İçinde eh olan 7 harfli 39 kelime var. İçerisinde EH bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında eh olan kelimeler listesine ya da Sonu eh ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
E H Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler
2 Harfli Kelimeler
EH, HE
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- REHAVET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik
- "Bayıltıcı bir rehavet hissediyordu, uykuya çok ihtiyacı vardı ve uyudu." (Peyami Safa)
-
[isim]
Vücutta görülen gevşeklik, ağırlık, tembellik
- TEHLİKE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara
- "Tehlike gittikçe büyüyor, güçlük artıyordu." (Refik Halit Karay)
- "Şimdilik sizin tehlikeye atılmanıza hacet yoktur." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
Gerçekleşme ihtimali bulunan fakat istenmeyen durum
- "Ketumdur, katlandığı acıları, atlattığı tehlikeleri sergilemeyi hiç sevmez." (Atilla İlhan)
-
[isim]
Büyük zarar veya yok olmaya yol açabilecek durum, muhatara
- BİBEHRE
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
Payı olmayan, pay almamış
-
[sıfat]
Payı olmayan, pay almamış
- LEHİMCİ
-
-
[isim]
Lehim yapan kimse
-
[isim]
Lehim yapan kimse
- VEHİMLİ
-
-
[sıfat]
Vehim içinde olan, vehme kapılan
- "Çiler'de yalnız kalmaktan korkanların vehimli hâli vardı." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Vehim içinde olan, vehme kapılan
- CEHTSİZ
- ...
- SUŞEHRİ
- ...
- ŞEHİRCİ
-
-
[isim]
Şehircilik uzmanı, şehircilikle uğraşan kimse
-
[isim]
Şehircilik uzmanı, şehircilikle uğraşan kimse
- MÜŞTEHİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Bir şey için çok istek gösteren, istekli
-
İştahlı
-
[sıfat]
Bir şey için çok istek gösteren, istekli
- ÇEHRECE
-
-
[zarf]
Çehre bakımından
- "Kadın vücutça, çehrece acaba nasılmış?" (Refik Halit Karay)
-
[zarf]
Çehre bakımından
- ÇEHRELİ
-
-
[sıfat]
Çehresi olan
- "Kırmızı fesi kulaklarına kadar geçmiş, bayağı çehreli, yapma tavırlı, sahte öksürüklü bir adam çıktı." (Refik Halit Karay)
-
[sıfat]
Çehresi olan
- ZEHİRLİ
-
-
[sıfat]
Zehri olan
- "Zehirli mantarlar."
-
Zararlı (duygu, düşünce vb.)
-
[sıfat]
Zehri olan
- TEEHHÜL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Evlenme
-
[isim]
Evlenme
- TEHİRLİ
-
-
[sıfat]
Geciktirilmiş
-
Ertelenmiş
-
Gecikmeli, rötarlı
- "Bu Diyarbakır postası hep tehirlidir." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Gecikmiş bir biçimde
- "Tren tehirli geldi."
-
[sıfat]
Geciktirilmiş
- ŞEHİRLİ
-
-
[sıfat]
Şehir halkından olan, kentli
- "Şuraya buraya konmuş sıralara bilhassa yaşlı şehirliler oturur." (Burhan Felek)
-
[sıfat]
Şehir halkından olan, kentli
- EHLİDİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Gönül eri
- "Ehlidildir diyemem sinesi saf olmayana." (Nefî)
-
[isim]
Gönül eri
- MÜNTEHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Son
-
[sıfat]
Sona ermiş, bitmiş
-
[isim]
Son
- ŞEHADET
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tanıklık, şahitlik
- "Dünya karşısında Türk'ün kendi kendisi için yapacağı şehadet daha adamakıllı yapılmamıştır." (Abdülhak Şinasi Hisar)
-
Yüksek bir ülkü uğrunda ölme, şehit olma
-
[isim]
Tanıklık, şahitlik
- LEHÇECİ
-
-
[isim]
Lehçe bilimi uzmanı
-
[isim]
Lehçe bilimi uzmanı
- MEMLEHA
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Tuzla
-
[isim]
Tuzla