Başında olan 6 harfli 51 kelime var. Gö ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde gö olan kelimeler listesine ya da sonu gö ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.

Karmaşık harflerden başında gö bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.

Harf Sayısına Göre Kelimeler


Kelime bulma makinesi

Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.



Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)

GÖNDER

Kelime Kökeni : Rumca

  1. Üvendire
  2. Kayık ve yelkenli gemilere yön vermeye yarayan, ucunda metal olan ağaç sopa
  3. [isim] Bayrak direği

GÖLLÜK

  1. [sıfat] Gölü olan (yer)
    • "Memleketimiz geniş kıyıları, göllük, dağlık bölgeleri ile çekici bir turist memleketi olabilir." (Necati Cumalı)

GÖRMEK

  1. [-i] Göz yardımıyla bir şeyin varlığını algılamak, seçmek
    • "Merdivenin başındaki paravanın arkasında garip bir sahne gördüm." (Aka Gündüz)
    • "Birini çağırıp o güvercinleri vereyim de sen de gör." (Memduh Şevket Esendal)
    • "Peki ama sen Paşa babanı çok severdin ... göreceğin gelmedi mi?" (Reşat Nuri Güntekin)
    • "Haydi göreyim seni, bu işi yapıver."
  2. Anlamak, kavramak, sezmek
    • "Türk iradesinin ne demek olduğunu da sen göreceksin." (Ruşen Eşref Ünaydın)
    • "Bir saniye içinde hasret ve firkati hiç görmemişe dönersiniz." (Reşat Nuri Güntekin)
  3. Yanına gidip konuşmak
    • "Bugün müdürü göreceğim."
  4. Bir şey hakkında bir yargıya varmak, değerlendirmek
  5. Belirli bir zamanın içinde bir olaya tanık olmak, yaşamak
    • "Hangi memlekete gitsek resmî makamlar kadar halkın da rağbetini görürdük." (Falih Rıfkı Atay)
  6. Yapmak, etmek
    • "İş görmek. Masraf görmek."
  7. [-den] Kendisine yapılmak, bir davranışla karşılaşmak, maruz kalmak
  8. [-den] Almak
    • "Birinden ders görmek."
  9. [nsz] Bir şeye erişmek
    • "Cebi para görmek. Yardım görmek."
  10. Çok değer vermek
    • "Gözü yalnız parayı görüyor."
  11. [nsz] Bir işleme uğramak
    • "Teftiş görmek. Tedavi görmek."
  12. [nsz] Yüzü bir yöne doğru olmak, bakmak
    • "Ev güneş görüyor."
  13. Ziyaret etmek
  14. Karşılaşmak, rastlaşmak
  15. [-le] Gözlerin görmediği durumlarda başka duyu organlarıyla algılamak
    • "Körler parmaklarıyla görürler."
  16. [nsz] Sahne olmak, geçirmek
    • "Bu ova çok savaş gördü."
  17. Saymak, herhangi bir şey gibi görmek
  18. Gezmek
    • "Ankara'yı gördün mü?"
  19. Vermek
    • "Madem ikramiye kazandın, bizi de gör."
  20. Karşı oyuncunun yapacağı vuruşu önceden kestirip ona göre durum almak

GÖKSUN
...
GÖYNÜK

  1. [sıfat] Yanık, yanmış
  2. Güneşte yanmış
  3. İyice olmuş (yemiş)
  4. Acısı olan, elemli
  5. [isim] Orman yakılarak açılan tarla

GÖZEME

  1. [isim] Gözemek işi

GÖRDEK

  1. [isim] Acı balık

GÖZEVİ

  1. [isim] Göz yuvası
    • "Şimdi yeşil mavi gözleri daha keskin, gözevleri daha çöküktü." (Selim İleri)

GÖRELİ

  1. [sıfat] Göreceli

GÖRKEM

  1. [isim] Göz alıcı ve gösterişli olma durumu, gösteriş, debdebe, ihtişam, tantana, haşmet, şatafat

GÖKSEL

  1. [sıfat] Gökle ilgili, semavi

GÖKÇÜL

  1. [isim] Maviye çalan renk
  2. [sıfat] Bu renkte olan
  3. [sıfat] Gökle ilgili, semavi

GÖLCÜK

  1. [isim] Gölet

GÖNENÇ

  1. [isim] Bolluk, rahatlık ve varlık içinde iyi yaşama, refah
    • "Yurtta istediğimiz gönenci sağlamak için çok çalışmalıyız."

GÖRECİ

  1. [isim] Bağıntıcılık yanlısı olan kimse, bağıntıcı, rölativist

GÖLOVA
...
GÖRSEL

  1. [sıfat] Görme ile, görme duyusuyla ilgili, görmeye dayanan

GÖRMEZ

  1. [sıfat] Görme engelli

GÖÇERİ

  1. [sıfat] Sürekli yer değiştiren, göç etmekten hoşlanan

GÖKNAR
...
Kelime Anlamları Kaynağı : Türk Dil Kurumu Güncel Türkçe Sözlüğü