İçinde aa olan 8 harfli 29 kelime var. İçerisinde AA bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında aa olan kelimeler listesine ya da Sonu aa ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

DEFAATLE

  1. [zarf] Çok kez, çok kere

FAALİYET

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Çalışkanlık, çalışma, canlılık, hareket
    • "İstasyonda bir faaliyet vardı." (Aka Gündüz)
    • "Sendikalar siyasi amaç güdemezler, siyasi faaliyette bulunamazlar." (Anayasa)
  2. İşler durumda olma, etkinlik
    • "Casusların en çok faaliyet gösterdikleri liman da burasıydı." (Feridun Fazıl Tülbentçi)
    • "Bir siyasi grup, başka cinsten bir faaliyete geçmiş görünüyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

İNŞAATÇI

  1. [isim] Yapı işlerini yöneten teknik görevli
  2. Yapı ustası

BOZCAADA
...
MUTAVAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Boyun eğme, uyma, itaat etme
  2. [sıfat] Dönüşlü

ŞAŞAASIZ

  1. [sıfat] Şaşaası olmayan

SAADETLE

  1. [zarf] "Güle güle" anlamında esenleme sözü

MÜRACAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Başvuru
    • "Bize daha önce yapmış olduğunuz müracaatla evlenmek istediğinizi bildirmişsiniz." (Çetin Altan)
    • "Mademki böyledir, müracaat eder, müsaadesini alırız, dedim." (Haldun Taner)
  2. Danışma
  3. Herhangi bir eserden yararlanma

KARAASMA

  1. [isim] Lohusa otu

CEMAATLİ

  1. [sıfat] Cemaati olan

İTAATSİZ

  1. [sıfat] Söz dinlemez, buyruk dinlemez, kendi başına buyruk olan (kimse)

ZİRAATÇI

  1. [isim] Tarımcı

ŞEFAATLİ
...
SAADETLİ

  1. [sıfat] Mutlu
  2. [isim] Osmanlı döneminde korgeneral ile albay arasındaki rütbeli subaylara ve bu derecedeki vezirlere verilen unvan

KARAAĞAÇ

  1. [isim] Karaağaçgillerin örnek bitkisi olan, kerestesi değerli bir ağaç, narven (Ulmus)

MÜMANAAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Engel olma, karşı koyma

KANAATLİ

  1. [sıfat] Kanaatkâr

BABAANNE

  1. [isim] Babanın annesi

ŞEFAATÇİ

  1. [isim] Birisi için şefaatte bulunan, şefaat eden kimse
    • "Gülsüm'ün şefaatçileri günden güne çoğalıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

MAARİFÇİ

  1. [isim] Öğretim ve eğitim kurum veya kuruluşlarında çalışan kimse

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü