Başında olan 6 harfli 37 kelime var. Gü ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gü olan kelimeler listesine ya da sonu gü ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında gü bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÜNDEŞ

  1. [sıfat] Aynı günde olan
  2. Çağcıl
    • "Avusturya edebiyatının en güçlü gündeş yazarlarından biri olan I. Bachmann..." (Selim İleri)
  3. Güncel
    • "Oğuz Atay'ın her cümlesi özel, dahası gündeş anlamlar taşıyan hikâyesine sığınmıştım." (Selim İleri)

GÜLGUN
...
GÜRLEK

  1. [isim] Çağlayan

GÜZİDE

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Seçkin, seçilmiş, seçme
    • "Selanik'in en varlıklı, en güzide ailelerinden sayılıyor." (Atilla İlhan)
  2. Aydın, okumuş, seçkin (kimse)
    • "Bir milletin güzidesiyle halkı arasında bu derece tezat doğru mudur?" (Orhan Seyfi Orhon)

GÜMRÜK

Kelime Kökeni : Rumca

  1. [isim] Bir ülkeye giren veya bir ülkeden çıkan mal ve eşya üzerinden alınan vergi
    • "Yalnız hareketlerime değil, sözlerime de gümrük koyacak." (Reşat Nuri Güntekin)
  2. Bir verginin alınması işlemiyle uğraşan devlet kuruluşu
  3. Bir ülkenin giriş ve çıkışında gümrük denetim ve gözetiminin yapıldığı yer
    • "Sayfaları girip çıktığı gümrüklerin dalgalarıyla dolu pasaportlar eskitti." (Necati Cumalı)

GÜVELA

  1. [isim] Açık yeşil, maviye çalan göz rengi
  2. [sıfat] Bu renkte olan
    • "Karabuğday rengindeki esmer simasının üzerinde bir çift duru bakışlı güvela gözleri vardı." (Ercüment Ekrem Talu)

GÜVEZİ
...
GÜNCEL

  1. [sıfat] Günün konusu olan, şimdiki, bugünkü (haber, olay vb.), aktüel
    • "Güncel olaylar, yorumlarla şaşılacak bir özdeşlik, bir uyum gösterir." (Necati Cumalı)

GÜMRAH

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [sıfat] Aşırı derecede büyümüş olan (bitki)
    • "Uzun zamandır ıssız, bakımsız kaldığı için o gümrah yeşillikler bölgesinde yılanlar türediği biliniyordu." (Ruşen Eşref Ünaydın)
  2. Deli dolu akan (su)
  3. Gür, yüksek, kuvvetli (ses)
  4. Uzun, sık ve dalgalı (saç)

GÜVELİ
...
GÜVEYİ

  1. [isim] Damat
    • "Güveyi girdiğinin ertesi günü askere çağrıldı."

GÜLMEK

  1. [nsz] İnsan, hoşuna veya tuhafına giden olaylar, durumlar karşısında, genellikle sesli bir biçimde duygusunu açığa vurmak
    • "O ne söylese sinirli sinirli ve tabii olmayan gülüşü ile gülüyordu." (Halide Edip Adıvar)
    • "Ahali gülmekten kırılıyordu." (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Bizi şimdi böyle görse yine sadece gülüp geçer miydi?" (Osman Cemal Kaygılı)
  2. Mutlu, sevinçli zaman geçirmek, eğlenmek, hoşça vakit geçirmek
  3. [-e] Biriyle alay etmek
  4. Dikkati çekecek derecede hoş ve sıcak görünmek
    • "Annemin, yirmi gündür ağlayan yüzü, bu akşam ilk defa güldü." (Yusuf Ziya Ortaç)

GÜLŞEN

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Gül bahçesi

GÜLLÜK

  1. [isim] Gül bahçesi veya gülü çok olan yer

GÜRBÜZ

  1. [sıfat] Sağlam, güçlü ve iyi gelişmiş, iri
    • "Genç, gürbüz bir köylü çocuğu idi." (Sait Faik Abasıyanık)

GÜDÜCÜ

  1. [isim] Gütme işini yapan kimse
    • "Sonra kendi güdücüsü de istese durduramaz." (Memduh Şevket Esendal)
  2. Çoban, sığırtmaç

GÜZLEK

  1. [isim] Güz yağmuru
  2. Güz mevsiminin geçirildiği yer
  3. Havaların soğuması üzerine yaylalardan dönen hayvanların otlatılması ve bir süre barındırılması için ayrılmış, dağ eteklerinde bulunan mera

GÜNLÜK

  1. [sıfat] O günkü, o günle ilgili
  2. Üzerinden gün geçmiş veya geçecek
    • "On günlük çocuk. Sekiz günlük gezi."
  3. Her gün yapılan, her gün yayımlanan, her gün çıkan
    • "Günlük gazete."
  4. [isim] Günü gününe tutulan hatıra, günce, muhtıra
  5. [isim] Günü gününe tutulan anı yazısı veya bu yazıları içine alan eser, günce

GÜMÜŞİ

Kelime Kökeni : Türkçe

  1. [isim] Gümüş rengi
  2. Bu renkte olan

GÜDERİ

Kelime Kökeni : Farsça

  1. [isim] Genellikle geyik veya keçi derisinden yapılmış yumuşak ve mat meşin
  2. [sıfat] Bu meşinden yapılmış
    • "Arka cebinden büyük bir güderi tabaka çıkarmıştı." (Mahmut Yesari)

Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü