayan, gerçekmiş gibi gösterilen haber, asparagas
  3. [sıfat] Gerçek dışı, uydurulmuş olan, yalan, sahte, asılsız, düzme, palavra
    • "Atatürk'ün Osmanlıcayı Türkçeleştirmek hususundaki güzel arzusunu bugünkü 'uydurma dilcilik' gayretine alet etmişiz." (Burhan Felek)

KUDURUŞ

  1. [isim] Kudurma işi veya biçimi
    • "Bu sebepsiz kuduruş beni şaşalattı." (Ömer Seyfettin)

DUPDURU

  1. [sıfat] Çok duru

KUDURMA

  1. [isim] Kudurmak işi

UYDURUK

  1. [sıfat] Aslı olmayan, uydurma şey, sania
    • "Liseyi zar zor bitirmiş, uyduruk işlerde yıllarca sürünmüştü." (Sulhi Dölek)

DUYGULU

  1. [sıfat] Duygusu, duyarlığı çok olan, kolay duygulanan, içli, hassas
    • "Bizi kapıda yumuşak, içli, duygulu bir kadın karşıladı." (Haldun Taner)

UMDURMA

  1. [isim] Umdurmak işi veya durumu

DUYURUŞ
...
DURUŞMA

  1. [isim] Davacı ile davalının yargıç karşısında hazır bulundukları yargılama evresi, mahkeme, murafaa
    • "Ortada zaptiyesiyle, hapishanesiyle, hâkimleri, duruşmaları ile devlet kuvveti vardı, karşı durulamazdı." (Tarık Buğra)

ORDUEVİ

  1. [isim] Kara, deniz ve hava subay ve astsubaylarının buluştukları, sosyal gereksinimlerini karşılayabilecek biçimde yapılmış lokal veya yapı

KOLORDU

  1. [isim] Değişik sayıda tümen ve savaş destek birliklerinden kurulu büyük askerî birlik
    • "Kurmay başkanının ailesi, dün kolorduya gideceklerini söylediler." (Halide Edip Adıvar)

ODUNAĞA
...
ODUNCUL

  1. [isim] Odunla beslenen böcek

DUŞANBE
...
DULDALI

  1. [sıfat] Duldası olan

KUNDURA

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Kaba işlenmiş, bağsız, konçsuz ayakkabı
    • "Kundurasının tahta ökçeleri, ıssız Babıali kaldırımlarına vurdukça bir çekiç sesiyle ötüyordu." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü