İçinde ac olan 5 harfli 37 kelime var. İçerisinde AC bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ac olan kelimeler listesine ya da Sonu ac ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

HACİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kısıt
    • "Mümkün olduğu kadar uzun zaman devam etmesi için onu âdeta hacir altına almıştık." (Reşat Nuri Güntekin)

TACİK
...
OYACI

  1. [isim] Oya yapan veya satan kimse

ACICA

  1. [sıfat] Oldukça acı
    • "Acıca bir yemek."

TACİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Hızlandırma, çabuklaştırma, tezleştirme

RACON

Kelime Kökeni : İtalyanca

  1. [isim] Yol, yöntem, usul
    • "Hayri bütün kumar raconunu bilirdi." (Sait Faik Abasıyanık)
  2. Gösteriş, fiyaka
    • "Racon meraklısı bir adam."
    • "Hayati ortaya atılır, tosunca raconu keser ya da dövülürdü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

ACİBE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Görülmemiş, alışılmamış, şaşılacak veya yadırganacak şey

DUACI

  1. [isim] Tanrı'ya yalvaran kimse
    • "Hepimiz iyiyiz, sana duacıyız, diyordu mektupta." (Sait Faik Abasıyanık)

ACILI

  1. [sıfat] Acı katılmış olan
    • "Acılı tarhana."
  2. Acısı olan, kederli
    • "Acılı kadın."

ACEZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Âcizler

ODACI

  1. [isim] Resmî kuruluşlarda, iş yerlerinde, temizlik ve getir götür işlerine bakan görevli, hizmetli, hademe, müstahdem
    • "Şişman odacı sahanlıkta bir daha gözüktü." (Ercüment Ekrem Talu)

NACAK

  1. [isim] Sapı kısa, küçük odun baltası
    • "Silahsız kaldık, köylüler bize dipçik, üvendire, nacak yetiştirdi." (Aka Gündüz)

APACI

  1. [sıfat] Çok acı
    • "... ağzı purodan apacı idi." (Atilla İlhan)

ACELE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Hızlı yapılan, çabuk, tez, ivedi
    • "Aman, acele etmeli, vakit geçiyor." (Sait Faik Abasıyanık)
    • "Satıcı aceleye getirerek elmanın çürüklerini vermiş."
  2. [zarf] Vakit geçirmeden, tez olarak
    • "Acele bir karar vermek ihtiyacındayım." (Peyami Safa)
    • "Acele etme, konuşuruz, sırası var." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. [isim] Çabuk davranma

UMACI

  1. [isim] Öcü
    • "Özellikle cinden, periden, umacıdan çok korkardım." (Halide Edip Adıvar)

OTACI

  1. [isim] Hekim

ACARA
...
HACİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir alacağın ödenmesi için borçlunun parasına, aylığına veya malına icra dairesi tarafından el konulması
    • "Türkân'ın kocası oturdukları evin eşyalarını hacizden zor kurtarmıştı." (Atilla İlhan)
    • "Ya parayı verirsiniz ya da haciz korum." (Burhan Felek)

ACEMİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Bir işin yabancısı olan, eli işe alışmamış, bir işi beceremeyen
  2. İşinde, mesleğinde yeni olan, toy
    • "Polis tramvaya yol vermeli, kozunu acemi şoförle paylaşmalı idi." (Haldun Taner)
  3. Bir yere, bir şeye yabancı olan
    • "Anlaşılan sen İstanbul'un acemisi olmalısın." (Osman Cemal Kaygılı)
  4. [isim] Saraya yeni alınmış cariye

ACIMA

  1. [isim] Acımak işi
  2. Başka bir kimsenin veya canlının mutsuzluğuna karşı duyulan üzüntü, merhamet
    • "Sizin zerre kadar acımanız yok mu?" (Hüseyin Rahmi Gürpınar)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü