İçinde bu olan 5 harfli 67 kelime var. İçerisinde BU bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bu olan kelimeler listesine ya da Sonu bu ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BULGU
-
-
[isim]
Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey
-
Araştırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice
- "Banka bu gibi bulguları işletmek için para veren bir kurumdur."
-
Vücuttaki işlevsel bir bozukluğun, hastalığın belirlenmesine yarayan olgu veya olay, belirgi, araz, semptom
-
[isim]
Var olduğu hâlde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma işi ve bu işin sonunda elde edilen şey
- BULAŞ
- ...
- ABULİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İrade yitimi
-
[isim]
İrade yitimi
- BUĞUR
-
-
[isim]
Buğra
-
[isim]
Buğra
- BURMA
-
-
[isim]
Burmak işi
-
Sarığıburma tatlısının kısa söylenişi
-
Burularak yapılmış bilezik
-
[sıfat]
Burulmuş, burularak yapılmış, kıvrılmış
- "Yoksa ben hiç de aptal, tutsak ruhlu, herhangi maskara herifin burma bıyıklarına hayran olan dişilerden değilim." (Halide Edip Adıvar)
-
Hadım etme, iğdiş etme
-
Musluk
-
Eğrilmek için bükülmüş yün
-
Yaşken burularak kurutulan ot
-
Kuru incir
-
[isim]
Burmak işi
- ZEBUR
- ...
- ÇUBUK
-
-
[isim]
Körpe dal
- "Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme." (Cahit Uçuk)
-
Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey
- "Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun?" (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
- "Sabahtan başlar, akşama kadar çubuk içer." (Memduh Şevket Esendal)
-
Kumaşta düz çizgi
-
Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası
-
[isim]
Körpe dal
- ABUJA
- ...
- LOBUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kalın, kısa ve düzgün sopa
- "Yaradana sığınıp Osmanlı tokadını çarptık mı adamı lobut yemişe çeviren biz değil miydik?" (Atilla İlhan)
-
Kol gücünü geliştirmek için kullanılan, gürgenden jimnastik aracı
-
[isim]
Kalın, kısa ve düzgün sopa
- BUZLU
-
-
[sıfat]
Buz tutmuş, buz bağlamış olan
- "Buzlu dere."
-
Buz içinde tutularak, içine buz katılarak soğutulmuş
- "Serin bir yerde oturuyor, buzlu şurubunu, buzlu içkisini içiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Buğulanmış gibi olan, saydam olmayan
- "Kalem odasından buzlu bir camekânla ayrılmış..." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Buz tutmuş, buz bağlamış olan
- SABUN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
-
Bu maddenin kalıp durumunda olan biçimi
-
[isim]
Kirli ve yağlı şeyleri temizlemekte kullanılan, türlü yağlarla alkaliler birleştirilerek yapılan madde
- BUĞRA
-
-
[isim]
Erkek deve, iki hörgüçlü deve, buğur
-
[isim]
Erkek deve, iki hörgüçlü deve, buğur
- BUTON
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bazı aletleri çalıştırmaya yarayan düğme
- "Gözlerimle aradım, zil butonuna benzer bir şey de göremedim." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Bazı aletleri çalıştırmaya yarayan düğme
- BULUŞ
-
-
[isim]
Bulma işi veya biçimi
-
İlk defa yeni bir şey yaratma, icat
-
Bilinen bilgilerden yararlanarak daha önce bilinmeyen yeni bir bulguya ulaşma veya yöntem geliştirme, icat
- "Bu orijinal buluşu Vali beye borçluyuz." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Konu, duygu, düşünce ve hayalde başkalarının etkisinden sıyrılarak bunların işlenişinde yeni bir yol tutma
- "Yazarın güzel buluşları var."
-
[isim]
Bulma işi veya biçimi
- ÇABUK
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Aceleci
- "Çabuk ve kolay bir konuşma tarzı vardı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Çağırınız kuzum, rica ederim çağırınız hem biraz çabuk olunuz" (Peyami Safa)
-
[zarf]
Alışılandan veya gösterilenden daha kısa bir zamanda, tez, yavaş karşıtı
- "Yazıma çabuk cevap geldi." (Aka Gündüz)
-
[ünlem]
"Acele et, oyalanma" anlamlarında bir seslenme sözü
-
[sıfat]
Aceleci
- BUKET
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çiçek demeti
-
[isim]
Çiçek demeti
- BUZUL
-
-
[isim]
Kutup bölgelerinde veya dağ başlarında bulunan büyük kar ve buz kütlesi, cümudiye
-
[isim]
Kutup bölgelerinde veya dağ başlarında bulunan büyük kar ve buz kütlesi, cümudiye
- TABUT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal
- "Eskiden tabutlar arkasında para ile tutulmuş ağlayıcılar giderdi." (Falih Rıfkı Atay)
-
İçine yumurta konan uzun sandık
-
[isim]
Ölünün içine konulduğu sandık biçiminde araç, sal
- MATBU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Basılı, basılmış (kâğıt, kitap vb.)
-
[sıfat]
Basılı, basılmış (kâğıt, kitap vb.)
- BUKLE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç
- "Saçlarını arkaya atıp ensesine dökülen buklelerini kabarttı." (Haldun Taner)
-
[isim]
Küçük lüle durumunda, kıvrımlı saç