İçinde ave olan 7 harfli 20 kelime var. İçerisinde AVE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ave olan kelimeler listesine ya da Sonu ave ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A E V Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AV, EV, VE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

İLAVELİ

  1. [sıfat] Eki olan
    • "İlaveli ikinci baskı."
  2. Abartılmış, yalan katılmış, abartılı

DİLAVER

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yiğit, delikanlı

SEMAVER

Kelime Kökeni : Rusça

  1. [isim] Özellikle çay demlemekte kullanılan, içinde kömür yakacak ocağı bulunan, elektrikle de çalışabilen, bakır, pirinç vb. metallerden yapılmış musluklu kap
    • "Semaverde demlenmiş çayın zevki başkadır." (Refik Halit Karay)

DAVETLİ

  1. [isim] Çağrılı
    • "Tayin ettiği gün ve saatte davetlileri kabule başladı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

KASAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Üzüntü, tasa, kaygı, sıkıntı
    • "Dövüşen yiğitler de boyanır kana / Kasavet mi çeker seni doğuran ana." (H. Türküsü)

TİLAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kur'an'ı güzel ve yüksek sesle, usulünce okuma
    • "Hafız Hanım'ın Kur'an tilaveti de tövbe tövbe Ya Rabbi, dikkatimi dağıtmıyor değil ha!" (Atilla İlhan)

DAVETÇİ

  1. [isim] Çağrıda bulunan kimse, çağrıcı
    • "Müezzin denen o ilahî davetçilerin ezan seslerine..." (Samiha Ayverdi)

KARAVEL

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Çift motorlu bir uçak türü

REHAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik
    • "Bayıltıcı bir rehavet hissediyordu, uykuya çok ihtiyacı vardı ve uyudu." (Peyami Safa)

TAVERNA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Çalgılı meyhane

MAVERAİ
...
GABAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Anlayışsızlık, kalın kafalılık, bönlük
    • "... doktorasının bitmesi uzun sürdüğü için düşmanları tarafından gabavetle itham edilirdi." (Yahya Kemal Beyatlı)

ZEKAVET
...
TARAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Tazelik
    • "Daima yüzünüzün taravetiyle beraber, gönlünüzün tazeliğini de kaybetmeye başlayacaksınız." (Reşat Nuri Güntekin)

ALAVERE

  1. [isim] Bir şeyin elden ele geçmesi
  2. Bir şeyi elden ele vererek aktarma
    • "Karpuzları alavere ile mavnadan sergiye taşıdılar."
  3. Kargaşalık
  4. Vapurlarda bu biçimde taşıma işi için bordalarda kurulan basamaklı iskele

ŞEKAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Haydutluk, soygunculuk
    • "Herkesin ortasında yapılan bu şekavete neden kimse karışmıyor?" (Haldun Taner)

VAVEYLA

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çığlık
    • "Mısır'ın değme ağıtçıları bile sanırım vaveylalarında benimle yarışa giremezlerdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)

HALAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sevimlilik, şirinlik, tatlılık

TRAVERS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Üzerine rayların yerleştirildiği, yere enine konulmuş demir veya ağaç parçaların her biri

SAHAVET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] El açıklığı, akılık, seleklik, cömertlik

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü