İçinde ar olan 8 harfli 840 kelime var. İçerisinde AR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ar olan kelimeler listesine ya da Sonu ar ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AR, RA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ANARŞİST
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Kargaşacı
- "Paris'te bir anarşistin bir polisi öldürmesi..." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
[isim]
Kargaşacı
- BAĞCILAR
- ...
- ÇARPITMA
-
-
[isim]
Çarpıtmak işi
-
[isim]
Çarpıtmak işi
- ÇIKARMAK
-
-
Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- "Cebinden maroken kaplı bir defter çıkardı." (Ömer Seyfettin)
-
[-i]
Sonunu getirmek
- "Bu para ile ayı çıkarırız."
-
[-i]
Anlamak, ne olduğunu bilmek, sezmek
-
[-i]
Bulmak, ortaya koymak
- "Yalanını çıkarmak. Yanlışını çıkarmak."
-
[-i]
Hatırlamak
- "Adamı nereden tanıdığımı tam olarak çıkarmaya çalıştım." (Necati Cumalı)
-
[nsz]
Döküntülü bir hastalığa tutulmak
- "Çiçek çıkarmak."
-
[-i]
Çok hoşlanmak
- "Lezzetini çıkara çıkara hikâyesine devam ediyordu." (Refik Halit Karay)
-
[-i]
Öfke, hırs, acı vb.nin zararını çektirmek
- "Öfkesini benden çıkardı."
-
[-i]
Sağlamak, elde etmek
- "Ekmeğini taştan çıkarmak."
-
[-i]
Gibi göstermek, bir davranış yüklemek
- "Birini hırsız çıkarmak. Suçlu çıkarmak."
-
Sindirim yolundan dışarı atmak
-
İlgisini keserek uzaklaştırmak
-
[-i]
Giysi, ayakkabı vb.ni vücuttan ayırmak, soymak
- "İhtiyar hatun, onun ayakkabılarını ve ceketini çıkarıp çekilip gitmişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[-i]
Yayımlamak
- "Gençlerin tenkitlerini gördü, yeni çıkardıkları edebiyat tarihlerini karıştırdı." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[-i]
Gidermek
- "Lekeyi çıkarmak."
-
[nsz]
Sebep olmak, yol açmak
- "Bir dedektif bürosu açmış, hükûmet zorluk çıkardığından kapatmıştı." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Yapmak, üretmek
- "Bu terzi çok iş çıkarıyor."
-
[-e]
Sunmak
- "Konuklara çerez çıkardı."
-
[-e]
Göstermek
- "Sosyeteye bir ustabaşıyı kocam diye çıkaracaksın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Bir şeyi bir örneğe göre yapmak
- "Yeni öğrendiği bir tangoyu piyanoda tek parmakla çıkarmaya çalışan İlhami..." (Haldun Taner)
-
[nsz]
Yollamak, göndermek
- "Bir adam çıkarıp oğlunu yanına getirtti."
-
[nsz]
Yükü boşaltmak
- "Karşıki kıyıda yün denkleri çıkaran gemiye haykırdık, işaretler ettik." (Refik Halit Karay)
-
[nsz]
Resim yapmak
-
[nsz]
Fotoğraf çektirmek
-
[-i]
Söylemek
- "Bu dedikoduyu ortaya mutlak bizim arkadaş çıkarmıştır." (Osman Cemal Kaygılı)
-
[-i]
Üçüncü bir sayı elde etmek üzere belli bir sayıdan, daha az değerli başka bir sayı kadar birim eksiltmek, tarh etmek
-
Birinin veya bir şeyin çıkmasını sağlamak, çıkmasına sebep olmak
- PARFÜMCÜ
-
-
[isim]
Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse
-
[isim]
Parfümeri ürünleri üreten veya satan kimse
- SESYAYAR
-
-
[isim]
Sesleri radyo dalgaları aracılığıyla yayma aleti
-
[isim]
Sesleri radyo dalgaları aracılığıyla yayma aleti
- YARGIEVİ
-
-
[isim]
Mahkeme
-
[isim]
Mahkeme
- DİLBASAR
- ...
- MUKARRER
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Kararlaşmış, kararlaştırılmış
-
[sıfat]
Kararlaşmış, kararlaştırılmış
- BALKARCA
- ...
- HARABATİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Maddi şeylere değer vermediği için üstüne başına özenmeyen, dağınık, derbeder
-
Vaktini meyhanelerde veya zevk ve sefada geçiren (kimse)
- "Ne harabiyim ne harabati / Kökü mazide olan atiyim" (Yahya Kemal Beyatlı)
-
[sıfat]
Maddi şeylere değer vermediği için üstüne başına özenmeyen, dağınık, derbeder
- MARTAVAL
-
-
[isim]
Yalan, uydurma söz, palavra
- "Dünkü yazdıklarının bütün martaval olduğunu bugün itiraf etmez misin?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[isim]
Yalan, uydurma söz, palavra
- ŞAŞARLIK
- ...
- AKHARDAL
-
-
[isim]
Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)
-
[isim]
Hekimlikte iç sürdürücü olarak kullanılan hardal türlerinden biri (Sinapis alba)
- CARTADAN
-
-
[zarf]
Cartadak
-
[zarf]
Cartadak
- İFTARLIK
-
-
[isim]
Oruç açmak için hazırlanan yiyecek
-
Oruç tutan kişi için alınan hediye, yiyecek veya çerez
-
[sıfat]
İftarda yenmeye elverişli
- "İftarlık reçel."
-
[isim]
Oruç açmak için hazırlanan yiyecek
- KIRKARLI
- ...
- VARYEMEZ
-
-
[sıfat]
Cimri
-
[sıfat]
Cimri
- APARTMAK
-
-
[-i]
Aparma işini yaptırmak
-
[-i]
Aparma işini yaptırmak
- İDARETEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Belli bir süre için, geçici olarak
-
[zarf]
Belli bir süre için, geçici olarak