İçinde ab olan 7 harfli 169 kelime var. İçerisinde AB bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında ab olan kelimeler listesine ya da Sonu ab ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- KABALIK
-
-
[isim]
Kaba olma durumu
-
Kaba davranış, nezaketsizlik, huşunet
- "Bu kabalığımı şimdiki vaziyetime bağışlayınız." (Peyami Safa)
-
[isim]
Kaba olma durumu
- TABETME
-
-
[isim]
Tabetmek işi
-
[isim]
Tabetmek işi
- AŞKABAT
- ...
- BOYABAT
- ...
- TABİLİK
-
-
[isim]
Yayımcılık
-
[isim]
Yayımcılık
- ABLATİF
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Çıkma durumu
-
[isim]
Çıkma durumu
- MUTABIK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- "O akşam da müzakere sonunda bu yaşıtım üvey dayımla mutabık kaldık." (Halit Fahri Ozansoy)
-
Uygun
-
[sıfat]
Birbirine uyan, aralarında anlaşmazlık olmayan
- YABANCI
-
-
[sıfat]
Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi
- "Bu toprak bizimdir, içinde yabancının işi yok." (Ruşen Eşref Ünaydın)
- "Çocukluğumdan beri aşina olduğum ses bana yabancı geldi." (Halide Edip Adıvar)
- "Yabancısı olmadığımız ikinci kattaki küçük odaya yerleştik." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Aileden, çevreden olmayan (kimse veya şey), özge
- "Ben, yabancı bir adam, neme lazım, hiç sesimi çıkarmadım." (Memduh Şevket Esendal)
-
Tanınmayan, bilinmeyen, yad
- "Yabancı müşteri giremezdi kapısından. Gelenler hep edebiyat adamlarıydı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Aynı türden, aynı çeşitten olmayan
- "Yağın içinde yabancı maddeler var."
-
Bir konuda bilgisi, deneyimi olmayan
- "Bu uygulamanın yabancısıyım."
-
Belli bir yere veya kimseye özgü olmayan
- "Yabancı arabalar buraya park edemez."
-
[sıfat]
Başka bir milletten olan, başka bir milletle ilgili olan (kimse), bigâne, ecnebi
- RABBENA
- ...
- ABRAMAK
-
-
[-i]
Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek
-
Başarmak, bir işi becermek
-
[-i]
Fırtınalı havalarda gemiyi ustalıkla yönetmek
- MERHABA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Selam
- "Sıkı fıkı dostluklarını değil, şöyle uzaktan bile merhabalarını istemiyorum." (Mahmut Yesari)
- "Kişileri kendi adıyla anmıştım, ona buna, yardımına koşan bunca kişilere bir merhaba çakayım diye." (Azra Erhat)
- "Bir oturun bakalım, bir merhaba edelim!" (Memduh Şevket Esendal)
-
[ünlem]
(me'rhaba:) "Geniş ve mamur yere geldiniz, rahat ediniz, günaydın, hoş geldiniz" anlamlarında bir esenleşme veya selamlaşma sözü
- "Merhaba, arkadaş! Hoş geldiniz."
-
[isim]
Selam
- BABAKÖŞ
-
-
[isim]
Ayaksız olduğu için yılan sanılan, solucanla beslenen bir tür kertenkele (Anguis fragilis)
-
[isim]
Ayaksız olduğu için yılan sanılan, solucanla beslenen bir tür kertenkele (Anguis fragilis)
- HABERLİ
-
-
[sıfat]
Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
- "Haberli konuk."
- "En yeni teknolojik bilgilerden haberli oluyorlar." (Tomris Uyar)
-
[zarf]
Haber vermiş veya almış olarak
- "Biz oraya haberli gittik."
-
[sıfat]
Bir olay veya durum üzerine bilgisi olan, haberi olan
- KABARIK
-
-
[sıfat]
Kabarmış olan
- "Kabarık göğsündeki, parlak kıvılcımlı tüyleri, altından bir zırh gibiydi." (Ömer Seyfettin)
-
Çıkıntısı olan, tümsekli
-
[sıfat]
Kabarmış olan
- KARABET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlık
-
Hısımlık
-
[isim]
Yakınlık
- CABADAN
-
-
[zarf]
Bedavadan
- "Böyle cabadan verilen on paralık etiket pek sevindirirdi çocukları." (Çetin Altan)
-
[zarf]
Bedavadan
- MAKABİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir şeyin öncesi, geçmişi
-
[isim]
Bir şeyin öncesi, geçmişi
- TETABUK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Uyma, uygun gelme
-
[isim]
Uyma, uygun gelme
- TABİRCİ
- ...
- YABANSI
-
-
[sıfat]
Acayip
- "Kaçmış uykum yabansı ormanlardan / Dağlar mağaralarla ovalara kaçmış." (Fazıl Hüsnü Dağlarca)
-
Çirkin, kötü, alışılmadık, kanunsuz
- "Kalabalıklaşan şehirlerde yapılarla elde edilebilen yabansı rantlar, insanları çileden çıkarıyor." (Aydın Boysan)
-
[sıfat]
Acayip