İçinde tak olan 8 harfli 47 kelime var. İçerisinde TAK bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında tak olan kelimeler listesine ya da Sonu tak ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
A K T Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
3 Harfli Kelimeler
KAT, TAK
2 Harfli Kelimeler
AK, AT, TA
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- TAKSİTLİ
- ...
- MÜSTAKİM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
-
Doğrulu
-
[sıfat]
Doğru, doğruluktan şaşmayan
- TAKTIRMA
-
-
[isim]
Taktırmak işi
-
[isim]
Taktırmak işi
- TAKOGRAF
-
Kelime Kökeni : Almanca
-
[isim]
Takometre
-
[isim]
Takometre
- TAKDİMCİ
-
-
[isim]
Tanıtmacı
-
Sunucu
-
[isim]
Tanıtmacı
- KAVUŞTAK
-
-
[isim]
Nakarat
-
[isim]
Nakarat
- BATAKLIK
-
-
[isim]
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
- "Bataklıklarda birçok hayvan yığıldı kaldı." (Ömer Seyfettin)
-
Uygunsuz ve kötü, ahlak dışı durum
- "Bizler kendisini bu bataklıktan kurtarmak için fazlasını bile yaptık." (Etem İzzet Benice)
-
[isim]
Çok derin olmayan sularla örtülü batak bölge
- BİRTAKIM
-
-
[sıfat]
Kimi, bazı
- "Aklından son süratle birbirini tutmaz, birtakım düşünceler geçiyordu." (Haldun Taner)
-
[sıfat]
Kimi, bazı
- KALTAKÇI
-
-
[isim]
Kaltak yapan kimse
-
[isim]
Kaltak yapan kimse
- PAYTAKÇA
-
-
[sıfat]
Biraz paytak, paytak gibi, paytağa benzer
- "Yaşlıca bir erkekle biraz paytakça bir kadın ağır ağır yürüyorlar." (Aka Gündüz)
-
[zarf]
Paytak bir biçimde
-
[sıfat]
Biraz paytak, paytak gibi, paytağa benzer
- TAKARRÜR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir yerde karar kılma, yerleşme
-
Karar verilme
-
[isim]
Bir yerde karar kılma, yerleşme
- YALTAKÇI
-
-
[sıfat]
Yaltaklanmayı huy edinen, yaltak, mütebasbıs
-
[sıfat]
Yaltaklanmayı huy edinen, yaltak, mütebasbıs
- YATAKLIK
-
-
[sıfat]
Yatak yapmaya uygun
- "Bir kanlı katile yataklık yapmış gibi pişmanlık duyuyordu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Üzerine yatak serilen tahta veya maden kerevet, karyola
- "Yataklığın etrafında bir şeyin dolaştığına, süründüğüne dikkat ettim." (Halit Ziya Uşaklıgil)
-
[isim]
Suçluları barındırma, gizlice yardım etme
-
[sıfat]
Yatak yapmaya uygun
- TAKARRÜP
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma
-
[isim]
Yakınlaşma, yaklaşma, yanaşma
- TAKILMAK
-
-
[nsz]
Takma işi yapılmak
- "Kendisine bu ad takılmış, takıldığı gibi de kalmıştır." (Memduh Şevket Esendal)
-
[-e]
Denge bozulacak bir biçimde bir yere dokunup aksaklık ortaya çıkmak
- "Önünü çok iyi göremeyen hayvanın ayağı bir taşa takıldı." (Osman Cemal Kaygılı)
- "Bekçi çekildi gitti. Fakat çocuğun gözleri pencereye takılıp kalmıştı." (Halide Edip Adıvar)
-
[-e]
Bir yerde bir süre kalmak
- "İğne bir müddetten beri plağın bozuk yerine takılmış, ha babam ha, bir melodiyi tekrar edip duruyordu." (Haldun Taner)
-
[-e]
Olumsuz veya aksayan, eksik bir yanını görerek üstünde durmak
- "Son günlerde bir de usta sözüne takılır oldum." (Nezihe Meriç)
-
Kızdırmak, üzmek, şaşırtmak amacıyla şaka yollu konuşmak
- "İstasyon memuru onun şehre seyrek indiğini bildiğinden her seferinde takılır." (Haldun Taner)
-
Karşı cins ile ilişki kurmayı veya arkadaş olmayı istemek
-
[nsz]
Takma işi yapılmak
- TAKIŞMAK
-
-
[-i]
Birbirine takılmak
-
Anlaşmazlığa düşmek, kavgaya tutuşmak, ağız kavgası yapmak
-
[-i]
Birbirine takılmak
- TAKADDÜM
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Öncelik
- "İşgale takaddüm eden günlerde çevirdikleri fırıldakları..." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Öncelik
- TAKRİBEN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- "Bendeniz istasyondan burasını ölçmedim ya! Takriben söyledim." (Memduh Şevket Esendal)
-
[zarf]
Aşağı yukarı, yaklaşık olarak
- TAKSİMAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bölüntüler
-
[isim]
Bölüntüler
- PORTAKAL
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)
-
Bu ağacın turuncu renkli, yuvarlak ve kabuğu güzel kokulu meyvesi
-
[isim]
Turunçgillerden, Akdeniz ülkelerinde yetişen, yaprakları sert bir ağaç (Citrus aurantium)