İçinde ben olan 8 harfli 31 kelime var. İçerisinde BEN bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ben olan kelimeler listesine ya da Sonu ben ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
B E N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BEN
2 Harfli Kelimeler
BE, EN, NE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BENDENİZ
-
-
alçak gönüllülük göstererek ben yerine ve "köleniz'" anlamında kullanılan bir söz
- "Aynı zamanda, bu has ve vefakâr bendesine mim koymuştu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
- "Lütuf buyurup vapura kadar geldiğinizden dolayı bendenizi minnettar ettiniz, efendim." (Refik Halit Karay)
- "Bendeniz cennet kuşu Tahir."
-
alçak gönüllülük göstererek ben yerine ve "köleniz'" anlamında kullanılan bir söz
- BENZİNLİ
-
-
[sıfat]
Benzinle çalışan (motor, makine vb.)
-
[sıfat]
Benzinle çalışan (motor, makine vb.)
- BENZEŞİK
-
-
[sıfat]
Benzeşme özelliği gösteren
-
[sıfat]
Benzeşme özelliği gösteren
- KALEBENT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- "Jön Türklerle alakası var diye, insanı dünyanın öbür ucuna kalebent ediverirler." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Kale dışına çıkmamaya hüküm giyen suçlu
- BENLENME
-
-
[isim]
Benlenmek işi
-
[isim]
Benlenmek işi
- ALBENİLİ
-
-
[sıfat]
Alımlı
-
[sıfat]
Alımlı
- TEKBENCİ
-
-
[isim]
Tekbencilik yanlısı olan kimse
-
[isim]
Tekbencilik yanlısı olan kimse
- MAHSUBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Hesaba geçirilerek, alacağa sayılarak, hesabına sayılmak üzere
- "Bazen sıkışınca da ileride getireceği reklamlara mahsuben avans olarak şarap istiyordu." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Hesaba geçirilerek, alacağa sayılarak, hesabına sayılmak üzere
- BENZETİŞ
-
-
[isim]
Bir şeyi başka bir şeye benzetme işi veya biçimi
- "Hoşa gidecek benzetişler buluyorlar, gülümsüyorsunuz." (Nurullah ataç)
-
[isim]
Bir şeyi başka bir şeye benzetme işi veya biçimi
- TAKRİBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- "Bendeniz istasyondan burasını ölçmedim ya! Takriben söyledim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- BENCİLİK
-
-
[isim]
Benci olma durumu, hodpesentlik, egoizm
-
İnsanın bütün eylemlerinin ben sevgisiyle belirlenmiş olduğunu, buna göre ahlaklılığın da yalnızca kendini koruma içgüdüsünün bir biçimi olduğunu ileri süren öğreti
-
Kendi benini ve çıkarını hayatın mutlak ilkesi yapan anlayış
-
[isim]
Benci olma durumu, hodpesentlik, egoizm
- BENZETİM
-
-
[isim]
Taklit etme, benzerini yapma, simülasyon
-
[isim]
Taklit etme, benzerini yapma, simülasyon
- BENZEMEZ
-
-
[isim]
İskambil, okey oyunlarında farklı kâğıtların veya taşların bir araya gelmesi
-
[isim]
İskambil, okey oyunlarında farklı kâğıtların veya taşların bir araya gelmesi
- BENZETME
-
-
[isim]
Benzetmek işi
-
Bir şeyin niteliğini anlatmak için o niteliği eksiksiz taşıyan bir şeyi örnek olarak gösterme işi, benzeti, teşbih
- "Bütün tumturaklı sözleri, bütün az rastlanır benzetmeleri tekrarladı." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Benzetmek işi
- BENZEŞME
-
-
[isim]
Benzeşmek işi
-
Kelime içinde, yan yana düşen iki sesten birinci sesin ikincisinin etkisiyle değişmesi, dönüşme, asimilasyon: yurt-daş > yurttaş, çarşanba > çarşamba, o + bir > öbür gibi
-
[isim]
Benzeşmek işi
- BENZİNCİ
-
-
[isim]
Akaryakıt satılan yer veya akaryakıt satan kimse
-
[isim]
Akaryakıt satılan yer veya akaryakıt satan kimse
- PAZUBENT
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
-
Kol muskası
-
[isim]
Belli bir amaçla kola geçirilen enli kuşak, kolçak
- BENBENCİ
-
-
[sıfat]
Kendini çok öven, hep kendinden söz eden, kibirli, gururlu
- "Hiç benbenci olamadım şu dünyada. Olmalıyım. Hiç kusura bakmadım. Bakmalıyım." (Nezihe Meriç)
-
[sıfat]
Kendini çok öven, hep kendinden söz eden, kibirli, gururlu
- BENZEMEK
-
-
[-e]
İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
- "Ona göre işlemeyen, kurulmuş, bozulmuş bir saat hastalanmış bir insana benzerdi." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
Sanısını uyandırmak, gibi görünmek
- "Bu zavallı çokça içmişe benziyor, gözleri buğulanmış, biraz da kaymış." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
İki kişi veya nesne arasında birbirini andıracak kadar ortak nitelikler bulunmak, andırmak
- BENİADEM
- ...