İçinde aki olan 5 harfli 24 kelime var. İçerisinde AKİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aki olan kelimeler listesine ya da Sonu aki ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

A K İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

AK, Kİ

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

AKİLE
...
LAKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [bağlaç] Ama, fakat
    • "Halis bir şiir fena okunabilir lakin sahte bir şiir iyi okunamaz." (Yahya Kemal Beyatlı)

TAKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Verimsiz duruma getirme, sonuçsuz bırakma, kısırlaştırma
  2. Mikrobundan arıtma

RAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Durgun (su)

NAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yerden alıp başka bir yere iletme, aktarma, taşıma, geçirme, aktarım
  2. Göç, taşınma
    • "İşte, nakil masrafı da avucumda, diyerek otuz lirayı saydı." (Sermet Muhtar Alus)
  3. Anlatma, söyleme, hikâye etme
  4. Bir görevden başka bir göreve atanma, tayin
  5. Yazı veya resmin aynısını başka bir şeyin üzerine yapma, kopya etme
  6. Başka dilden bir eseri kendi diline çevirme, tercüme etme

YAKİN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sağlam, kesin bilgi
  2. Bir şeyi iyice, kesinlikle bilme

SAKİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bozuk, yanlış, eksik

TAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yetişmek, yakalamak veya bulmak amacıyla birinin arkasından gitme, izleme
    • "Hazım Aslan'ı, bir polis hafiyesi gibi günlerce takipten sonra bulmaya muvaffak oldum." (Halide Edip Adıvar)
    • "Kocası okurken gözleriyle satırları takip ediyor, elleriyle boncuk çantasını ovalıyordu." (Ömer Seyfettin)
  2. Ardınca gitme veya gelme
    • "Çocuk, babasının kendisini takibinden memnun olmadı."
    • "Bu yolu takip ederseniz eve varırsınız."
  3. Kovuşturma, kovuşturulma
    • "Savcılık, basın suçlarının takibinden sorumludur."
    • "Modayı takip etmek."
  4. İzinden gitme, uyma, izleme
    • "Atatürk'ün düşüncelerini takip, gençliğin başlıca amacıdır."
    • "Öğretmenin anlattıklarını takip etmek."
  5. Geri çekilmekte olan düşmanı yok etmek için yapılan hareket

AKİDE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İnanç
    • "Akidesini esvap gibi değiştirebilen, vicdanını adi bir eşya gibi satan insanlar bu dünyada az değildir." (Ömer Seyfettin)

FAKİH

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Fıkıh bilgini

NAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kavmin, kabilenin başkanı veya onun vekili
  2. Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede

RAKİP

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Herhangi bir işte, bir yarışta, birbirini geçmeye çalışan, aynı şeyi elde etmeye uğraşan (kimse)
    • "Bakarsın erkek rakibini de sevgilisini de öldürmüş." (Sait Faik Abasıyanık)

FAKİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Geçimini güçlükle sağlayan, yoksul, fukara, zengin karşıtı
    • "En fakir köyler taştandır ve üstü kiremittir." (Falih Rıfkı Atay)
  2. Olması gerekenden az
    • "Seni fakir, soluk bir dekor içinde görmek istemem." (Mahmut Yesari)
  3. [isim] Hindistan'da yokluğa, eziyete kendini alıştırmış derviş
  4. Zavallı, kimsesiz
    • "Hey gidi kahpe felek, gençliklerine doymadan gitti fakirler." (Haldun Taner)
  5. [isim] Kişinin alçak gönüllülük göstermek için kendisine verdiği san
    • "Fakir dün ziyaretinize geldimse de bulamadım." (Şemseddin Sami)

SAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. Susmuş, sessiz
    • "Nazmiye Hanım hülyaları içinde sakit, uysal ve gevşek adımlarla yürüyordu." (Peyami Safa)

HAKİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Aşağı görülen, değersiz, hor

BAKİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cinsel ilişkide bulunmamış (erkek)
  2. El değmemiş, kullanılmamış
  3. İşlenmemiş (toprak)
  4. Eskimemiş, yıpranmamış, yeni

DAKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Düzenli işleyen, aksamayan
  2. Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren

RAKİK

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] İnce, narin
    • "Yazılarında olduğu gibi konuşurken de kelimelerin en asil ve en rakiklerinden seçiyordu." (Orhan Seyfi Orhon)
  2. Merhametli, yufka yürekli

SAKİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Ağır
  2. Sıkıntı veren, sıkıntılı
  3. Çirkin, kaba, uyumsuz
  4. [isim] Türk müziğinde bir usul

VAKİT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Zaman
    • "Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek'te." (Yahya Kemal Beyatlı)
    • "Fakat sandal sahibi olur olmaz zaten yarı keyif, yarı kazanç için vakit öldürdüğü balıkçılık sanatında karar kılmıştı." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Sabah, öğle, akşam gibi hani vakit saat aradıkları yok." (Burhan Felek)
  2. Bir işe ayrılmış veya bir iş için alışılmış saatler
    • "Yemek vakti. Şimdi bunun vakti değil."
  3. Çağ
    • "Vaktin bilginleri."
  4. Belirlenmiş olan zaman
    • "Kâhya - vakit gayri Süleyman, haber saldık gelecekler, pamuklar da kıvamına geldi - demişti." (Samim Kocagöz)
  5. Zaman anlatan kelimelere belirtilen durumunda geldiğinde "iken" anlamı veren bir söz
  6. Geçim, para bakımından elverişli durum
    • "Onun bu kadar para vermeye vakti yok."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü