İçinde bü olan 6 harfli 31 kelime var. İçerisinde BÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bü olan kelimeler listesine ya da Sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TRİBÜN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Spor salonu stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde seyircilerin oturduğu koltuklu veya basamaklı bölüm, sekilik
- "Muazzam avlunun medreseler tarafında, kadınlar için tribünler yükseliyordu." (Halide Edip Adıvar)
-
[isim]
Spor salonu stadyum, hipodrom vb. yarışma ve gösteri yapılan yerlerde seyircilerin oturduğu koltuklu veya basamaklı bölüm, sekilik
- SÜMBÜL
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi (Hyacinthus orientalis)
- "Uçun kuşlar, uçun doğduğum yere / Şimdi dağlarında mor sümbül vardır." (Rıza Tevfik Bölükbaşı)
-
[isim]
Zambakgillerden, soğanla üretilen, 15-20 cm yükseklikte, çiçekleri kuvvetli kokulu ve türlü renkli, çok yıllık bir süs bitkisi (Hyacinthus orientalis)
- BÜKLÜK
-
-
[isim]
Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, bük
-
[isim]
Akarsu kıyılarındaki verimli tarlalar, bük
- GÜRBÜZ
-
-
[sıfat]
Sağlam, güçlü ve iyi gelişmiş, iri
- "Genç, gürbüz bir köylü çocuğu idi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Sağlam, güçlü ve iyi gelişmiş, iri
- ÖBÜRKÜ
-
-
[zamir]
Öbürü
-
[zamir]
Öbürü
- KARBÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Karbonun başka bir elementle birleşmesinden oluşan madde
-
[isim]
Karbonun başka bir elementle birleşmesinden oluşan madde
- BÜYÜME
-
-
[isim]
Büyümek işi
-
Organizmanın bütününde veya bu bütünün bir bölümünde boyutların artması
-
[isim]
Büyümek işi
- BÜRÜME
-
-
[isim]
Bürümek işi
-
[isim]
Bürümek işi
- DÜMBÜK
-
-
[isim]
Pezevenk
-
[isim]
Pezevenk
- BÜKMEK
-
-
[-i]
Sertçe çevirmek, kıvırmak
- "Bu kez onu sürmeden olduğu yerde büküp altına aldı." (Salâh Birsel)
-
[nsz]
Birkaç tel ipliği burarak sarmak
- "İpek bükmek."
-
Eğmek
- "Olur der gibi başını büktü. Çelik halatı büktü."
-
Katlamak
- "Büktüğüm yeri kaybetmişim, nereye kadar geldiğimi bilmiyorum." (Sermet Muhtar Alus)
-
Döndürmek
-
[-i]
Sertçe çevirmek, kıvırmak
- BÜYÜLÜ
-
-
[sıfat]
Kendisine büyü yapılmış (kimse)
-
Büyü gücü olan, sihirli
-
Çok etkileyici
- "Sen akşamlar kadar büyülü, sıcak / Rüyalarım kadar sade, güzeldin." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[sıfat]
Kendisine büyü yapılmış (kimse)
- BÜHTAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kara çalma, iftira
-
[isim]
Kara çalma, iftira
- BÜRYAN
- ...
- DÜRBÜN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç
-
Gözetleme deliği
-
[isim]
Uzaktaki cisimlerin görüntülerini büyütmeye veya yaklaştırmaya yarayan, objektif ve oküler adlı iki mercekten oluşan optik alet, bakaç
- OTOBÜS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yolcu taşıyan, motorlu, büyük taşıt
-
[isim]
Yolcu taşıyan, motorlu, büyük taşıt
- BÜZMEK
-
-
[-i]
Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanını ve hacmini küçültmek
- "Herkesin ağzı torba değil ki çekip büzesiniz." (Burhan Felek)
-
Kısmak
-
Kapatmak, dedikodu yapılmasına engel olmak
-
[-i]
Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanını ve hacmini küçültmek
- BÜYÜCÜ
-
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
-
Çevresindekileri çabuk ve güçlü olarak etkileyen kimse
- "O ne yaman büyücüdür, şeytan tüyü var herifte." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Büyü yapan kimse, bağıcı, afsuncu, sihirbaz
- BÜGDÜZ
- ...
- BÜZGEN
-
-
[isim]
Kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan veya kapayan çember biçimindeki kasların genel adı
-
[isim]
Kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan veya kapayan çember biçimindeki kasların genel adı
- CÜMBÜŞ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Eğlence
-
Canlılık, coşku
- "Yavaş yavaş fırçalardan, boyalardan, renklerin cümbüşlerinden başka her şey çevresinden siliniyordu." (Cahit Uçuk)
-
Maden gövdeli, tambura benzer bir saz
-
[isim]
Eğlence