İçinde ard olan 8 harfli 34 kelime var. İçerisinde ARD bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ard olan kelimeler listesine ya da Sonu ard ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A D R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
DAR
2 Harfli Kelimeler
AD, AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SARDALYA
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hamsigillerden, konservesi ve tuzlaması yapılan, gümüş renginde, pullu ve 10-15 cm boyunda, küçük bir balık, ateş balığı (Clupea pilchardus)
-
[isim]
Hamsigillerden, konservesi ve tuzlaması yapılan, gümüş renginde, pullu ve 10-15 cm boyunda, küçük bir balık, ateş balığı (Clupea pilchardus)
- SARDIRMA
-
-
[isim]
Sardırmak işi
-
[isim]
Sardırmak işi
- DARDAĞAN
-
-
[isim]
Palmiye cinsinden bir ağaç (Milium effusum)
-
Bu ağacın çitlembik büyüklüğünde, sert çekirdekli tatlı yemişi
-
[isim]
Palmiye cinsinden bir ağaç (Milium effusum)
- YARDIRMA
-
-
[isim]
Yardırmak işi
-
[isim]
Yardırmak işi
- YARDIMCI
-
-
[isim]
Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan
- "Savcı yardımcısı, bütün savcı yardımcıları gibi, zeki bir adamdı." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Yardımı olan (şey, nesne)
- "Vücut yapısı da onun güldürücülüğünde ayrı bir yardımcı unsurdu." (Haldun Taner)
-
[isim]
Yardım eden veya gerektiğinde yardım edecek olan kimse vb., muavin, muin, yaver, asistan
- ONLARDAN
-
-
karşı taraftan olan (kimse)
- "O kış, önceki kışlardan daha az üşüdüm." (Necati Cumalı)
- "O duvar senin, bu duvar benim, sağdan sola, soldan sağa yalpa vurarak halkın önüne çıkıvermiş." (Halit Fahri Ozansoy)
- "... o gün bugün bir kere bile hastalanıp yatmamıştı." (Reşat Nuri Güntekin)
- "Oyunları o kadar güzel olurmuş ki bunlar millî bir edebiyat eseri sayılırmış." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
karşı taraftan olan (kimse)
- KARDIRMA
-
-
[isim]
Kardırmak işi
-
[isim]
Kardırmak işi
- HARDALLI
-
-
[sıfat]
Hardalı olan
-
[sıfat]
Hardalı olan
- KARDİNAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Papayı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri
-
[isim]
Papayı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri
- ÇARDAKLI
-
-
[sıfat]
Çardağı olan
- "Evlerinin önünde bir erik ağacı, çardaklı bir asma, çan çiçekleri..." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Çardağı olan
- KARDELEN
-
-
[isim]
Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki (Galanthus nivalis)
-
[isim]
Nergisgillerden, baharda çok erken çiçek açan ve eczacılıkta kullanılan soğanlı bir bitki (Galanthus nivalis)
- BARDAKÇI
-
-
[isim]
Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse
-
[isim]
Bardak, çömlek vb. yapan veya satan kimse
- YARDAKÇI
-
-
[isim]
Kötü işlerde birine yardım eden kimse
- "Selmin ve yardakçısının planını fitil fitil burunlarından getirebilir." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kötü işlerde birine yardım eden kimse
- HARDALSI
-
-
[sıfat]
Hardala benzeyen, hardalı andıran
- "Hardalsı meyve."
-
[sıfat]
Hardala benzeyen, hardalı andıran
- GARDIROP
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Giysi dolabı
- "Nevin gardıroptaki boş bavulu aldı, üç beş parça eşyasını doldurdu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Bir kişinin sahip olduğu bütün giysileri, giysi takımları
-
[isim]
Giysi dolabı
- AKHARDAL
-
-
[isim]
Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)
-
[isim]
Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)
- KARDEŞÇE
-
-
[sıfat]
Kardeşe yaraşır
-
Kardeşe yaraşır biçimde, dostça, içtenlikle
-
[sıfat]
Kardeşe yaraşır
- ARDİYECİ
-
-
[isim]
Ardiye işleten kimse
-
Ardiyeye bakan kimse
-
[isim]
Ardiye işleten kimse
- YANARDAĞ
-
-
[isim]
Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ, volkan
- "Vezüv ve Etna birer yanardağdır."
-
[isim]
Magmanın yer içinden yüzeye çıktığı veya geçmişte çıkmış olduğu, genellikle koni biçiminde, tepesinde bir püskürme ağzı bulunan dağ, volkan
- ARDILMAK
-
-
[-e]
Birisinin sırtına asılmak
-
Sataşmak, çatmak
-
Musallat olmak, asılmak, takılmak
-
[-e]
Birisinin sırtına asılmak