Sonunda i olan 6 harfli 626 kelime var. İ harfi ile biten kelimeler listesini inceleyerek aradığınız kelimeleri bulabilirsiniz. Türkçe araştırmalarınızda, scrabble oyununda bu kelimeleri kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde i harfi olan kelimeler listesine ya da başında i harfi olan kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz. Ayrıca şunu da deneyebilirsiniz, işlerinizi kolaylaştıracak bir kelime bulucu : Kelime bulma makinesi
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- ALEMCİ
-
-
[isim]
Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan veya takan kimse
-
[isim]
Camilerin kubbelerine, minarelerine alem yapan veya takan kimse
- EKİNTİ
-
-
[isim]
Ekilen şey
-
[isim]
Ekilen şey
- GALERİ
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
- "Loşluğunu ışıklar bile gidermeyen koyu mavi bir uzun galeriye girdik." (Ruşen Eşref Ünaydın)
-
Sanat eserlerinin veya herhangi bir malın sergilendiği salon
- "Hilmi Bey'in evi, bir sanat ve ihtişam galerisi değildi." (Samiha Ayverdi)
-
Maden ocaklarında açılan yer altı yolu
-
Otomobil alınıp satılan yer
-
[isim]
Bir yapının birçok bölümünü aynı katta birbirine bağlayan içten veya dıştan yapılmış geniş geçit
- MUİNLİ
-
-
[sıfat]
Askere alındığında ailesine bakacak kimsesi olan
-
[sıfat]
Askere alındığında ailesine bakacak kimsesi olan
- RUGANİ
- ...
- DERUNİ
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[sıfat]
İçle ilgili, içten
- "Seven insanda fiziki güzelliklerin deruni taraflarını gören gözler olurmuş." (Sait Faik Abasıyanık)
-
Özünlü
-
[sıfat]
İçle ilgili, içten
- FAİZCİ
-
-
[isim]
Tefeci
-
[isim]
Tefeci
- HUSUSİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Özel
- "Yürümek arzusundan başka bir hususi niyetim yoktu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Özel olarak, özel bir biçimde
- "Annemle babam dört gün içinde üç defa hususi konuştular." (Aka Gündüz)
-
[sıfat]
Özel
- BEŞİRİ
- ...
- DİNERİ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
-
[isim]
İskambil kâğıtlarındaki işaretlerden karo
- ÖZCESİ
-
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
-
[zarf]
Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası
- MİNECİ
-
-
[isim]
Mine yapan sanatçı
-
[isim]
Mine yapan sanatçı
- NEHARİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gündüzlü
- "En arka sırada, derslerde nadiren gözüken bir nehari talebe yalnız başına oturuyordu." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[zarf]
Gündüzlü olarak
-
[sıfat]
Gündüzlü
- SEMAVİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Gökle ilgili, göğe ilişkin
- "Eski hayatımızda takvim semavi bir şeydi." (Hasan Âli Yücel)
-
[sıfat]
Gökle ilgili, göğe ilişkin
- BEDAYİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Estetik yönü ağır basan güzellikler
-
[isim]
Estetik yönü ağır basan güzellikler
- ECNEBİ
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[sıfat]
Başka devlet uyruğunda olan (kimse), yabancı
- "Bu iki ecnebi hanım da nahiyeye varır varmaz yatağı ve aşı hazır bulsunlar." (Yakup Kadri Karaosmanoğlu)
-
[sıfat]
Başka devlet uyruğunda olan (kimse), yabancı
- GÖZELİ
-
-
[sıfat]
Gözesi olan
-
[sıfat]
Gözesi olan
- ARHAVİ
- ...
- EKİNLİ
- ...
- İMGECİ
-
-
[isim]
İmgeyi öne alan, imgeye önem veren kimse, düşünce vb
-
[isim]
İmgeyi öne alan, imgeye önem veren kimse, düşünce vb