İçinde dal olan 11 harfli 31 kelime var. İçerisinde DAL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında dal olan kelimeler listesine ya da Sonu dal ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D L Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DAL
2 Harfli Kelimeler
AD, AL, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- PAYANDALAMA
-
-
[isim]
Payandalamak işi
-
[isim]
Payandalamak işi
- DALKAVUKLUK
-
-
[isim]
Dalkavuk olma durumu
- "Ötekiler dalkavukluk değil, âdeta benimle kavga ediyorlardı." (Ahmet Rasim)
-
Dalkavukça davranış, şaklabanlık
-
[isim]
Dalkavuk olma durumu
- MANDALLAMAK
-
-
[-i]
Kapı, pencere kanadını mandalla tutturmak
-
Çamaşırı mandalla tutturmak
-
Telsizlerde konuşmaları anlaşılmaz duruma getirmek için sürekli olarak düğmelere basmak
-
[-i]
Kapı, pencere kanadını mandalla tutturmak
- DALDIRILMAK
-
-
[-e]
Daldırma işine konu olmak
-
[-e]
Daldırma işine konu olmak
- BUDALALAŞMA
-
-
[isim]
Budalalaşmak işi
-
[isim]
Budalalaşmak işi
- SONDALAMACI
-
-
[isim]
Sondalama yapan kimse, sondajcı
-
[isim]
Sondalama yapan kimse, sondajcı
- HAYDALANMAK
-
-
[nsz]
Defedilmek, dehlenmek
-
[nsz]
Defedilmek, dehlenmek
- DULDALANMAK
-
-
[nsz]
Korumak, siper altına girmek
-
[nsz]
Korumak, siper altına girmek
- DALGINLAŞMA
-
-
[isim]
Dalgınlaşmak işi
-
[isim]
Dalgınlaşmak işi
- SANDALYESİZ
-
-
[sıfat]
Sandalyesi olmayan
-
Koltuktan inmiş, koltuğunu kaybetmiş
-
[sıfat]
Sandalyesi olmayan
- ADALETLİLİK
-
-
[isim]
Adaletli olma durumu
-
[isim]
Adaletli olma durumu
- SANDALCILIK
-
-
[isim]
Sandalcının yaptığı iş
-
[isim]
Sandalcının yaptığı iş
- FAYDALANMAK
-
-
[-den]
Yararlanmak
- "Genç askerler Bulgarların harbe girmiş olmasından faydalanmak fikrindedirler." (Falih Rıfkı Atay)
-
[-den]
Yararlanmak
- SEVDALANMAK
-
-
[nsz]
Sevdaya tutulmak
-
[nsz]
Sevdaya tutulmak
- DALYARAKLIK
- ...
- SEDALILAŞMA
- ...
- FARKINDALIK
-
-
[isim]
Farkında olma durumu
-
[isim]
Farkında olma durumu
- DALGALANMAK
-
-
[nsz]
Üzerinde dalga oluşmak
- "Yüzünde belli belirsiz bir pembelik dalgalanmıştı." (Haldun Taner)
-
Renk, ton değiştirmek
-
Hareketli olmak, kıpırdamak
- "Yolun kenarlarında eğrelti otları tilki kürkü gibi dalgalanıyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[nsz]
Üzerinde dalga oluşmak
- KAPIMANDALI
-
-
[isim]
İşe karıştırılmayan, kendisine önem verilmeyen kimse
-
[isim]
İşe karıştırılmayan, kendisine önem verilmeyen kimse
- DALAŞABİLME
-
-
[isim]
Dalaşabilmek işi
-
[isim]
Dalaşabilmek işi