İçinde am olan 6 harfli 236 kelime var. İçerisinde AM bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında am olan kelimeler listesine ya da Sonu am ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A M Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
AM, MA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SAMİMİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
İçten (duygu vb.)
- "Sanatkâr, bizi söylediklerinin samimi olduğuna da inandırmalı." (Orhan Veli Kanık)
- "Kocasının samimi olup olmadığını düşünmeden kadın insiyakıyla üzülüverdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Candan, açık yüreklikle davranan
- "Diğerine gelince: Bu pek sıcakkanlı, pek samimi bir gençtir." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
İçli dışlı, senli benli olarak
- "Onunla samimi konuştum."
-
[sıfat]
İçten (duygu vb.)
- BALGAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
- "Balgam çıkarmak. Balgam sökmek."
- "Belki Tayfur'a gönlüm vardır diye ortaya balgam atıyor." (Sermet Muhtar Alus)
-
[isim]
Solunum organlarının salgıladığı, ağızdan dışarı atılan sümüksü madde
- CAMSIZ
-
-
[sıfat]
Camı olmayan
- "Çerçevesiz, camsız pencereden, ova ne durgun, ne mutlu görünüyor." (Halide Edip Adıvar)
-
[sıfat]
Camı olmayan
- BULAMA
-
-
[isim]
Bulamak işi
-
Genellikle üzüm şırasının kaynatılması ile yapılan koyu pekmez
- "Atlar, arabalar, dalkavuklar arasında geçen debdebelerle şimdiki kırk paralık bulama, altmış paralık peynir müşterilerine meram anlatmak arasında ne büyük tezat vardı." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Bulamak işi
- MESAME
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gözenek
-
[isim]
Gözenek
- KAMKAZ
-
-
[isim]
Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
-
[isim]
Kesme özelliğini yitirmiş, körleşmiş, keskin olmayan bıçak, orak vb. araç
- YASAMA
-
-
[isim]
Yasa koyma, yasa yapma, teşri
-
Genel, soyut, objektif ve sürekli nitelikte kurallar koyma
-
[isim]
Yasa koyma, yasa yapma, teşri
- ALAÇAM
-
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
-
[isim]
Rengi kızıla yakın bir çam türü (Picea excelsa)
- KINAMA
-
-
[isim]
Kınamak işi, ayıplama, takbih
-
[isim]
Kınamak işi, ayıplama, takbih
- KAMARA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Gemilerde oda
- "Annem kamaraya girdi, ben güverteye çıktım." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
İngiltere yasama meclisi
-
[isim]
Gemilerde oda
- ANAMAL
-
-
[isim]
Sermaye
-
Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların bütünü, sermaye
-
[isim]
Sermaye
- HAMSİN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Erbainden sonra gelen, 31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi
-
[isim]
Erbainden sonra gelen, 31 Ocakta başlayan elli günlük kış dönemi
- BARGAM
-
-
[isim]
Levreğe benzer bir balık
-
[isim]
Levreğe benzer bir balık
- TAMBUR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinin başlıca çalgılarından biri olan, yay veya mızrapla çalınan, uzun saplı, telli çalgı
- "... eczacı İhsan Bey'in tamburundan ağır tınlamalı birtakım sesler geliyordu." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Klasik Türk müziğinin başlıca çalgılarından biri olan, yay veya mızrapla çalınan, uzun saplı, telli çalgı
- DALAMA
-
-
[isim]
Dalamak işi
-
[isim]
Dalamak işi
- SAĞLAM
-
-
[sıfat]
Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
- "En sağlam sütunlar üstünde durduğu sanılan devir, bir karton kale gibi yıkılmıştı." (Falih Rıfkı Atay)
- "Nasıl aldattı beni meğer sağlam ayakkabı değilmiş." (Peyami Safa)
- "Daha bugünden sağlam durmayı beceremezse kaptan köprüsüne adım atmasın." (Zeyyat Selimoğlu)
-
Zarar görmemiş, bozulmamış
- "Bütün eşya sağlam."
-
Sakatlık veya hastalığı bulunmayan, sağlıklı, sıhhatli
- "Kendisi uzun boylu, sağlam, orta yaşlı bir adamdır; ama yıprandığını söylüyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
Güvenilir
- "Sağlam iş. Sağlam para."
-
Gerçek, inanılır bir temeli olan
- "Böyle sağlam adı nereden bulacaksın." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
(sa'ğlam) Her hâlde, muhakkak
- "Sağlam bu gece perilere karıştım gitti." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
[sıfat]
Dayanıklı, kolay bozulmaz, yıkılmaz
- ARAMCA
- ...
- AVAMCA
-
-
[zarf]
Avama yakışır bir biçimde
-
[zarf]
Avama yakışır bir biçimde
- HÜZZAM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde segâh perdesinde bir makam
-
[isim]
Klasik Türk müziğinde segâh perdesinde bir makam
- DİNAMO
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Üreteç
-
[isim]
Üreteç