İçinde d olan 5 harfli 649 kelime var. İçerisinde D harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında d harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu d harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SÖZDE

  1. [sıfat] Gerçekte öyle olmayıp öyle geçinen veya bilinen
    • "Sözde bilgin."
  2. [zarf] Sözüm ona, sanki, güya
    • "Yazı yazmakta o kadar tembelim ki sözde hislerimi, hatıralarımı günü gününe yazacaktım." (Ömer Seyfettin)

ANDAÇ

  1. [isim] Ajanda
  2. Anı, yadigâr
    • "Alabalıkları dağ köylüleri ırmaktan tutar getirirlerdi. Yanında andaç diye bir kâse dolusu dağ çileği yahut badem sunarlardı." (Ayla Kutlu)

BİDON

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İçine çeşitli maddeler konulan, sac, plastik veya çinkodan yapılmış kap

CEDİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Yeni

RADON

Kelime Kökeni : Latince

  1. [isim] Atom numarası 86, atom ağırlığı 222 olan, radyum tuzunun su ile işlenmesinden, hidrojen ve oksijenle karışım durumunda elde edilen, boru yardımıyla sıvı hava içinden geçirilerek karışımdan ayrılan radyoaktif element (simgesi Rn)

RADAR

Kelime Kökeni : İngilizce

  1. [isim] Radyo dalgalarının yankısını alarak cisimlerin yerini ve uzaklığını bulabilen, genellikle uçak ve gemilerde kullanılan cihaz
  2. Trafik polisleri tarafından kullanılan, taşıtların hızını saptamaya yarayan aygıt
  3. İçgüdü, seziş
    • "... büyük yurt sevgisinin yüce boyutlarını analık radarı ile pek iyi sezebilmektedir." (Haldun Taner)

DÖNÜK

  1. [sıfat] Dönmüş, çevrilmiş (kimse)
    • "Ayağa kalkmıştı. Arkası bana dönüktü." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Yönelmiş
    • "Halka dönük bir eğitim."

DOYUŞ

  1. [isim] Doyma işi veya biçimi

ARDAK

  1. [isim] İçten çürümeye yüz tutmuş ağaç

BUDAK

  1. [isim] Ağacın dal olacak sürgünü
  2. Dalın gövde içindeki başlangıç yeri olan ve tahtalarda görülen yuvarlak koyuca renkte sert bölüm

DÖKÜŞ
...
DOZAJ

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Dozu ayarlama
  2. Düzem

DİKTE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Bir başkasına o anda söyleyerek yazdırma, yazdırım
    • "Şimdi sana bir mektup dikte edeceğim." (Halide Edip Adıvar)
  2. Bu biçimde yazdırılan şey

DÖPER
...
FERDİ
...
FİDAN

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Yeni yetişen ağaç veya ağaççık
    • "Elma fidanı. Gül fidanı."
    • "Fidan gibi bir boy, yağız bir çehre, üst dudağında hafif bir gölge." (Cahit Sıtkı Tarancı)
  2. Başka bir yere dikilmek için bulunduğu yerden çıkarılan taze ağaç, dikme
    • "Evlendiklerinin haftası, oraya iki gül fidanı dikmişlerdi." (Peyami Safa)

KIDEM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir görevde rütbece eskilik
    • "Ali Fuad Bey de parti komitacılığının düşmanı olanlar gibi nizam, kıdem ve kanun adamı kalmıştır." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Bir görevde geçirilen süre

YURDU

  1. [isim] İğnenin deliği

DERYA

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Deniz
  2. Bilgili kimse
  3. Bir şeyin bol olduğu yer
    • "Kasaba baştan başa bir çamur deryası hâlini alır." (Sait Faik Abasıyanık)

DİKİZ

  1. [isim] Bakma, gözetleme, erkete
    • "İsterseniz siz masanın altından dikiz edin ama belli olmasın." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Jale ... bilmem ben onu yine yakın dikize almış mıydım?" (Salâh Birsel)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü