İçinde arı olan 6 harfli 34 kelime var. İçerisinde ARI bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında arı olan kelimeler listesine ya da Sonu arı ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A I R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

ARI, IRA

2 Harfli Kelimeler

AR, IR, RA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

ARILIK

  1. [isim] Temizlik
  2. Katışıksızlık
  3. Günahsızlık
    • "Aynı anda, gözlerini ovuşturduğunu, sonra bir çocuk arılığıyla gülümsediğini gördü." (Tahsin Yücel)

ARITIŞ

  1. [isim] Arıtma işi veya biçimi

AVARIZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kazalar, belalar
  2. Engebe
  3. Osmanlılarda önceleri yalnız olağanüstü durumlarda, sonraları ise sürekli olarak halktan toplanan vergi

AKDARI

  1. [isim] Darı

ARITIM

  1. [isim] Petrol, yağ vb. maddeleri arıtma işi, rafinaj

HAŞARI

  1. [sıfat] Çok yaramaz, ele avuca sığmayan (çocuk)
    • "Ben azami derecede haşarı ve uçarı bir çocuktum." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Huysuz, azgın (hayvan)

DARICA
...
TATARI

  1. [sıfat] Tam pişmemiş

ARICAK
...
ARITMA

  1. [isim] Arıtmak işi

AĞARIŞ
...
BAŞARI

  1. [isim] Başarma işi
    • "Arandığı, fikri sorulduğu, başarı kazandığı da oluyordu." (Refik Halit Karay)
  2. Bir işte elde edilen yararlı sonuç, muvaffakiyet
    • "Bu başarı, onu garip bir yolda boşluk ve yalnızlık içinde bırakmıştı." (Halide Edip Adıvar)

AĞARIK

  1. [sıfat] Aklaşmış, rengi solmuş
    • "Kırk yaşını aşmış, şakakları ağarık, uysal, eğik." (Tarık Dursun K)

YAKARI

  1. [isim] Yakarış

DIŞARI

  1. [isim] Dış çevre, dış yer, hariç, içeri karşıtı
    • "Dışarıda yağmur yağıyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Nevin ikisini de köpekler gibi kapıdan dışarıya atabilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Kişinin konutundan ayrı olan yer
    • "Dışarıda, çocuklar birdirbir oynamaya dalmışlardı." (Atilla İlhan)
  3. Yurt dışı
    • "Dışarıyla iyi geçiniyorduk, Yunanlılarla az kalsın birleşecek kadar sıkı fıkı idik." (Burhan Felek)
  4. [zarf] Dışa, dış çevreye
    • "Artık komutanlardan başka hiç kimse dışarı çıkmazdı." (Atilla İlhan)

UYARIŞ

  1. [isim] Uyarma işi veya biçimi
    • "O susuyor, ben bunu Kâmuran'ın yüzüne bakmak için bir uyarış sayıyordum." (Halide Edip Adıvar)

YARICI

  1. [sıfat] Yarma işini yapan, parçalayan, bölen

YUKARI

  1. [isim] Bir şeyin üst bölümü, fevk, aşağı karşıtı
  2. Yetkili kimse
    • "Emir yukarıdan, çaresiz kaldık."
  3. [sıfat] Benzerleri arasında üstte bulunan
    • "Yukarı kat."
  4. [sıfat] Aşama, sınıf, makam bakımından ileride olan
    • "O bizden yukarı sınıftandı."
  5. [zarf] Üst tarafa, üstteki kata, üste, yükseğe, yukarıya
    • "Yukarı, kocasının odasına çıktı." (Memduh Şevket Esendal)

SARILI

  1. [sıfat] Üstünde sarı renk bulunan

ARIKÇI

  1. [isim] Su yolu yapan kimse
    • "O günlerde on beş liraydı usta bir arıkçının gündeliği." (Necati Cumalı)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü