İçinde bas olan 9 harfli 22 kelime var. İçerisinde BAS bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında bas olan kelimeler listesine ya da Sonu bas ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A B S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
BAS
2 Harfli Kelimeler
AB, AS
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BASIÖLÇER
-
-
[isim]
Buharın veya herhangi bir gazın bulunduğu kabın iç yüzeyine yaptığı basıncı belirleyen alet, manometre
-
Akışkanların basıncını ölçen araç
-
[isim]
Buharın veya herhangi bir gazın bulunduğu kabın iç yüzeyine yaptığı basıncı belirleyen alet, manometre
- BASTIRTMA
- ...
- ŞAMBABASI
-
-
[isim]
Şambaba
- "Şambabası, arada bir ağzımızı tatlandıran nice tatlılardan biridir." (Burhan Felek)
-
Sorumluluğu olmayan, hayırsız baba
-
[isim]
Şambaba
- BASABİLME
-
-
[isim]
Basabilmek işi
-
[isim]
Basabilmek işi
- BASKETBOL
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Beşer kişilik iki takım arasında topu 3 m yükseklikteki karşılıklı duran ağ geçirilmiş iki sepetten birine sokup sayı kazanmak esasına dayanan bir oyun, basket, sepet topu
-
[isim]
Beşer kişilik iki takım arasında topu 3 m yükseklikteki karşılıklı duran ağ geçirilmiş iki sepetten birine sokup sayı kazanmak esasına dayanan bir oyun, basket, sepet topu
- BASKILAMA
-
-
[isim]
Baskılamak işi
-
[isim]
Baskılamak işi
- ABASIZLIK
- ...
- BASIVERME
-
-
[isim]
Basıvermek işi
-
[isim]
Basıvermek işi
- BASTIRMAK
-
-
[-i]
Basma işini yaptırmak
- "Çok güçlüydü, bastırdı, omuzlarını yatağa yapıştırdı âdeta." (Tarık Dursun K)
-
Zararlı bir olayı önlemek
- "Yangını bastırmak."
-
Durdurmak
- "İsyanı bastırmak."
-
Üstünlüğünü göstermek
- "Şişman, kısa boylu bir yüzbaşı usulsüzlükte, şarlatanlıkta, inatta hepimizi bastırıyor." (Ömer Seyfettin)
-
Bir kumaşın kenarını kıvırıp dikmek
-
Gidermek
- "Heyecanını bir türlü bastıramıyor." (Nezihe Araz)
-
Hemen söylemek
- "Cevabı bastırdı."
-
[nsz]
Ansızın birinin yanına gitmek
- "Ama bir evi tek başına çeviren, o evin düzeninden sorumlu kadınlar ansızın bastıran konuktan her zaman tedirgin olurlar." (Oktay Rifat)
-
[nsz]
Birdenbire gerçekleşmek ve pek çok etki göstermek
- "Tipi birdenbire bastırmış." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-e]
Baskı yapmak, üzerine iyice düşmek
- "Köyün ihtiyarları da Feyziye'nin babasına bastırmışlar, onları bağışlatmışlar." (Erhan Bener)
-
Kümes hayvanlarını kuluçkaya yatırmak
-
[-i]
Basma işini yaptırmak
- KARABASAN
-
-
[isim]
Sıkıntılı ve korkulu düş, kâbus
-
Bir kimsenin içinde bulunduğu karmakarışık, sıkıntılı ruh durumu
- "Arada geçirdiğim emeklilik yılları âdeta bir karabasan oldu benim için." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sıkıntılı ve korkulu düş, kâbus
- BASAMAKSI
-
-
[sıfat]
Basamağı andıran, basamağa benzeyen, basamak gibi
-
[sıfat]
Basamağı andıran, basamağa benzeyen, basamak gibi
- BASİRETLİ
-
-
[sıfat]
Gerçeği görebilen, uzağı görebilen, basireti olan, sağgörülü
-
[sıfat]
Gerçeği görebilen, uzağı görebilen, basireti olan, sağgörülü
- BASMAHANE
-
Kelime Kökeni : Türkçe
-
[isim]
Basma yapılan iş yeri
-
[isim]
Basma yapılan iş yeri
- BASMAYAZI
-
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerekçeye veya öneriye dayanak olmak üzere kitapçık olarak önceden basılmış olan belgeler
-
[isim]
Türkiye Büyük Millet Meclisinde gerekçeye veya öneriye dayanak olmak üzere kitapçık olarak önceden basılmış olan belgeler
- BASTONSUZ
-
-
[sıfat]
Bastonu olmayan
- "İri yarı, bastonsuz, bir talebe reisi gibi yirmisinde görünen tasasızlığıyla bağırıyordu." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Bastonu olmayan
- BASBAYAĞI
-
-
[sıfat]
Alışılandan, bilinenden hiçbir farkı olmayan
- "O eski korkunç mahluk, zinciri çıkınca basbayağı bir köpek olmuştu." (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Alışıldığı üzere
- "Hayır efendim. Basbayağı, bildiğimiz, dalından koparılmış çiçekler..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Alışılandan, bilinenden hiçbir farkı olmayan
- BASKINLIK
-
-
[isim]
Baskın olma durumu
-
[isim]
Baskın olma durumu
- BASICILIK
-
-
[isim]
Basıcı olma durumu veya basıcının işi
-
[isim]
Basıcı olma durumu veya basıcının işi
- BASAMAKLI
-
-
[sıfat]
Basamağı olan, basamak basamak olan
- "Nereden geldiği belli olmayan bir tekme ile ilerideki birkaç basamaklı merdivenden yuvarlanıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[sıfat]
Basamağı olan, basamak basamak olan
- KEDİBASTI
-
-
[isim]
Bütün yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak tutkal sürme işi
-
[isim]
Bütün yüzeye tutkal sürmeyi gerektirmeyen işlerde, fırçayı aralıklı bastırarak tutkal sürme işi