Başında fi olan 5 harfli 36 kelime var. Fi ile başlayan kelimeler listesini scrabble oyununda ya da Türkçe ile ilgili araştırmalarınızda kullanabilirsiniz. Ayrıca İçinde fi olan kelimeler listesine ya da sonu fi ile biten kelimeler listesine gözatmak isteyebilirsiniz.
Karmaşık harflerden başında fi bulunan kelimeleri bulmak için Kelime Bulma Makinesi'ni kullanabilirsiniz.
Harf Sayısına Göre Kelimeler
Daha kapsamlı sonuç için lütfen kelime bulma makinesini kullanın.
Bazı kelimelerin anlamları (Kaynak : TDK)
- FİŞKA
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Çipo tırnağını kaldırıp asmak için geminin kenarında bulunan sabit veya hareketli demir askı
-
[isim]
Çipo tırnağını kaldırıp asmak için geminin kenarında bulunan sabit veya hareketli demir askı
- FİLOZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları kabak veya mantardan yapılmış ağ şamandırası
-
[isim]
Balıkçıların ağları su yüzünde tutmak için kullandıkları kabak veya mantardan yapılmış ağ şamandırası
- FİGÜR
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
-
Bir dansı veya oyunu oluşturan ölçülü adımlarla beliren zincirleme hareketlerden her biri
- "Bale figürü. Dans figürü."
-
Birbirini izleyerek melodik ve ritmik bakımdan bir bütün oluşturan notalar grubu
-
[isim]
Resim ve heykel sanatlarında varlıkların biçimi
- FİBER
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta
-
[isim]
Sıkıştırılmış bitki tellerinden yapılmış mukavva veya tahta
- FİTRE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası
-
[isim]
Ramazan ayı içinde verilen, miktarı belirli sadaka, fıtır sadakası
- FİGAN
-
Kelime Kökeni : Farsça
-
[isim]
Bağırarak ağlama, inleme
- "Emrah eder düştüm dile / Bülbül figan eder güle." (Erzurumlu Emrah)
-
[isim]
Bağırarak ağlama, inleme
- FİSTO
-
Kelime Kökeni : İspanyolca
-
[isim]
Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit
-
Dantele benzer süsleri olan bir tür kumaş
-
[sıfat]
Bu kumaştan yapılmış
- "Fisto bluz."
-
[isim]
Elde veya makinede işlenmiş süslü şerit
- FİKRİ
- ...
- FİLAR
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Hafif bir terlik
-
[isim]
Hafif bir terlik
- FİRİK
-
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- "Firik, daha yeşilken koparılıp kurutulmuş buğday taneleridir, pilavında bir taze çimen ve ilkbahar kokusu vardır." (Refik Halit Karay)
-
Çerez olarak yenen tahıl kavurgası
-
[isim]
Olgunlaşmak üzere olan tahıl
- FİLET
-
Kelime Kökeni : İtalyanca
-
[isim]
Derinliği her yerinde aynı olan sığ su alanı
-
[isim]
Derinliği her yerinde aynı olan sığ su alanı
- FİRAR
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Kaçma, kurtulma
- "Bu gidişe firar denilmez, kurtuluşa gidiyoruz." (Aka Gündüz)
-
Bir sanık, tutuklu veya hükümlünün gözcülerin elinden kurtulması
- "Bu ikinci firar teşebbüsünden sonra, kendim de pişman oldum." (Reşat Nuri Güntekin)
-
[isim]
Kaçma, kurtulma
- FİTİL
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
- "Lambanın fitili biraz daha açılmış." (Yusuf Ziya Ortaç)
-
Derin yaraların tedavisinde, yara içine salınan steril gazlı bez şeridi
- "Fitiller işliyor azgın yarada." (Halk türküsü)
-
Anüse konulan donmuş yağ kıvamında ve koni biçiminde ilaç
-
Eskiden topları ve şimdi lağımları ateşlemekte kullanılan kaytan biçiminde tutuşturucu madde
-
Kumaşın altına kaytan biçiminde bükülmüş bir şey koyup üstten dikerek yapılan kabartma yol
-
Koltuk, sandalye vb. oturulan eşyanın yapımında dikiş veya çivileri gizlemekte kullanılan şerit
-
Yollu bir biçimde dokunmuş kumaş
-
Elli kâğıtla oynanan ve en az sayısı olanın kazanması kuralına dayanan bir iskambil oyunu
- "... fitil oynarken kâğıtları bir müddet masaya bırakır." (Sait Faik Abasıyanık)
-
0,0125 g olan ağırlık ölçü birimi
-
[isim]
Lambada, kandilde ve mumda yağın, çakmakta benzinin yanmasını sağlayan, türlü biçimlerde bükülmüş veya dokunmuş pamuktan yapılan genellikle yağ çekici madde
- FİLAN
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[zamir]
Falan
-
[zamir]
Falan
- FİNCE
- ...
- FİNİŞ
-
Kelime Kökeni : İngilizce
-
[isim]
Bitme
-
Varış
-
[isim]
Bitme
- FİSKE
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş
- "Başının altından yastığı çektim ve yüzüne fiskeler hâlinde su serptim." (Peyami Safa)
- "Yumurta yiyince çocuğun derisi fiske fiske kabardı."
-
[sıfat]
İki parmak ucu ile tutulabilen miktarda olan
- "Yeniden dolan bardağa, bizim dost bir fiske kül daha attı." (Çetin Altan)
-
İnsan derisinde herhangi bir sebeple ortaya çıkan ufak ve içi su dolu kabartı
-
[isim]
Parmak uçlarıyla yapılan hafif vuruş
- FİTNE
-
Kelime Kökeni : Arapça
-
[isim]
Karışıklık, kargaşa
- "Fitneyi bastırmak kolay değil."
-
[sıfat]
Fitneci, ara bozucu
-
[isim]
Karışıklık, kargaşa
- FİFRE
-
Kelime Kökeni : Fransızca
-
[isim]
Yanlamasına çalınan, altı tane deliği olan, tahtadan bir tür flüt
-
[isim]
Yanlamasına çalınan, altı tane deliği olan, tahtadan bir tür flüt
- FİLİZ
-
Kelime Kökeni : Rumca
-
[isim]
Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün
- "Yeşil çeltik filizleri bir parmak uzunluktaydı." (Yahya Kemal)
- "O sene ise buğday ekmişler, tam filiz verecekken Sakarya taşmış, yirmi gün çekilmemişti." (Sait Faik Abasıyanık)
-
[isim]
Yeni sürmüş körpe ve küçük dal veya yaprak, sürgün