İçinde tur olan 9 harfli 35 kelime var. İçerisinde TUR bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tur olan kelimeler listesine ya da Sonu tur ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
R T U Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
TUR
2 Harfli Kelimeler
TU, UR, UT
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SUSTURMAK
-
-
[-i]
Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak
- "Hafif sesli bütün aletleri susturup davulu sabaha kadar vurdurmak istiyorum." (Falih Rıfkı Atay)
-
Verdiği karşılıkla veya yaptığı bir davranışla birini artık söz söyleyemeyecek bir duruma getirmek, ilzam etmek
- "Bilgili adam, hepsini susturdu."
-
Etkisini, gücünü azaltmak, gidermek, bastırmak
- "İşimizi, gücümüzü bırakmış olmak düşüncesini bir vazife yapmakta olduğumuz fikri susturuyordu." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Susmasını sağlamak, susmasına sebep olmak
- TURİSTLİK
- ...
- UÇUŞTURMA
- ...
- OTURUŞMAK
-
-
[nsz]
Yatışmak, hızı azalmak
-
[nsz]
Yatışmak, hızı azalmak
- OKUTTURMA
-
-
[isim]
Okutturmak işi
-
[isim]
Okutturmak işi
- OTURMALIK
-
-
[isim]
Subasman, oturma duvarı
-
[isim]
Subasman, oturma duvarı
- COŞTURMAK
-
-
[-i]
Coşmasını sağlamak, coşmasına yol açmak
- "Oralarda âşıklar, halkı coşturmak için kopuzlarını çalıyorlar." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[-i]
Coşmasını sağlamak, coşmasına yol açmak
- KOŞTURTMA
- ...
- USTURUPLU
-
-
[sıfat]
Derli toplu, ustalıklı, uygun
- "İşlerini, kimseyi taciz etmeden usturuplu, icap edene yardım ederek, hediyeler takdim ederek görmüşlerdi." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[sıfat]
Derli toplu, ustalıklı, uygun
- TUTTURMAK
-
-
[-i]
Tutmasını sağlamak
-
[nsz]
Bir işe başlayıp sürdürmek, bir şeyi yapmakta olmak
- "Urumeli Hisarı'na oturmuşum / Oturmuş da bir türkü tutturmuşum." (Orhan Veli Kanık)
-
[nsz]
Aklına koyup direnmek, ısrar etmek
- "Sakal diye tutturmuş, başka laf dinlemiyor." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Çivi, toplu iğne, çengelli iğne vb. ile iliştirmek, bağlamak
-
[nsz]
Hedefe vardırmak, değdirmek, isabet ettirmek
- "Taşı fırlattı ama tutturamadı." (Halikarnas Balıkçısı)
-
[-i]
Takip etmek
- "Geldiği yolu tutturup gene tek başına mahalle kahvesinin kapısı önüne kadar geldi." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-i]
Tutmasını sağlamak
- UNUTTURMA
-
-
[isim]
Unutturmak işi
-
[isim]
Unutturmak işi
- TUTTURGAÇ
-
-
[isim]
Kâğıtları birbirine tutturmak için kullanılan telden yapılmış araç, ataş
-
[isim]
Kâğıtları birbirine tutturmak için kullanılan telden yapılmış araç, ataş
- DESTURSUZ
-
-
[sıfat]
İzinsiz, müsaadesiz
-
[sıfat]
İzinsiz, müsaadesiz
- KUSTURUCU
-
-
[isim]
Kısa süre içinde kusmaya sebep olan ilaç
-
[isim]
Kısa süre içinde kusmaya sebep olan ilaç
- UYUŞTURUŞ
- ...
- OTURTULMA
-
-
[isim]
Oturtulmak işi
-
[isim]
Oturtulmak işi
- USTURMAÇA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Her tür deniz aracının rıhtım, iskele gibi yerlere yanaşmaları sırasında olabilecek çarpmaları önleyici nitelikte halat, ağaç, lastik, plastik gibi esnek malzemeden yapılmış, sabit veya taşınabilir yastık
-
[isim]
Her tür deniz aracının rıhtım, iskele gibi yerlere yanaşmaları sırasında olabilecek çarpmaları önleyici nitelikte halat, ağaç, lastik, plastik gibi esnek malzemeden yapılmış, sabit veya taşınabilir yastık
- FATURASIZ
-
-
[sıfat]
Faturası olmayan
-
[sıfat]
Faturası olmayan
- AVUSTURYA
- ...
- KOŞTURMAK
-
-
[-i]
Koşma işini yaptırmak
- "Atları hızla koşturdu."
-
[-i]
Çabucak göndermek
- "Lalayı karakola koşturdular." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Çabalamak, uğraşmak
- "İnsanları fırtınalar gibi koşturan büyük enerji kaynağı inanmaktır." (Orhan Seyfi Orhon)
-
[-i]
Koşma işini yaptırmak