İçinde cer olan 7 harfli 10 kelime var. İçerisinde CER bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında cer olan kelimeler listesine ya da Sonu cer ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

C E R Harfleri İle Yazılabilecek Bazı Kelimeler

3 Harfli Kelimeler

CER

2 Harfli Kelimeler

CE, ER, RE

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

TENCERE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İçinde yemek pişirilen, kapaklı, genellikle metal kap
    • "Ocağın külleri üstünde duran tenceredeki fasulyeyi bitirdiler." (Memduh Şevket Esendal)

CERAHAT

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İrin
  2. Yara

BECERME

  1. [isim] Becermek işi

İNCEREK

  1. [sıfat] Zayıfa yakın, incecik
    • "İncerek, uzunca boylu, düzgünce yüzlü, sessiz, terbiyeli bir oğlan." (Memduh Şevket Esendal)

BECERİŞ
...
CERBEZE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Güzel konuşma
    • "Aldıracak bir şey olmadığını cerbezesiyle tekrar etti." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Beceriklilik, girginlik
  3. Kurnazlık, hilekârlık

PENCERE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık
    • "Bavulu açtım, kâğıdı parçaladım, pencereden attım." (Refik Halit Karay)
    • "Bir insana bir şey öğrettiğiniz, ona yeni bir pencere açtığınız zamanki o parlayan bakışlar var ya, hocanın en büyük mükâfatı budur." (Haldun Taner)

LACEREM

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [zarf] Elbette

CERRAHİ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [sıfat] Cerrahlıkla ilgili
  2. [isim] Hekimliğin, ameliyatla tedavi yapan dalı
    • "Beyin cerrahisi."

CEREYAN

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Bir yöne doğru akma, akış, akıntı
    • "Köprünün parmaklığına dayandı, gözlerini Haliç'in kapkara sularına, bu suların cereyanına kaptırdı." (Ercüment Ekrem Talu)
    • "Düzbel'de cereyan eden meydan muharebesini İkinci Kılıç Arslan kazandı." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Bir şeyin gelişme, olma durumu
    • "En iyisi zorlamamak, işi tabii cereyanına bırakmak." (Refik Halit Karay)
  3. Aynı eğilimde olan, aynı görüşü paylaşan kimselerin oluşturduğu hareket
    • "Aşırı ırkçılık cereyanlarının yalancı şahidi olarak sahneye çıkarıldı." (Cemil Meriç)
  4. Akım
    • "Elektrik cereyanı."

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü