İçinde dalga olan 22 kelime var. İçerisinde DALGA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dalga olan kelimeler listesine ya da Sonu dalga ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

15 Harfli Kelimeler

DALGALANABİLMEK, DALGALANDIRILMA, DALGALANIVERMEK

14 Harfli Kelimeler

DALGALANABİLME, DALGALANDIRMAK, DALGALANIVERME

13 Harfli Kelimeler

DALGALANDIRIŞ, DALGALANDIRMA

11 Harfli Kelimeler

DALGALANMAK, DALGASIZLIK

10 Harfli Kelimeler

DALGACILIK, DALGAKIRAN, DALGALANIŞ, DALGALANMA, DALGAÖLÇER, DALGASIZCA, MİKRODALGA

8 Harfli Kelimeler

DALGACIK, DALGASIZ

7 Harfli Kelimeler

DALGACI, DALGALI



5 Harfli Kelimeler

DALGA


Kelime bulma makinesi

A A D G L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

5 Harfli Kelimeler

DALGA

4 Harfli Kelimeler

GALA

3 Harfli Kelimeler

ADA, ALA, ALG, DAL

2 Harfli Kelimeler

AD, AL, LA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DALGALANIVERMEK
...
DALGALANABİLMEK

  1. [nsz] Dalgalanma imkânı veya olasılığı bulunmak

DALGALANDIRILMA

  1. [isim] Dalgalandırılmak işi

DALGALANIVERME
...
DALGALANDIRMAK

  1. [-i] Dalgalı duruma getirmek

DALGALANABİLME

  1. [isim] Dalgalanabilmek işi

DALGALANDIRIŞ

  1. [isim] Dalgalandırma işi veya biçimi

DALGALANDIRMA

  1. [isim] Dalgalandırmak işi

DALGALANMAK

  1. [nsz] Üzerinde dalga oluşmak
    • "Yüzünde belli belirsiz bir pembelik dalgalanmıştı." (Haldun Taner)
  2. Renk, ton değiştirmek
  3. Hareketli olmak, kıpırdamak
    • "Yolun kenarlarında eğrelti otları tilki kürkü gibi dalgalanıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)

DALGASIZLIK
...
MİKRODALGA

  1. [isim] Boyları 1 mm-1 m arasında değişen elektromagnetik dalga

DALGACILIK

  1. [isim] Dalgacı olma durumu, kaytarıcılık

DALGAKIRAN

  1. [isim] Kıyıdaki yapıları, tekneleri, dalgaların yıpratıcı etkisinden korumak veya gemilerin yük alıp boşaltmasını sağlamak amacıyla liman ve iskele önlerine yapılan uzun set
    • "Limanın dalgakıranı ucundaki deniz fenerine doğru ilerledim." (Necati Cumalı)

DALGALANIŞ

  1. [isim] Dalgalanma işi veya biçimi
    • "Yemekte fazla şarap içmiş olduğunu hissettim; bir dalgalanış, sesini parlatıp söndürüyordu." (Peyami Safa)

DALGASIZCA
...
DALGALANMA

  1. [isim] Dalgalanmak işi
  2. Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı
  3. Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık
  4. Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru kaldırılmasından sonra, dizlerin gerilerek gövdenin doğrulmasıyla vücudun diz, kalça, bel, sırt, baş ve kollarda geliştirdiği bir dalga hareketi

DALGAÖLÇER

  1. [isim] Oluşan dalgaların yüksekliğini ve derinliğini ölçen alet

DALGASIZ

  1. [sıfat] Dalgası olmayan

DALGACIK

  1. [isim] Küçük dalga
    • "İki tarafa köpükler saçan tekne, dalgacıklar üzerinden atlıyor." (Feridun Fazıl Tülbentçi)

DALGACI

  1. [sıfat] İşine gereken önem ve dikkati göstermeyen (kimse)
    • "Pek dalgacı görünüyor, saçmalayacağa benziyordu." (Peyami Safa)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü