İçinde se olan 5 harfli 152 kelime var. İçerisinde SE bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında se olan kelimeler listesine ya da Sonu se ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

E S Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

2 Harfli Kelimeler

ES, SE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

SERVİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Servigillerden, Akdeniz bölgesinde çok yetişen, kışın yapraklarını dökmeyen, 25 m boyunda, ince, uzun, piramit biçiminde, çok koyu yeşil yapraklı bir ağaç, andız, selvi, servi ağacı (Cupressus sempenvirens)

SEBAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sözünden veya kararlarından dönmeme, bir işi sonuna değin sürdürme, direşme
    • "Fakat şu var ki çocuklar arzularında sebat göstermiyorlar." (Halide Edip Adıvar)

PLİSE
...
SEBİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Kutsal günlerde karşılık beklemeden hayır için dağıtılan içme suyu
  2. Genellikle camilere bitişik özel bir biçimde yapılmış, karşılık beklemeden hayır için içme suyu dağıtılan taş yapı, sebilhane
  3. Meyan kökü şerbetini bir hayır için dağıtma

SEHER

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Sabahın güneş doğmadan önceki zamanı, tan ağartısı
    • "... deniz ise sanki dibinden doğmaya başlayan güneşle seher vaktinin nemli, taze cilasını almıştı." (Refik Halit Karay)

SELİM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Doğru, dürüst, kusursuz
  2. Sonu iyi, tehlikesiz, kötücül olmayan, iyicil (ur veya hastalık)

SEYİR

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Gidiş, yürüyüş, ilerleyiş
    • "Hastalığın seyri."
    • "Sanki Rumeli baştan başa bir arena idi ve Avrupa siyaset adamları da birer Roma imparatoru gibi mermerden localarına kurulmuşlar, oradaki olumlu güreşleri seyre dalmışlardı." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Kara taşıtlarının belli bir güzergâhta ilerlemesi
  3. Özellikle gemilerin belli bir rotayı takip ederek yolculuk etmesi
  4. Bir yerden başka bir yere gitmek için yola çıkma
  5. Eğlenmek için bakma, hoşlanarak bakma, temaşa
    • "Tevfik, orta oyununa çıkınca seyrine en sık gidenlerden birisi Selim Paşa'nın karısı oldu." (Halide Edip Adıvar)
  6. Bakıp eğlenecek şey, eğlendirici durum
    • "Bundan âlâ seyri nerde bulacak garipler?" (Tarık Buğra)

ADESE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Mercek
  2. Kovucuk
  3. Görüş derecesi, inceliği
    • "Evvelkilerle bu son görüşümüz arasındaki adese farklılıklarını ölçüyorum." (Yahya Kemal Beyatlı)

KORSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] İnce görünmek için kullanılan esnek iç giysisi
  2. Herhangi bir darbeden zarar görmemesi için boyna takılan, bel fıtığı gibi durumlarda bedeni düzgün tutmaya yarayan nesne

SEVER

  1. Seven (kimse)

SEVGİ

  1. [isim] İnsanı bir şeye veya bir kimseye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu
    • "Sevgi ve dostluk şu dünyada o kadar az bulunan şeyler ki." (Haldun Taner)
    • "Makedonya'da savaşmıştı ve Türk köylüsüne karşı büyük sevgi besliyordu." (Halide Edip Adıvar)

SEKİŞ

  1. [isim] Sekmek işi veya biçimi
    • "Ahtapot kısa kısa sekişlerle usulcacık geminin yanına yanaşıyordu." (Halikarnas Balıkçısı)

SEKME

  1. [isim] Sekmek işi
  2. Bir merminin bir yere veya bir cisme vurduktan sonra sıçraması

FASET

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Baskı işlerinde harf ve satırları formada tutmak ve sıkmak için kullanılan kama
  2. Dişin ön yüzüne estetik amaçla yapılan kaplama

SEHİV

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yanıltı

SÜKSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Başarı
    • "Paris sosyetesinde büyük sükse yapmıştı." (Aka Gündüz)
  2. Gösteriş, ilgi çekecek durum
    • "Nefsime itimadım, spordaki süksemle başlamıştır." (Atilla İlhan)

LANSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [sıfat] Önceleme

SELAM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir kimseyle karşılaşıldığında, birinin yanına gidildiğinde veya yanından uzaklaşıldığında kendisine söz ve işaretle bir nezaket gösterisi yapma, esenleme, merhaba
    • "... pazara indiği zaman kendine verilen selamı bile almıyordu." (Ömer Seyfettin)
    • "... çok sevimli bir asker, selam çakar." (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Ama birader, rahat mı edeceğiz bu bahçede, gelene geçene selam mı duracağız?" (Yusuf Ziya Ortaç)
    • "Yollarda sarı ve zayıf halk selama duruyor." (Falih Rıfkı Atay)

JARSE

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Esnek dokunmuş ipekli veya yünlü bir kumaş
  2. [sıfat] Bu kumaştan yapılan veya esnek örülmüş (giyecek)
    • "Siyah jarse elbisesi içinde, hâlâ diri, gergin vücuduyla güzel ve ihtişamlıydı." (Peyami Safa)

SELEF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir görevde, bir makamda kendinden önce bulunmuş olan kimse, öncel, halef karşıtı
    • "Hâlbuki yeni patron selefine hiç benzemiyordu." (Haldun Taner)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü