İçinde si olan 8 harfli 517 kelime var. İçerisinde Sİ bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında si olan kelimeler listesine ya da Sonu si ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
S İ Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
İS, Sİ
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- SUPERİSİ
-
-
[isim]
Çiçekleri tek eşeyli, gövdesi iki eşeyli olan su bitkisi
-
[isim]
Çiçekleri tek eşeyli, gövdesi iki eşeyli olan su bitkisi
- ÇEYİZSİZ
-
-
[sıfat]
Çeyizi olmayan
-
[sıfat]
Çeyizi olmayan
- TAHSİSAT
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
-
Bir işi gerçekleştirmek için ayrılmış para
- "Sonra tahsisat yoktur, gelecek sene bütçesine para konulacak diye bir lakırtı çıkardılar." (Memduh Şevket Esendal)
-
[isim]
Bir kimseye, bir kuruluş veya topluluğa ayrılmış para, ödenek
- EGZERSİZ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Alıştırma
- "O akşam yalnız olduğum için kemanda bazı egzersizler yapmaya başladım." (Peyami Safa)
-
İdman
- "Sabahleyin balkonda nefes egzersizlerini ihmal etmez." (Haldun Taner)
-
[isim]
Alıştırma
- GÖBEKSİZ
-
-
[sıfat]
Göbeği olmayan
-
[sıfat]
Göbeği olmayan
- JİLETSİZ
-
-
[sıfat]
Jileti olmayan
-
[sıfat]
Jileti olmayan
- KESİLMEK
-
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
-
Bitkin duruma gelmek, gücü, takati kalmamak, çok yorulmak
- "Sonunda elleri, ayakları yorgunluktan kesilerek uzanıyorlardı yattıkları hasırlara." (Necati Cumalı)
-
Gibi olmak, benzemek, dönmek
- "Senelerden beri hizmetçinin, sütninenin türlü çeşidi ile uğraşa uğraşa insan sarrafı kesilmiş." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Süt, ayran vb. bozulmak, ekşimek
-
Dinmek
- "Rüzgâr kesilmiş, toprak üstüne yalın ayak basılmayacak kadar ısınmıştı." (Necati Cumalı)
-
Sona ermek
- "Tam umudumuz kesilecek gibi olup da epey üzüldükten sonra kapı tokmağı tak ederdi." (Hüseyin Rahmi Gürpınar)
-
Akmamak
- "Su kesilmek."
-
Akım gelmez olmak
- "Dışarıdan biri mi geldi de onları söndürdü yoksa şehir cereyanı mı kesilmiş?" (Reşat Nuri Güntekin)
-
Kendinden önceki kelimeyi "olmak" anlamıyla pekiştiren bir fiil
- "Acele yürümeden nefesi tıkanmış ve heyecandan yüzü kıpkırmızı kesilmiş bir hâlde ihtiyarın yanına girdi." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Son veya aralık verilmek
- "Dersler kesildi."
-
Kendini herhangi bir şey gibi göstermek
- "Üçüncü gün sabahı, o bir kuzu oldu, ben bir iradeli aslan kesildim." (Aka Gündüz)
-
Tutulmak, kapatılmak
-
Makaslanmak
-
Durmak
- "Muazzez cevap vermedi ve münakaşa kesildi." (Peyami Safa)
-
[-den]
Yoksun kalmak
- "Çocuk yiyip içmeden kesildi." (Reşat Nuri Güntekin)
-
Sünnet olmak
- "Galip Baba, çeker gider, diye çocuk kesilinceye dek böyle yapmayı uygun görmüştü." (Muammer İzgü)
-
Çok beğenmek, çok hoşlanmak
-
[nsz]
Kesme işi yapılmak
- BİTİMSİZ
-
-
[sıfat]
Sonu olmayan, sınırlandırılıp belirlenmeyen, namütenahi
- "Asıl derdi, tumturaklı sözler, bitimsiz tartışmalarla gözünü boyayıp birazcık yanında kalmamı sağlamak." (Tomris Uyar)
-
[sıfat]
Sonu olmayan, sınırlandırılıp belirlenmeyen, namütenahi
- CÜRETSİZ
-
-
[sıfat]
Cüreti olmayan
- "Etrafınızda mahcup, cüretsiz, beceriksiz dolaşır." (Hüseyin Cahit Yalçın)
-
[sıfat]
Cüreti olmayan
- PASİYANS
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
İskambille açılan bir fal
-
[isim]
İskambille açılan bir fal
- STRESSİZ
-
-
[sıfat]
Stresi olmayan, stresi bulunmayan
-
[sıfat]
Stresi olmayan, stresi bulunmayan
- ÇEKİMSİZ
-
-
[sıfat]
Çekimi olmayan
-
[sıfat]
Çekimi olmayan
- DEĞERSİZ
-
-
[sıfat]
Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz
-
[sıfat]
Değeri olmayan veya değeri çok az olan, önemsiz, kıymetsiz, naçiz
- TELSİZCİ
-
-
[isim]
Genellikle gemilerde, uçaklarda karayla gemi, yerle uçak arasında ve daha başka gemi ve uçaklarla telsiz bağlantısı kurmakla görevli kimse
-
[isim]
Genellikle gemilerde, uçaklarda karayla gemi, yerle uçak arasında ve daha başka gemi ve uçaklarla telsiz bağlantısı kurmakla görevli kimse
- BAHÇESİZ
-
-
[sıfat]
Bahçesi olmayan
-
[sıfat]
Bahçesi olmayan
- CİLVESİZ
-
-
[sıfat]
Cilvesi olmayan
-
[sıfat]
Cilvesi olmayan
- ÇİMENSİZ
-
-
[sıfat]
Çimeni olmayan
- "Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları parlatıyordu." (Ömer Seyfettin)
-
[sıfat]
Çimeni olmayan
- FİKİRSİZ
-
-
[sıfat]
Herhangi bir konu üzerinde düşünemeyen, görüşü olmayan, düşüncesiz
-
[sıfat]
Herhangi bir konu üzerinde düşünemeyen, görüşü olmayan, düşüncesiz
- EMSALSİZ
-
-
[sıfat]
Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan
- "Yüzünde, bakışlarında, her konuya göre değişen emsalsiz bir ifade kudreti vardı." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
[sıfat]
Eşsiz, eşi benzeri olmayan, bir benzeri daha bulunmayan
- PİÇSİNEK
-
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi
-
[isim]
Bir tür olta iğnesi