İçinde av olan 5 harfli 105 kelime var. İçerisinde AV bulunan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Bir de başında av olan kelimeler listesine ya da Sonu av ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, İşlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

KAVİL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Söz
    • "Babamın kavline göre, bu adam bütün Manisa halkını iki büyük afetten kurtarmış." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Sözleşme, anlaşma
    • "Kavlimiz böyle mi idi?"
    • "Ey güzel seninle bir kavledelim / Bu kavlin üstüne dönmemesine." (Halk türküsü)

MAVAL

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Yalan, uydurma söz
    • "Bu sürgünlük mavalı neyin nesi? Aslı astarı var mı? Ya varsa ne yaparım ben?" (Atilla İlhan)

İLAVE

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Katma, ekleme, ulama
    • "Bu istilanın nasıl bir facia olduğunu Avrupa tarihçileri iyi yazdıkları için bir kelime ilave etmeye lüzum yoktur." (Yahya Kemal Beyatlı)
  2. Eklenmiş, katılmış parça
  3. Arttırma, büyütme, abartma
  4. Ek

SAVCA

  1. [isim] İddianame

KAVAL

  1. [isim] Genellikle kamıştan yapılan, daha çok çobanların çaldığı, yumuşak sesli, üflemeli bir çalgı
    • "Yediği çilek ve çiğdem, ninnisi kaval ve bülbül, arkadaşı turna ve keklik imiş." (Refik Halit Karay)

TAVAF

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] İslam dininde hac sırasında Kâbe'nin çevresini yedi kez dolaşma
    • "Duvarlardaki mermer levhalara kazılı yazıları okuya okuya, kendi kendine, bütün mabedi tavaf etti." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
  2. Bir şeyin çevresini dolaşma
  3. Kutsal bir yeri ziyaret etme

SAVAK

  1. [isim] Suyu başka yöne akıtmak için yapılan düzenek
  2. Değirmen arkındaki fazla suyun akması için açılan ikinci su yolu
  3. Bir barajın fazla suyunu akıtmak için yapılan düzen

TAVCI

  1. [isim] Birini kandırarak, yüze gülerek aldatan kimse
  2. Yurt dışından geldiğini söyleyerek üzerindeki değeri düşük altın veya mücevherleri çok değerli gösterip dolandırıcılık yapan kimse

TAVİZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Ödün
    • "Galiplerin yenilen devletlere hiçbir taviz vermeyecekleri hissediliyordu." (Reşat Nuri Güntekin)

TAVLI

  1. [sıfat] Tavlanmış, tavı olan, tav verilmiş
  2. Semiz, şişman

ŞAVAK
...
OKTAV

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Sekiz sesten oluşan ses dizisi, bir do sesiyle ondan sonraki do sesi arasındaki uzaklık

AVANS

Kelime Kökeni : Fransızca

  1. [isim] Öndelik
    • "Aldığım avansı olduğu gibi sana bırakıyorum." (Tarık Buğra)

AVAZE
...
SAVMA

  1. [isim] Savmak işi
    • "Kasım, Tahir Beyi savmaya uğraşırken ben rastladım." (Peyami Safa)

SAVAŞ

  1. [isim] Devletlerin diplomatik ilişkilerini keserek giriştikleri silahlı mücadele, harp, cenk
  2. Uğraşma, kavga, mücadele
    • "Softalığa savaş açan ilk laikler orada toplanmıştır." (Yusuf Ziya Ortaç)
  3. Hayvanların birbirleriyle yaptığı mücadele
    • "Kartallarla leyleklerin savaşı."
  4. Bir şeyi ortadan kaldırmak, yok etmek amacıyla girişilen mücadele
    • "Veremle savaş."

AVANE
...
ÇAVUŞ

  1. [isim] Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse
  2. Osmanlı Devleti teşkilatında çeşitli hizmetler yapan görevli
  3. Osmanlı ordusunda üst komutanların buyruklarını ast komutanlara ulaştıran görevli
  4. Onbaşıdan sonra gelen ve görevi manga komutanlığı olan erbaş
    • "Katanaların birinin üstünde bir topçu çavuşu oturuyor." (Refik Halit Karay)
  5. Askerî okullarda sınıf başkanı
    • "İki ay içinde üstünlüğünü tanıtarak sınıfının çavuşu olmuştur." (Falih Rıfkı Atay)

AVŞAR
...
HAVUZ

Kelime Kökeni : Arapça

  1. [isim] Su biriktirme, yüzme, çevreyi güzelleştirme vb. amaçlarla altı ve yanları mermer, beton vb. şeylerden yapılarak içine su doldurulan, genellikle üstü açık yer
    • "Asıl binanın iki yanındaki kuru havuzlara ve havuzların hemen yanı başındaki kameriyelere doğru daha seyrek, daha bol çiçekli bitkiler yayılıyor." (Atilla İlhan)
  2. Kum, asit vb. konulan çukur yer
    • "Kum havuzu."
  3. Büyük gemilerin onarılmak için çekildikleri yer
  4. Bir amaç güdülerek farklı kaynaklardan gelen paranın ilgililere daha sonra paylaştırılmak üzere toplandığı belirli bir yer

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü