İçinde dok olan 7 harfli 15 kelime var. İçerisinde DOK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dok olan kelimeler listesine ya da Sonu dok ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
D K O Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DOK, KOD
2 Harfli Kelimeler
DO, OD, OK
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DOKUSUZ
-
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
-
[sıfat]
Dokusu olmayan
- DOKTRİN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öğreti
-
[isim]
Öğreti
- DOKUNAÇ
-
-
[isim]
Birçok omurgasız hayvanın başında bulunan, dokunmaya, tutmaya yarayan hareketli uzantı
-
[isim]
Birçok omurgasız hayvanın başında bulunan, dokunmaya, tutmaya yarayan hareketli uzantı
- DOKUZAR
-
-
[sıfat]
Dokuz sayısının üleştirme biçimi, her birine dokuz, her defasında dokuzu bir arada olan
-
[sıfat]
Dokuz sayısının üleştirme biçimi, her birine dokuz, her defasında dokuzu bir arada olan
- DOKÜMAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Belge, vesika
- "Dostumun dokümanlarından çok güzel bilgiler edinmiştim." (Aydın Boysan)
-
[isim]
Belge, vesika
- DOKUNMA
-
-
[isim]
Dokunmak (I) işi, temas
-
[isim]
Dokunmak (I) işi, temas
- DOKTORA
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak
- "Avrupa'da doktora yapmış bu doçent beye ne buyrulur?" (Haldun Taner)
-
[isim]
Bir fakülte veya yüksekokulu bitirdikten sonra o bilim dalında sınav ve bilimsel bir eserle erişilen derece, basamak
- KOLEDOK
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Öd kanalı
-
[isim]
Öd kanalı
- DOKUMAK
-
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- "Bir tezgâhta tülbent dokuyan narin bir kıza âşık oldum." (Sait Faik Abasıyanık)
-
En ince noktalarına kadar özen göstererek, emek vererek ortaya çıkarmak
-
Ağacın yemişlerini sırıkla vurarak indirmek
-
[-i]
Tezgâhta ipliği, çözgü ve atkı durumunda kullanarak kumaş yapmak
- DOKUNCA
-
-
[isim]
Kötülüğe yol açan, sağlığı bozan şey
- "Yangın çıkıp da okul büyük ölçüde dokunca görünce Galatasaray Lisesi buraya taşınmıştır." (Salâh Birsel)
-
Zarar
-
[isim]
Kötülüğe yol açan, sağlığı bozan şey
- DOKUTMA
-
-
[isim]
Dokutmak işi
-
[isim]
Dokutmak işi
- DOKUNUŞ
-
-
[isim]
Dokunma (I) işi veya biçimi, temas
- "Yolda, bir aralık Lami dizlerinde sıcak bir dokunuş duydu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Dokunma (I) işi veya biçimi, temas
- DOKUZLU
-
-
[sıfat]
Dokuz parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dokuz tane bulunan
-
[isim]
İskambil, domino vb. oyunlarda dokuz işaretini taşıyan kâğıt veya pul
- "Resimli kâğıtlardan sonra ilk ağızda, onlularla dokuzlular gelir." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Dokuz parçadan oluşan, kendinde herhangi bir şeyden dokuz tane bulunan
- DOKUYUŞ
-
-
[isim]
Dokuma işi veya biçimi
-
[isim]
Dokuma işi veya biçimi
- DOKUNUM
-
-
[isim]
Çevremizdeki nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derimiz aracılığıyla bildiren duyarlık yeteneği, lamise
-
[isim]
Çevremizdeki nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık vb. niteliklerini derimiz aracılığıyla bildiren duyarlık yeteneği, lamise