İçinde aze olan 6 harfli 12 kelime var. İçerisinde AZE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aze olan kelimeler listesine ya da Sonu aze ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E Z Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

EZA

2 Harfli Kelimeler

AZ, ZE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ENDAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] 65 cm boyunda bir uzunluk ölçüsü
    • "Birader, bir ağızlık kullanıyor, nah, asgari bir endaze boyunda..." (Atilla İlhan)
    • "Endazeyi kaçırmışsındır çancı ustası, dedi, olmayacak bahse sürersin emmi oğlumu." (Kemal Bilbaşar)
    • "Biri bu konuda damarına basınca endazeyi şaşırıyor, kendine hükmedemiyordu." (Nezihe Araz)
  2. Ölçü

GAZEBO
...
TAZECE

  1. [sıfat] Tazeye yakın, taze gibi

KAZEİN

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sütte bulunan protein maddesi

KAZEVİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Saz veya kamıştan örülmüş büyük sepet, zembil

ŞİRAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Ciltçilikte, kitap yapraklarını düzgün tutmaya yarayan ince örülmüş şerit
  2. Pehlivan kispetinin paçası

GAZETE

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Politika, ekonomi, kültür ve daha başka konularda haber ve bilgi vermek için yorumlu veya yorumsuz, her gün veya belirli zaman aralıklarıyla çıkarılan yayın
    • "Kahvelerde ikinci bir oyalanma yolu, gazetelerdi." (Necati Cumalı)
  2. Bu yayının yönetildiği, hazırlandığı, basıldığı yer
    • "Her gün gazeteye uğruyordu."

GAZEKİ

  1. [isim] Cepken altına giyilen kolsuz bir çeşit giysi

İCAZET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İzin, onay, onaylama
    • "Bir çift ayakkabı almak için dahi ondan icazet almak zorunda kalıyorum." (Ayşe Kulin)
  2. Diploma

KEPAZE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Niteliksiz, değersiz
    • "Hele o İspanyol nezlesi, illetlerin en kepazesi..." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
    • "Onu kepaze etmek için bu rolü vermişlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Utanmaz, rezil
  3. Gülünç
  4. [isim] Talim yaparken kullanılan gevşek ok yayı

SAZEVİ

  1. [isim] Her türlü müzik aleti yapılan ve satılan yer
  2. Sazlı sözlü eğlence yeri

CENAZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü
  2. Ölü, ölmüş kimse
    • "Evden iki sene içinde üç cenaze çıkmıştı." (Peyami Safa)
  3. Cenaze töreni

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü