İçinde ca olan 7 harfli 216 kelime var. İçerisinde CA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ca olan kelimeler listesine ya da Sonu ca ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- GAVURCA
- ...
- KAPANCA
-
-
[isim]
Küçük kapan
-
Düzen, hile
-
[isim]
Küçük kapan
- CABADAN
-
-
[zarf]
Bedavadan
- "Böyle cabadan verilen on paralık etiket pek sevindirirdi çocukları." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Bedavadan
- TECAHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bilmez gibi görünme, bilmezlikten gelme
-
[isim]
Bilmez gibi görünme, bilmezlikten gelme
- MALAYCA
- ...
- KARAYCA
- ...
- KOCAALİ
- ...
- BUCAKLI
-
-
[sıfat]
Bucağı olan
-
[sıfat]
Bucağı olan
- NECASET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Pislik
-
Dışkı, ters (Il)
-
[isim]
Pislik
- KUMANCA
- ...
- OCAKAYI
- ...
- SAPANCA
- ...
- FAZLACA
-
-
[zarf]
Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli
- "Tuzak olsun diye bu şaşkın beye fazlaca sokuluyorlar." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Gereğinden biraz daha çok olarak, bir hayli
- KOCAYIŞ
-
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
-
[isim]
Kocama işi veya biçimi
- MÜCAMAA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunma
-
[isim]
Cinsel ilişkide bulunma
- YAVUZCA
-
-
[zarf]
Yavuz bir biçimde
-
[zarf]
Yavuz bir biçimde
- İNSİCAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım
-
Tutarlık
-
[isim]
Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım
- SOLUCAN
-
-
[isim]
Yuvarlak veya yassı, uzun kurtlara verilen genel ad
- "Solucan gibi cılız ve pis bir çocukmuş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Yuvarlak veya yassı, uzun kurtlara verilen genel ad
- TİCARET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ürün, mal vb. alım satımı
- "Ne ziraat ne ticaret için kâfi nüfus kaldı." (Falih Rıfkı Atay)
-
Kazanç amacıyla yürütülen alım satım etkinliği
- "Yolcuların çoğu çıkmış, artık ticareti dönüşe bıraktım." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bu etkinlikle ilgili bilim
-
Alışveriş sonucu elde edilen, yararlanılan fiyat farkı, kâr
-
[isim]
Ürün, mal vb. alım satımı
- CANAVAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan
- "Sen bir ahu gibi dağdan dağa kaçsan da yine / Seni aşkım canavarlar gibi takip edecek." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
- "Fakat o, bu gece sahiden canavar kesilmiş."
-
Köpek balığı
- "Balıklara canavar hücum etmesin diye göz kulak olurmuş." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Canavar gibi çalışıp sınavlara hazırlandı."
-
Haşarı, yaramaz çocuk
-
Kurt, domuz vb. cana kıyan yaban hayvanı
-
[sıfat]
Acımasız, kötü ruhlu, zalim (kimse)
-
[isim]
Masallarda sözü geçen yabani, yırtıcı hayvan