İçinde bü olan 5 harfli 30 kelime var. İçerisinde BÜ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bü olan kelimeler listesine ya da Sonu bü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BÜYÜK
-
-
[sıfat]
Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı
- "Büyük ağaçların altında, gazinoya doğru gidiyoruz." (Yusuf Ziya Ortaç)
- "Mutlu değildi. Büyük başın derdi de sıkıntısı da büyük olur." (Burhan Felek)
- "Büyük sözüme tövbe, hatır ve hayalime bile getiremem." (Sermet Muhtar Alus)
- "Buralara kadar zahmet ettiniz, büyüklerin ellerinden, küçüklerin gözlerinden öperim." (Haldun Taner)
-
Çok, ortalamayı aşan (soyut kavram)
- "Büyük bir cevap sıkıntısı geçirdikten sonra itiraf etti." (Peyami Safa)
-
Niceliği çok olan
- "Benim büyük kalabalıklara karşı ürkekliğim vardır." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Üstün niteliği olan
- "Molière büyük adammış, yeryüzüne gelmiş kişilerin en büyüklerinden biri." (Nurullah ataç)
-
Yetişkin, belli bir yaşa gelmiş
- "Büyüklerin yanında sesim çıkmazdı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Önemli
- "Ömrünün tek ve büyük oyunu bitmişti." (Tarık Buğra)
-
[sıfat]
Boyutları, benzerlerinden daha fazla olan (somut nesne), makro, küçük karşıtı
- BÜLUĞ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ergenleşme
-
[isim]
Ergenleşme
- BÜKEN
-
-
[isim]
Oynak kemikleri arasındaki açıları daraltan kasların genel adı, açan karşıtı
-
[isim]
Oynak kemikleri arasındaki açıları daraltan kasların genel adı, açan karşıtı
- BÜKÜM
-
-
[isim]
Bükme işi
-
Bir şeyin bükülmüş yeri, kat, kıvrım
- "Cebine koyarken kâğıt yere düştü, bükümü açıldı." (Burhan Felek)
-
Bir kerede eğrilmiş iplik, yün miktarı
-
[isim]
Bükme işi
- BÜCÜR
-
-
[sıfat]
Ufak tefek ve kısa boylu (kimse)
-
[sıfat]
Ufak tefek ve kısa boylu (kimse)
- BÜTAN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı
-
[isim]
Metal bidonlar içinde az bir basınç altında sıvılaşan, yakıt olarak yararlanılan HC formülündeki hidrokarbür gazı
- BÜĞLÜ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı
-
[isim]
Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı
- BÜTÇE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü
- "Düğün sahibinin bütçesi ne kadar dar ve mütevazı olursa olsun, hokkabaz şarttı." (Samiha Ayverdi)
-
Devlet ve öteki kuruluş veya toplulukların belirli bir dönem içindeki gelir ve giderlerinin oranlama niceliklerini önceden belirleyen, onaylayan ve bu işlemlerin yapılmasına izin veren kanun veya karar
-
[isim]
Devletin, bir kuruluşun, bir aile veya bir kimsenin gelecekteki belirli bir süre için tasarladığı gelir ve giderlerinin tümü
- BÜRÜK
-
-
[isim]
Çarşaf, baş örtüsü
-
Duvak
- "Attan iniyom attan / Bürüğüm yedi kattan." (Halk türküsü)
-
[isim]
Çarşaf, baş örtüsü
- BÜTÜN
-
-
[sıfat]
Eksiksiz, tam
- "Güller bütün güller bu sabah / Bir ağızdan şarkı söyler gibi açıyor her bahçede." (Necati Cumalı)
- "Meseleyi bütün çıplaklığıyla anlattım." (Mahmut Yesari)
-
Çok sayıdaki varlık ve nesnelerin hepsi
- "Bütün civar köylerde onu sevmeyen yoktu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bozuk olmayan (para)
- "Bütün para."
-
Parçalanmamış
-
[isim]
Birlik, tamlık
- "Şiirde bir bütünün lüzumuna inananlar bile mısralar arasında birtakım aralıklar kabul eder." (Orhan Veli Kanık)
-
[sıfat]
Eksiksiz, tam
- BÜZGÜ
-
-
[isim]
Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım
-
[isim]
Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım
- BÜRGÜ
-
-
[isim]
Baş örtüsü
-
Çarşaf
-
Atkı
-
İnce perde
-
[isim]
Baş örtüsü
- BÜVET
-
-
Gölet
-
Gölet
- BÜKÜÇ
-
-
[isim]
Köşe
-
[isim]
Köşe
- ÖBÜRÜ
-
-
[zamir]
Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü
-
[zamir]
Öteki, öbür kişi veya şey, diğeri, öbürkü
- BÜZÜK
-
-
[sıfat]
Toplanarak büzülmüş
-
[isim]
Kalın bağırsağın sona erdiği yer, anüs
-
[isim]
Yüreklilik, cesaret
-
[sıfat]
Toplanarak büzülmüş
- BÜTEN
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Olefin grubundan C4H8 formülünde iki hidrokarbonun adı
-
[isim]
Olefin grubundan C4H8 formülünde iki hidrokarbonun adı
- BÖBÜR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis)
-
Böbürlenme, kibir
- "Evet ağzı ile değilse de sakalı ile böyle der, kendine için için böyle bir üstünlük böbürü yaratırdı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Memelilerden, sıcak ülkelerde yaşayan, derisi benekli, yırtıcı hayvan (Hyrax syriensis)
- BÜKÜN
-
-
[isim]
Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf
-
[isim]
Dil bilgisi görevleri ve yapı bakımından, kelime köklerinin başında, içinde veya sonunda türlü değişikliklerin olması, insiraf
- GÜBÜR
-
-
[isim]
Çöp, süprüntü
-
[isim]
Çöp, süprüntü