İçinde olan 6 harfli 96 kelime var. İçerisinde AĞ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ağ olan kelimeler listesine ya da Sonu ağ ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

MAĞMUM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Gamlı
    • "Otobüsün içi, bizimkilerin mağmum kalplerinden, mağmum bakışlarından bin kez iyi." (Adalet Ağaoğlu)
  2. Sıkıcı, kapanık (hava)

AĞIRCA

  1. [sıfat] Oldukça ağır
    • "Biraz sonra aşağıda bir kapı açıldığı, sonra da ağırca bir şeyin devrildiği duyulur." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Kötüleşmiş (hasta)
  3. [zarf] Oldukça ağır biçimde

AĞARIK

  1. [sıfat] Aklaşmış, rengi solmuş
    • "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)

AĞLAMA

  1. [isim] Ağlamak işi

YAĞMAK

  1. [nsz] Yağmur, kar, dolu gökten düşmek
    • "Her zaman yılbaşı gecesi kar yağardı." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Toz, mermi vb. yüksekten çokça düşmek
    • "Üstümüze kurşun yağıyordu."
  3. Üst üste ve çok gelmek
    • "Sende bu istidat varken, pencerelerden başına çil kuruş yağar, biz de ekmek parası ediniriz." (Halide Edip Adıvar)

AĞDACI

  1. [isim] Şeker, tatlı ve helva yapımında ağda hazırlayan işçi
  2. Ağda ile vücuttaki fazla tüyleri veya kılları temizlemeyi meslek edinmiş kimse

DAĞLIK

  1. [sıfat] Birçok dağın bulunduğu, dağlarla kaplı (bölge)

DUMAĞI

  1. [isim] Nezle

ÇAĞRIM

  1. [isim] Yüksek bir sesin yetişebileceği kadar uzaklık
    • "İki çağrım ötede bir pınar var."

SAĞLAM

  1. [sıfat] Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
    • "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
    • "Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş." (Peyami Safa)
    • "Daha bugünden sağlam durmayı beceremezse kaptan köprüsüne adım atmasın." (Zeyyat Selimoğlu)
  2. Zarar görmemiş, bozulmamış
    • "Bütün eşya sağlam."
  3. Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
    • "Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor." (Memduh Şevket Esendal)
  4. Güvenilir
    • "Sağlam iş. Sağlam para."
  5. Gerçek, inanılır bir temeli olan
    • "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
  6. [zarf] (sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
    • "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

AĞARIŞ
...
MAĞFUR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Affolunmuş, bağışlanmış

SAĞMAK

  1. [-i] Memeyi parmaklar arasında sıkarak sütünü akıtmak
    • "Gözümüzün önünde keçilerden sağdıkları köpüklü sütlerimizi yarıda bırakıp kalktık." (Aka Gündüz)
  2. Kovandaki balı peteklerden almak
  3. Yumak durumundaki bir şeyi çözüp açmak
    • "İpek kozalarını sağmak."
  4. Aldatarak parasını çekmek

MAĞŞUŞ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Karışık

BAĞNAZ

  1. [sıfat] Bir düşünceye, bir inanışa aşırı ölçüde bağlanıp ondan başka bir düşünce ve inanışı kabul etmeyen, mutaassıp, fanatik

URAĞAN

  1. [isim] Beraberinde yağmur getirmeyen güçlü fırtına

BUKAĞI

  1. [isim] Ağır cezalıların ayaklarına takılıp ucuna pranga bağlanan demir halka
    • "Bukağılı Babanın başı ucunda düşman zindanında taşıdığı bukağılar vardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Kaçmaması için hayvanların ayağına takılan zincir, demir köstek

ÇAĞDAŞ

  1. [sıfat] Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır
    • "Victor Hugo ile Namık Kemal çağdaş yazarlardır."
  2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, modern, asri
    • "Eğitim ve öğretim, Atatürk ilkeleri ve inkılapları doğrultusunda, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına göre, devletin gözetim ve denetimi altında yapılır." (Anayasa)

YAĞLIK

  1. [isim] Büyük mendil, çevre
    • "Osmanlı kadınlığının göz nurunu, el emeğini, üstün zevkini yüzyıllardan beri yiğitçe taşımış, işlemeli, yağlıklar, dantelalar, oyalar..." (Kemal Tahir)

ÇAĞNAK

  1. [isim] Amniyon sıvısı

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü