İçinde b olan 5 harfli 655 kelime var. İçerisinde B harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında b harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu b harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİLİR
-
-
[sıfat]
"Anlar, sayar, yapar" anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz
- "İşbilir."
-
[sıfat]
"Anlar, sayar, yapar" anlamları ile adlarla birleşerek birleşik sıfat kuran bir söz
- BİNİŞ
-
-
[isim]
Binme işi veya biçimi
-
Üniversite öğretim üyelerinin giydikleri cübbe
-
Yüksek aşamalı bilginlerin ve yeniçeri subaylarının giydikleri cübbe
-
Atlı alay
-
Atlı alayda giyilen giysi
-
[isim]
Binme işi veya biçimi
- BÜĞLÜ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı
-
[isim]
Küçük büğlü, soprano büğlü, alto büğlü, bariton büğlü olarak dört türü bulunan, bakırdan, perdeli veya pistonlu müzik araçlarının adı
- BAÇÇI
-
-
[isim]
Baç alan kimse
-
[isim]
Baç alan kimse
- BAZLI
- ...
- BOYAR
-
Kelime Kökeni : Rusça
-
[isim]
Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan
-
[isim]
Tuna bölgesinde, Transilvanya'da, Rusya'da soylulara verilen unvan
- DARBE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vuruş, çarpış
- "Başına şiddetli bir darbe indirerek hayvanı sersemletti." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Abdülhamit, Midhat Paşa'nın katli ile fikir denilen kuvvete ağır bir darbe vurmuş..." (Halide Edip Adıvar)
- "Seniha'nın kaçışı üzerine en müthiş darbeyi yiyen kalp, Celis'in kalbi oldu." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Bir ülkede baskı kurarak, zor kullanarak veya demokratik yollardan yararlanarak hükûmeti istifa ettirme veya rejimi değiştirecek biçimde yönetimi devirme işi
- "Partisinin hükûmet darbesi yapacağına dair haber aldığını söylediğini, açık açık belirtmişti." (Çetin Altan)
-
Birini kötü duruma düşüren, sarsan olay
- "Bu, nereden ve kimden geldiği belli olmayan darbe son kalkınma ümitlerini de silip süpürmüştü." (Ercüment Ekrem Talu)
-
[isim]
Vuruş, çarpış
- AMBER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
-
Güzel kokulu bazı maddelerin ortak adı
-
[isim]
Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde
- ABALI
-
-
[sıfat]
Aba giymiş olan
-
Yumuşak huylu, sessiz (kimse)
-
[sıfat]
Aba giymiş olan
- BİLİM
-
-
[isim]
Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim
- "Benim sizden istediğim Türkçe yardım, bazı eski yazılı bilim ve tarih gibi ciddi eserleri bana okumanızdır." (Halide Edip Adıvar)
-
Genel geçerlik ve kesinlik nitelikleri gösteren yöntemli ve dizgesel bilgi
-
Belli bir konuyu bilme isteğinden yola çıkan, belli bir amaca yönelen bir bilgi edinme ve yöntemli araştırma süreci
-
[isim]
Evrenin veya olayların bir bölümünü konu olarak seçen, deneye dayanan yöntemler ve gerçeklikten yararlanarak sonuç çıkarmaya çalışan düzenli bilgi, ilim
- KÖMBE
-
-
[isim]
Un, tuz ve yağ ile yoğrulan kızgın sacda veya fırında pişirilen ekmek
-
[isim]
Un, tuz ve yağ ile yoğrulan kızgın sacda veya fırında pişirilen ekmek
- TEBER
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Balta
-
Bazı dervişlerin taşıdıkları sapı uzun, keskisi ayça biçiminde, küçük ve hafif balta
-
Meşin kesmek için kullanılan araç
-
[isim]
Balta
- BAĞAN
-
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
-
Ölü doğan kuzunun derisi
-
[isim]
Vakti gelmeden ölü doğan yavru, düşük
- KEBİR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Büyük, ulu
-
Yaşça büyük, yaşlı
-
[sıfat]
Büyük, ulu
- BARDO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Aygır ile dişi eşek çiftleşmesinden üretilen hayvan
-
[isim]
Aygır ile dişi eşek çiftleşmesinden üretilen hayvan
- BAYRI
-
-
[sıfat]
Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim
-
[sıfat]
Çok eski zamanda var olmuş veya eskiden beri var olan, kadim
- BEKÇİ
-
-
[isim]
Bir şeyi veya bir yeri bekleyip korumakla görevli kimse
- "Karşı odaya bekçi oldun dedi, ilk aylığımı verdiler." (Sait Faik Abasıyanık)
- "Yıkılan o saltanatlar üzerinde bir kandil gibi artık sonsuzluğa dek bekçi kalacaktı." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
[isim]
Bir şeyi veya bir yeri bekleyip korumakla görevli kimse
- BAHAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
İlkbahar
- "Biz çiçeği bahardan bahara görürüz." (Tarık Buğra)
-
Bu mevsimde ağaçlarda açan çiçekler ve yapraklar
-
Gençlik dönemi
-
[isim]
İlkbahar
- BOZUŞ
-
-
[isim]
Bozma işi veya biçimi
-
[isim]
Bozma işi veya biçimi
- BALEN
- ...