İçinde ama olan 5 harfli 35 kelime var. İçerisinde AMA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ama olan kelimeler listesine ya da Sonu ama ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

AMA

2 Harfli Kelimeler

AM, MA

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DAMAL
...
ONAMA

  1. [isim] Onamak işi, uygun bulma, tasvip
    • "Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, yürütme organının teklif, inha, atama veya onamasına bağlı resmî ve özel herhangi bir işle görevlendirilemez." (Anayasa)

UZAMA

  1. [isim] Uzamak durumu
    • "Seyahatin uzaması ihtimali de çoktur." (Refik Halit Karay)

ULAMA

  1. [isim] Ulamak işi
  2. Ulanan parça, ek, katkı, ilave
  3. Konuşmada art arda gelen kelimelerden birincisinin sonundaki ünsüzün, ikincisinin başındaki ünlüye ses bakımından bağlanarak söylenmesi: Ayırt etmek, ağaç altı, tertip etmek, art arda gibi
  4. [sıfat] Ulanmış

ZAMAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir işin, bir oluşun içinde geçtiği, geçeceği veya geçmekte olduğu süre, vakit
    • "Zaman geçtikçe hafifleyecek yerde, daha ziyade ağırlaşan bir vicdan azabı duyarım." (Ömer Seyfettin)
    • "Nihayet yalnız kaldığım bir zamanı avlayarak yanıma yaklaşıyor." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Kaybolmuş şeyleri bulurum ama sen zamanı geçirmişsin, saatini bulamadım." (Abdülhak Şinasi Hisar)
  2. Bu sürenin belirli bir parçası, vakit
    • "Efendiler, az söylemek çok yapmak zamanı gelmiştir." (Atilla İlhan)
  3. Belirlenmiş olan an
  4. Çağ, mevsim
    • "Gül zamanı. Çocukluk zamanı."
  5. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler, vakit
  6. Dönem, devir
    • "Eski müdür zamanında hayli şımarmış olan bu miskin ve ukala herifi sepetledi." (Haldun Taner)
  7. Bir süre ile ilgili durum ve şartlar
    • "Sigarasını efkârlı olduğu zamanlar yaptığı gibi sık nefeslerle çabuk çabuk içiyordu." (Haldun Taner)
  8. Olayların oluş ve akış sırasını belirleyen, düzenli ve dönemli gök olaylarını birim olarak kullanan sanal bir kavram
  9. Fiillerin belirttikleri geçmiş zaman, şimdiki zaman, gelecek zaman, geniş zaman kavramı
    • "Geldi, gelmiş, geliyor, gelecek, gelir."
  10. Yer kabuğunun geçirdiği gelişimde belirlenen ve fosillere göre dörde ayrılan geniş evrelerden her biri

ŞAMAR

  1. [isim] Açık elle yüze vurulan tokat, beşkardeş
    • "Çavuş onun omzuna kuvvetli bir şamar indirdi." (Reşat Enis)
    • "Sağ avcumun bir şamar patlatmak için nasıl kaşındığını hâlâ unutmuyorum." (Tomris Uyar)

SAMAN

  1. [isim] Ekinlerin harmanda dövülüp taneleri ayrıldıktan sonra kalan, hayvanlara yedirilen ufalanmış sapları
    • "Saman altından su yürüten, ürkek, kaypak görünüşlü insanoğlunu tanımışlığı var." (Yahya Kemal)
    • "Saman gibi bir yaşamdı günlük yaşamım ama her şey dışarıdan bakılınca hiç de kötü değildi." (Erhan Bener)

HAMAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Taşıyıcı
    • "Hamalın biri, sırtına koca bir ayna vurmuş götürüyordu." (Haldun Taner)

IRAMA

  1. [isim] Iramak işi

AMALI
...
ATAMA

  1. [isim] Atamak işi, tayin
    • "Personel atama işlemleri Cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenir." (Anayasa)

DAMAT

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Evlenmekte olan bir erkeğe, evlenme töreni sırasında verilen ad, güveyi
    • "Öyle bir aileye damat girmek isterim." (Haldun Taner)
  2. Bir kızın ailesinden olan büyüklere göre kızın kocası, güveyi
  3. Padişah soyundan kız almış olan kimse

KAMAN
...
HAMAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yıkanılacak yer, yunak, ısıdam
    • "Banyosuz, duşlu, avuç içi gibi bir aralıktı hamam." (Oktay Rifat)
    • "Bugün deniz hamam gibidir değil mi?" (Burhan Felek)
  2. Para karşılığında yıkanma işinin yapıldığı yer

FLAMA

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] İşaret olarak veya çeşitli amaçlarla kullanılan küçük bayrak
  2. Mühendislerin, haritacıların kullandığı renkli belirtme sırığı
  3. Mızrak ucuna takılan küçük bayrak
  4. İki veya üç köşeli, küçük boyutlu bayrak

YAMAN

  1. [sıfat] Güç, etki veya beceri bakımından alışılmışın üzerinde olan (kimse)
    • "Sen yaman bir inkılapçı olacaksın Yıldız." (Aka Gündüz)
  2. Kötü, korkulan (kimse)
  3. Alışılmadık, olağanın dışında
    • "Köhne çatısı yaman bir gürültü ile birdenbire sarsıldı." (Ercüment Ekrem Talu)

OTAMA

  1. [isim] Otamak işi, tedavi

ŞAMAN
...
ÇAMAT

  1. [isim] Avlanılmış balıkları elde taşımaya yarar çengel askı

AMADE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Hazır

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü