İçinde anl olan 7 harfli 46 kelime var. İçerisinde ANL bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında anl olan kelimeler listesine ya da Sonu anl ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A L N Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
LAN, NAL
2 Harfli Kelimeler
AL, AN, LA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- YUNANLI
- ...
- ASANLIK
- ...
- İRFANLI
- ...
- ANLATIM
-
-
[isim]
Anlatma işi
-
Bir duyguyu, bir düşünceyi, bir konuyu söz veya yazı ile bildirme, ifade
-
[isim]
Anlatma işi
- KANLICA
- ...
- İDMANLI
-
-
[sıfat]
İdman yaparak çeviklik kazanmış olan (kimse), antrenmanlı
-
Herhangi bir şeye alışmış ve onu yadırgamaz duruma gelmiş olan (kimse)
- "İkimiz de yaş farkına rağmen idmanlı, eli yatkın adamlardık." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
İdman yaparak çeviklik kazanmış olan (kimse), antrenmanlı
- PUANLIK
-
-
[isim]
Puan değerinde olan
- "Kırk puanlık iki soru ile yirmi puanlık bir soru vardı."
-
[isim]
Puan değerinde olan
- OZANLIK
-
-
[isim]
Ozan olma özelliği
-
[isim]
Ozan olma özelliği
- ZAMANLA
-
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- "Basınımızın gelişmesini gözden geçirirsek görürüz ki zamanla konular uzmanlıklar arasında bölüşülür." (Necati Cumalı)
-
[zarf]
Aradan süre geçtikçe, giderek
- ANLAMAK
-
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- "Babasının niçin bu kasabayı çok sevdiğini Nevin bir türlü anlayamamıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Yeni bilgileri eskileriyle bir araya getirerek sonuç niteliğinde başka bir bilgi edinmek
-
Sorup öğrenmek
- "Dışarıdaki gürültünün sebebini anlayıver."
-
Doğru ve yerinde bulmak
- "Hani bunu anladık ama!"
-
Birinin duygularını, istek ve düşüncelerini sezebilmek
- "Kabul etmeyeceğini ben daha o gün anlamıştım." (Mithat Cemal Kuntay)
-
[-den]
Bir şey hakkında bilgisi bulunmak
- "Biz de onun kadar bu işten anlarız." (Haldun Taner)
-
[-den]
İyilik görmek, yararlanmak
- "Bu ilaçtan hiçbir şey anlamadım."
-
Sahip olmayı istemek, dileğinin yerine getirilmesini istemek
- "Yediğinden biz de anlayalım."
-
[-i]
Bir şeyin ne demek olduğunu, neye işaret ettiğini kavramak
- ANLAMLI
-
-
[sıfat]
Anlamı olan, manalı
-
Bir şey demek isteyen, düşündürücü, manidar
-
[sıfat]
Anlamı olan, manalı
- CANLICI
-
-
[sıfat]
Canlıcılık yanlısı olan
-
[sıfat]
Canlıcılık yanlısı olan
- KALANLI
- ...
- AFGANLI
- ...
- NİŞANLI
-
-
[isim]
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
- "Bir gün nişanlınız size koyu al renkli karanfiller gönderecektir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Belirleyici bir işareti, alameti, nişanı olan kimse
-
[isim]
Evlenmek için söz verip yüzük takmış olan kimse, adaklı
- ANLATIŞ
-
-
[isim]
Anlatma işi veya biçimi, takrir
-
[isim]
Anlatma işi veya biçimi, takrir
- YILANLI
- ...
- KANLAMA
-
-
[isim]
Kanlamak işi
-
[isim]
Kanlamak işi
- ZAMANLI
-
-
[sıfat]
Zamanı olan
- "Üç zamanlı ölçü."
-
Uygun bir zamanda
-
[sıfat]
Zamanı olan
- KAZANLI
- ...