İçinde v olan 5 harfli 420 kelime var. İçerisinde V harfi bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında v harfi olan kelimeler listesine ya da Sonu v harfi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- DAVAR
-
-
[isim]
Koyun ve keçiye verilen ortak ad
- "Davar güden, tarlaya bakan, odun kesmeye giden hep benim..." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Koyun veya keçi sürüsü
- "Çoban davarı yaymaya götürdü."
-
[isim]
Koyun ve keçiye verilen ortak ad
- DÖVME
-
-
[isim]
Dövmek işi
- "Dev boylu fetih askerleri, kollarının sert derilerine iğnelerle yazdırır, barutla ovdurur, dövme yaparlardı." (Yahya Kemal Beyatlı)
-
Vücut derisi üzerine iğne vb. sivri bir araçla çizilmek ve içine renk veren maddeler konulmak yoluyla yapılan yazı veya resim
-
[sıfat]
Kızgın durumdayken dövülerek biçim verilmiş (metal eşya)
-
[sıfat]
Dövülerek yapılan
- "Dövme dondurma."
-
Dövülerek kabuğu çıkarılmış buğday, yarma
-
[isim]
Dövmek işi
- LARVA
-
Kelime Kökeni : Latince
-
[isim]
Kurtçuk
-
[isim]
Kurtçuk
- DUVAR
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem
-
Bir toprak parçasını sınırlayan taş, tuğla, kerpiçten yapılan engel
- "Karabaş, bostan duvarının gölgesinde öğle uykusuna serilir." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Sonuç alınamayan yer
-
Engel
- "İki arkadaşın arasında aşılmaz bir duvar vardı."
-
Voleybolda ağ üzerinde karşı takım oyuncusunun vuruşuna karşı koyma
-
[isim]
Bir yapının yanlarını dışa karşı koruyan, iç bölümlerini birbirinden ayıran, taş, tuğla vb. gereçlerden yapılan veya örülen dikey düzlem
- SAVAŞ
-
-
[isim]
Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk
-
Uğraşma, kavga, mücadele
- "Softalığa savaş açan ilk laikler orada toplanmıştır." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele
- "Kartallarla leyleklerin savaşı."
-
Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele
- "Veremle savaş."
-
[isim]
Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk
- SINAV
-
-
[isim]
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
-
Direnme, dayanışma, güç gerektiren, sonuçta bir deneyim kazandıran zor durum
- "Evliliğin ilk yılları bir sınavdır."
-
[isim]
Öğrencilerin veya bir işe girmek isteyenlerin bilgi derecesini anlamak için yapılan yoklama, imtihan, test
- HİDİV
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kavalalı Mehmet Ali Paşa'dan sonra Mısır valilerine verilen unvan
-
[isim]
Osmanlı İmparatorluğu döneminde Kavalalı Mehmet Ali Paşa'dan sonra Mısır valilerine verilen unvan
- MEVZU
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Konu
- "Para aklımdan geçen bir mevzu olmamıştır." (Aka Gündüz)
-
[isim]
Konu
- TÜVİT
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Taranmış yünden yapılan, çoğu iki renkte, spor giyecekler yapımında kullanılan kumaş türü
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Tüvit tayyör."
-
[isim]
Taranmış yünden yapılan, çoğu iki renkte, spor giyecekler yapımında kullanılan kumaş türü
- VİSKİ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki
-
[isim]
Tahıllar malt yapılarak şekerlendirildikten ve gereği kadar mayalandıktan sonra damıtılarak elde edilen alkollü içki
- HAŞİV
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Doldurma
-
Yazıyı veya konuşmayı gereksiz ayrıntılarla uzatma
-
[isim]
Doldurma
- VATOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Köpek balıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık (Raja clavata)
- "Sahilin üç metre gerisinde vatoz ölüleri, iri iri şeytan minareleri..." (Orhan Veli Kanık)
-
[isim]
Köpek balıklarından, sırtında büyük dikenleri olan, kuma gömülü olarak yaşayan bir balık (Raja clavata)
- VOLTA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
- "Çaylarını içtikten sonra Şifa ile Moda arasında üç aşağı beş yukarı volta atmak üzere davranırlar." (Salâh Birsel)
-
Zincirin demire veya iki zincirin birbirine dolanması
- "Onu, odamın penceresinden, her sabah kahvaltıdan önce, verandada bir aşağı bir yukarı volta vururken görürdüm." (Necati Cumalı)
-
Geminin rüzgâra karşı gidebilmek için sağa sola zikzak yapması
-
Sürekli aşağı yukarı gidip gelme, yürüme, dolaşma
-
[isim]
Bir halatı bir yere bir kez dolama veya babalara yöntemince sarma
- EVSİN
-
-
[isim]
Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
- "Avcılar evsinler yapmışlardı ağaçlıkların arasında ..." (Ayla Kutlu)
-
[isim]
Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer
- MAVRA
-
-
[isim]
Gevezelik
-
Palavra
-
[isim]
Gevezelik
- VARAK
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yaprak
-
Yazılı kâğıt, varaka
-
Altın, gümüş veya başka madenler dövülerek oluşturulan ince, parlak yaprak
-
[isim]
Yaprak
- VERME
-
-
[isim]
Vermek işi
-
[isim]
Vermek işi
- YAVUZ
-
-
[sıfat]
Güçlü, çetin
- "Yavuz hırsız ev sahibini bastırır sözüne uygun olarak açtı ağzını, yumdu gözünü." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
İyi, gürbüz, güzel
- "Çok cevherli öküzmüş, bol yedir de hele bak, ne yavuz mal olur." (Refik Halit Karay)
-
Kötü, fena
-
[sıfat]
Güçlü, çetin
- BRAVO
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[ünlem]
"Aferin, yaşa" anlamlarında beğeni bildiren bir söz
-
[ünlem]
"Aferin, yaşa" anlamlarında beğeni bildiren bir söz
- VEZNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Banka, büro vb. kuruluşlarda para alınıp verilen yer
-
Terazi
-
[isim]
Banka, büro vb. kuruluşlarda para alınıp verilen yer