İçinde aba olan 7 harfli 67 kelime var. İçerisinde ABA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aba olan kelimeler listesine ya da Sonu aba ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A A B Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
ABA
2 Harfli Kelimeler
AB
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- BABACIK
-
-
[isim]
Sevimli, hoş, sempatik baba
- "Ertesi gün okulun yolunu tutunca yine üniformalarının içinde anacıklarının, babacıklarının görmek istedikleri masum çocuksu hâllerine dönerler." (Haldun Taner)
-
[isim]
Sevimli, hoş, sempatik baba
- KABADÜZ
- ...
- TABABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Hekimlik
- "Medeniyet buna da bir ad bulmuş, tababet hemen raporunu veriyor." (Aka Gündüz)
-
Tıp bilgisi
-
[isim]
Hekimlik
- BABALIK
-
-
[isim]
Baba olma durumu
- "Babalık bunu gerektirir."
- "Ben üç çocuğa babalık etmiş, iki kız evlendirmiş, bir oğlan okutmuşum." (Tarık Buğra)
-
Üvey baba
- "O sırada babalığını anımsıyordu kötü bir düşü anımsarcasına ve kızgınlıktan tepesi atıyordu." (Muzaffer Uyguner)
- "Bana bir babalık et, bir işe koy." (Erhan Bener)
-
Kayınbaba, kayınpeder
-
[ünlem]
Yaşlı veya küçümsenen adamlara söylenen bir seslenme sözü
- "Sen karışma bakalım babalık! Fazla söylenmeye başladın. Ayıp ne demek?" (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Baba olma durumu
- AŞKABAT
- ...
- BABADAĞ
- ...
- BABASIZ
-
-
[sıfat]
Yetim
-
[sıfat]
Yetim
- CABADAN
-
-
[zarf]
Bedavadan
- "Böyle cabadan verilen on paralık etiket pek sevindirirdi çocukları." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Bedavadan
- SÜTBABA
-
-
[isim]
Sütannenin kocası
- "Duvarlar hattat sütbabamın yadigâr bıraktığı levhalarla süslenmişti." (Ömer Seyfettin)
-
[isim]
Sütannenin kocası
- TABAKLI
- ...
- TABANLI
-
-
[sıfat]
Tabanı olan
-
[sıfat]
Tabanı olan
- KABAHAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- "Bir kabahat gizlenirse büyür, söylenirse küçülür." (Peyami Safa)
- "O, atı kızdırıyor, çileden çıkarıyor diye, bütün kabahati seyisinde buluyordu." (Abdülhak Şinasi Hisar)
- "Bu kabahati işlemiş, bu akşam tütsüyü, şerbeti unutmuştum." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
- "Bu işte kabahati sobaya yüklemek lazım geliyor." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Hafif hapis, para cezası veya meslek ve sanattan alıkonulma ile cezalandırılan suç
-
[isim]
Uygunsuz hareket, çirkin, yakışıksız davranış, suç, kusur, töhmet
- BABAYAN
- ...
- KARABAŞ
-
-
[isim]
Rahip, keşiş
-
Bir hücreli özel bir asalağın, hindinin karaciğerine yerleşerek yaptığı, büyük ölçüde ölümlere yol açan kümes hastalığı
-
Evlenmemiş, evlenmek istemeyen erkek
-
Ballıbabagillerden, çiçekleri mavi veya menekşe renginde başakçıklar durumunda olan güzel kokulu bir bitki (Lavandula stoechas)
-
Çoban köpeği
-
Kışa dayanıklı sert buğday
-
[isim]
Rahip, keşiş
- BABAEVİ
-
-
[isim]
Baba ocağı
- "Artık babaevinden çıkmış, daha iyi bir yere taşınmışsındır." (Refik Halit Karay)
-
[isim]
Baba ocağı
- KABAKÇI
-
-
[isim]
Kabak yetiştiren veya satan kimse
-
[isim]
Kabak yetiştiren veya satan kimse
- ODABAŞI
-
-
[isim]
Hanlarda çalışan uşakların başı
- "Hana gelinceye kadar planını kurmuştu. Odabaşı ile hemen hesabını kesti." (Ömer Seyfettin)
-
Yeniçeri kuruluşunda görevi alaylarda selam törenlerini düzenlemek ve yönetmek olan subay
-
[isim]
Hanlarda çalışan uşakların başı
- ARABAŞI
-
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
-
[isim]
Hindi veya tavuk etiyle hazırlanan, pişmiş ve dondurulmuş hamur ile birlikte yenen çorba
- YABANIL
-
-
İlkel yaşayan (kimse), yabani, vahşi
-
İnsan bakımı ile yetişmemiş (bitki)
-
Evcil olmayan (hayvan), vahşi
-
İlkel yaşayan (kimse), yabani, vahşi
- SABAHÇI
-
-
[isim]
Nöbeti sabaha doğru olan veya sabaha rastlayan kimse
-
Uyumadan sabahı bulan kimse
-
İkili öğretim yapan okullarda öğleden önce ders gören öğrenci, öğlenci karşıtı
-
[isim]
Nöbeti sabaha doğru olan veya sabaha rastlayan kimse