İçinde AK geçen 8 harfli kelimeler

İçinde ak olan 8 harfli 1114 kelime var. İçerisinde AK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ak olan kelimeler listesine ya da Sonu ak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.

Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DANGADAK

1. [zarf] Ansızın
2. Damdan düşer gibi

FIRILDAK

1. [isim] Rüzgârla dönen, çember biçiminde çocuk oyuncağı
   • "Anasının gözü kardeşi, işi gücü fırıldak çevirmek." (Atilla İlhan)
2. Havalandırmak amacıyla oda veya mutfak pencerelerine takılan kanatlı araç
3. Ocak veya soba borusunun iyi çekmesini sağlamak için tepesine takılan ve rüzgârın gittiği yöne dönebilecek biçimde yapılan şapka
4. Dolap, düzen, hile

FIŞLAMAK

1. [nsz] Fıkramak

MAKSATLI

1. [sıfat] Bir amacı olan
2. [zarf] Bilerek, isteyerek, kasıtlı olarak

OYALAMAK

1. [-i] Belirli bir süre birinin dikkat ve ilgisini başka bir şey üzerine çekmek, meşgul etmek
   • "Gazino varmış / Denize karşı / Beni oyalarmış / Dükkânlarıyla çarşı." (Behçet Necatigil)
2. Vakit kazanmak için aldatmak
3. Eğlendirmek, hoşça vakit geçirtmek
   • "Biz onu eğlendirdiğimiz kadar o da bizi oyalamıştı." (Falih Rıfkı Atay)
4. Bekletmek

SAĞALMAK

1. [nsz] Sağlığa kavuşmak, iyileşmek

TAKARRÜR

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Bir yerde karar kılma, yerleşme
2. Karar verilme

TANINMAK

1. [nsz] Kim olduğu bilinmek
   • "İçeride bir süre, tanınan bu sesin verdiği bir korku ile her şey sustu." (Refik Halit Karay)
2. Herhangi bir özelliği ile bilinmek
   • "Meddahlıkta kendinden önce gelenleri geçmiş bir adam olarak tanınmıştı." (Memduh Şevket Esendal)
3. Hukuki yönden varlığı kabul edilmek

BAKLİYAT

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Baklagillerden elde edilen ürün

HIŞLAMAK

1. [nsz] Hışıldamak, "hışıltı" sesi çıkarmak

MAKSİMUM

Kelime Kökeni : Fransızca

1. En çok, en büyük, en yüksek (derece, nicelik), azami, maksimal
2. Değişebilen bir niceliğin varabileceği en yüksek olan (sınır), azami, maksimal

MÜZAYAKA

Kelime Kökeni : Arapça

1. [isim] Sıkıntı, darlık, parasızlık

SATAŞMAK

1. [-e] Bir kimseyi rahatsız edecek davranışta bulunmak, musallat olmak
   • "Edepsiz bir sarhoş, eskiden tanıdığı bir kadına sataşıyor." (Necati Cumalı)
2. Sarkıntılık etmek
   • "Ne münasebet gider de komşunun hizmetçi kızına sataşırsın?" (Memduh Şevket Esendal)

ŞIRNAKLI

...

TANITMAK

1. [-i] Bir kimsenin veya bir şeyin tanınmasını sağlamak
2. Bir kişinin kim olduğunu başkasına bildirmek, tanıştırmak, takdim etmek, prezante etmek
   • "Bizim eve sığınmış, terbiyeli bir kadıncağız diye tanıtmıştım." (Osman Cemal Kaygılı)

TUZLAMAK

1. [-i] Tuza yatırmak veya üstüne tuz ekmek

AKTİVİTE

Kelime Kökeni : Fransızca

1. [isim] Etkinlik

NAKŞOLMA

1. [isim] Nakşolmak işi
   • "Hafızalara nakşolması lazım gelen mucizeler bile unutuluyor." (Abdülhak Şinasi Hisar)

SAVSAMAK

1. [-i] Savsaklamak, ihmal etmek

SOĞURMAK

1. [-i] Bir madde, bir sıvıyı içine çekmek
2. Katı veya sıvı bir madde soğurma yoluyla bir gazı içine almak, emmek, massetmek, absorbe etmek
   • "Siyah yüzeyler ışık enerjisini soğurup ısıl enerji durumuna getirirler."