İçinde aşı olan 7 harfli 73 kelime var. İçerisinde AŞI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aşı olan kelimeler listesine ya da Sonu aşı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A I Ş Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
AŞI
2 Harfli Kelimeler
AŞ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BİNBAŞI
-
-
[isim]
Orduda rütbesi yüzbaşı ile yarbay arasında bulunan ve asıl görevi tabur komutanlığı olan subay
-
[isim]
Orduda rütbesi yüzbaşı ile yarbay arasında bulunan ve asıl görevi tabur komutanlığı olan subay
- GÖLBAŞI
-
-
[isim]
Göle akan çay
-
[isim]
Göle akan çay
- POTBAŞI
- ...
- GÖZYAŞI
-
-
[isim]
Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
- "Her kadının gözyaşını dindireceğine kaniydi." (Peyami Safa)
-
[isim]
Gözyaşı bezlerinin salgıladığı, bazı etkilerle akan duru sıvı damlacıklarından her biri, yaş (II)
- SIVAŞIK
- ...
- TAŞITÇI
-
-
[isim]
Taşıt kullanan kimse, sürücü
-
Taşıt yapan, satan veya onaran kimse
-
[isim]
Taşıt kullanan kimse, sürücü
- KAŞINTI
-
-
[isim]
Vücutta kaşınma isteği uyandıran duygu
-
[isim]
Vücutta kaşınma isteği uyandıran duygu
- AŞIRMAK
-
-
[-i]
Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
-
[-i]
Çalmak, çalıp götürmek, araklamak
- "Borcunu ödeyemeyecek fakat bavulunu oradan nasıl aşırabilecekti?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[-i]
Tehlike içinde bulunan bir şeyi acele kaçırmak
- "Yangın büyüyünce eşyayı bostana aşırdılar."
-
Başkasının eserinden parçalar alıp kendisininmiş gibi göstermek
-
[-i]
Yüksek veya geçilmesi güç bir yerin üstünden diğer yanına geçirmek
- YANAŞIK
-
-
[sıfat]
Yanaşmış bir durumda olan
-
[sıfat]
Yanaşmış bir durumda olan
- YARAŞIK
-
-
[isim]
Yaraşma, uyma, uygunluk
-
[isim]
Yaraşma, uyma, uygunluk
- KARAŞIN
-
-
[sıfat]
Rengi karaya çalan, esmer (kimse)
- "Beş on adım ötede duran yuvarlak kafalı, karaşın çocuk söze karıştı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Rengi karaya çalan, esmer (kimse)
- BAŞIBOŞ
-
-
[sıfat]
Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
- "Başıboş yaşayışa alışkın değildir." (Haldun Taner)
- "Durgun sular, başıboş bıraktığım sandalı / Yalıların önünden geçirdi yavaş yavaş." (Faruk Nafiz Çamlıbel)
-
Bağlanmamış, serbest bırakılmış
- "İstanbul'un başıboş köpekleri rahatça ömür sürmektedirler." (Salâh Birsel)
-
Yönetimsiz, baskısız, denetimsiz bir biçimde
- "Günün birçok saatlerinde dar sokaklarda başıboş dolaşır, eski Anadolu evlerini seyrederdim." (Ahmet Hamdi Tanpınar)
-
[zarf]
Kendi isteğine göre, hiçbir etki altında kalmadan
-
[sıfat]
Bir şeye veya kimseye bağlı olmayan
- KUMBAŞI
-
-
[isim]
Kumsal
-
[isim]
Kumsal
- BAŞINDA
-
-
[isim]
Bir şeyin sırada önde olanı, önde geleni
- "Öldürücü illetlerin başında kalp hastalıklarının geldiği malum." (Peyami Safa)
-
[isim]
Bir şeyin sırada önde olanı, önde geleni
- ARABAŞI
-
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
- MIHBAŞI
- ...
- TAŞITIŞ
- ...
- KUŞBAŞI
-
-
[sıfat]
Küçük bir kuşun başı büyüklüğünde doğranmış (et vb.)
- "Kuşbaşı et."
-
[sıfat]
Küçük bir kuşun başı büyüklüğünde doğranmış (et vb.)
- YARAŞIR
-
-
[sıfat]
Layık, uygun
- "Devlet ... malul ve gazileri korur ve toplumda kendilerine yaraşır bir hayat seviyesi sağlar." (Anayasa)
-
[sıfat]
Layık, uygun
- KAŞIKÇI
-
-
[isim]
Kaşık yapan veya satan kimse
-
Şimşir, kemik, bağa vb.nden kaşık oyan, süsleyen zanaatçı
-
[isim]
Kaşık yapan veya satan kimse