İçinde ara olan 8 harfli 139 kelime var. İçerisinde ARA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ara olan kelimeler listesine ya da Sonu ara ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ARA
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DARALTIŞ
-
-
[isim]
Daraltma işi veya biçimi
-
[isim]
Daraltma işi veya biçimi
- TARAZSIZ
- ...
- MARAZLIK
-
-
[isim]
Güç, sıkıntılı, huzursuz durum
- "Bugünlerde başım zaten dertte, bir de sen marazlık etme!" (Atilla İlhan)
-
[isim]
Güç, sıkıntılı, huzursuz durum
- PARALAKS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
-
Dünyanın yarıçapını bir gezegenden veya dünya güneş uzaklığını bir yıldızdan gören açı
-
[isim]
Farklı iki yerden çok uzaktaki bir noktaya yönelmiş iki doğru arasındaki açı
- ARABASIZ
-
-
[sıfat]
Arabası olmayan
-
[zarf]
Araba olmaksızın
-
[sıfat]
Arabası olmayan
- HARAKİRİ
-
-
[isim]
Karnını bıçakla deşme yoluyla kendini öldürme
-
[isim]
Karnını bıçakla deşme yoluyla kendini öldürme
- KARAMELA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Eritilmiş ve birazı yakılmış şekerle yapılan şekerleme
-
[isim]
Eritilmiş ve birazı yakılmış şekerle yapılan şekerleme
- ARAŞTIRI
-
-
[isim]
Araştırma
-
[isim]
Araştırma
- TARATMAK
-
-
[-i]
Tarama işini yaptırmak
-
[-i]
Tarama işini yaptırmak
- VARAGELE
-
-
[isim]
Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat
-
Belirsizlik
- "Bir varagele içindeyiz. Mekanizmanın ipi ya şu yana ya bu yana ağdıracak ülkeyi." (Adalet Ağaoğlu)
-
[isim]
Bir şeyi, bir yerden bir yere çekerek götürüp getirmeye yarayan halat
- KATARAKT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu
-
[isim]
Gözdeki billur cismin saydamlığını yitirerek ağarmasından ileri gelen ve görmeyi engelleyen rahatsızlık, perde, akbasma, aksu
- SARARMAK
-
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- "Her sabah ağaçların sararan yapraklarıyla pek güzel olan karşıki dağlara bakarak uyanıyorum." (Memduh Şevket Esendal)
- "Sokakları dolduran sayılmaz şapkaların zalimce, kurnaz ve namussuz gölgelerinde sararmış solmuş." (Ömer Seyfettin)
-
Korku, üzüntü, coşku vb. sebeplerle yüzün rengi solmak
- "Malı mülkü varken, hiçbir sıkıntısı yokken üzüntüsünden zayıflıyor, sararıp soluyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[nsz]
Sarı olmak, rengi sarıya dönmek
- PARAFAZİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Söz karışıklığı
-
[isim]
Söz karışıklığı
- TARAYICI
-
-
[isim]
Kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri tanıyıp bilgisayar ortamına aktaran araç
-
Derleme ve araştırma yapmak için bir yayını dikkatle gözden geçiren veya gerekli kelime, cümle ve yazıları tespit eden kimse
-
[isim]
Kâğıt üzerindeki resim, yazı vb. simgeleri tanıyıp bilgisayar ortamına aktaran araç
- MÜNAZARA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma
-
Divan edebiyatında zıt varlıklar ve kavramlar arasındaki karşıtlığı anlatan yazı türü
-
[isim]
Bir konu üzerinde, belli kural ve yöntemlere uyularak yapılan tartışma
- PARAKETA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
-
Üzerinde yüzlerce iğneli köstek bulunan uzun balık oltası
- "Paraketalarımızı yemledik, av gereçlerimize çekidüzen verdik, şakalaştık." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[isim]
Geminin saatteki hızını anlamak için kullanılan araç
- DARAŞLIK
-
-
[isim]
Sıkıntılı ortam, durum, darlık
- "Bu ocaklar hiç sönmez, gece gündüz yanar. Ben hem yemek pişireyim hem de bu daraşlıkta temizlik nasıl yapayım?" (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Sıkıntılı ortam, durum, darlık
- PARAGRAF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Düz yazıların kendi içinde satır başlarıyla ayrıldıkları bölümler
-
Kanun maddelerinin kendi içlerinde satır başlarıyla ayrıldıkları ufak bölümlerden her biri
-
Çengel işareti (§)
-
[isim]
Düz yazıların kendi içinde satır başlarıyla ayrıldıkları bölümler
- KARAVANA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap
-
Bu kaptan dağıtılan yemek
- "Bugün karavana çok iyi idi."
-
İnce, yassı elmas
-
Atış taliminde hedef tahtasını bile vuramama
-
[isim]
Genellikle orduda yemek dağıtımında kullanılan büyük metal kap
- MARANGOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta
-
[isim]
Ağaç işleriyle uğraşan ve ağaçtan çeşitli eşya yapan usta